Akdeniz’in en güvenilir ve en huzurlu bir bölgesiydi Kuzey Kıbrıs…
Fakat son yıllarda meydana gelen suç patlaması bu özelliğimizi yok etti…
İşlenen suçları görmezden gelemeyiz…
Gün geçtikçe artan suçlar karşısında halkımız gerçekten rahatsızdır…
Hemen herkeste güvenlik endişesi vardır…
Bunun da ötesinde gençleri etkisi altına alan uyuşturucu kullanımı ve ticaretinin yaygınlaşması konusunda sessiz ve tepkisiz kalamayız…
Mahkemeye yansıyan uyuşturucu davalarında 15-30 yaş arası gençlerin ağırlıkta olduğunu görebildiğimize göre; daha da geç kalmadan koruyucu önlemleri hayata geçirmeliyiz…
Gençlik elden gidiyor, uyanmalıyız…
Bunun yanı sıra şiddet olaylarında ciddi artışların olduğunu görüyoruz…
Ülkeye hava ve deniz limanlarının yanı sıra kara kapılarından silahlar giriyor…
Kimin için, ne için?..
Bu tehlikeyi kimse görmezden gelemez…
Devletin kaybı büyük
Vatandaşları huzursuz eden adli suçların patlamasını daha ciddiyetle ele almalıyız…
Bugün, dünden daha tehlikeli bir durum vardır…
Ayrıca olayın bir boyutu da devletin kayıplarıyla ilgilidir…
Kaldırım üzerinde baygın vaziyette yatanları, apartmandan aşağı atlayanları, birbirlerini bıçaklayanları tedavi etmek, daha sonra cezaevinde beslemek fakir KKTC devleti için ciddi bir külfettir…
Bunların sınır dışı edilebilmeleri için de büyük paralar harcanıyor…
Maliye Bakanlığı çoğu kez ‘deport’ kararlarını ‘parasızlık’ nedeniyle bekletiyor…
Bu kabul edilebilir bir durum değildir…
Polisin yakaladığını, hükümet anında ihraç etmelidir…
Deport işleminin hızlı bir şekilde gerçekleşebilmesi için ciddi kaynağa ihtiyaç vardır…
Ama bunu sağlamak zor değildir…
Diğer bazı harcamalarda kesintiye giderek, güvenlik harcamalarında artışa gidilmelidir…
Polisin personel ve malzeme eksikleri süratle giderilmelidir…
Öncelikle tüm limanlara x-ray cihazı yerleştirilmeli, bu büyük eksiklik giderilmelidir…
Memur gözüyle, uyuşturucu ve silah kaçakçılığını önlemek mümkün değildir…
Elektronik sistemlerden yararlanarak, ülkeye girenlerin bavulları ve tüm eşyaları kontrol edilmelidir…
Yılda bir buçuk milyar lira ek mesai ücreti ödeyebilen bir devlet, limanlarını ve sınır kapılarını güvenlik altına alacak kaynağı da yaratabilmelidir…
Sayın Akar , Kırk yıldır bir çivi bile çakılmayan ve İşleyişini bitirmeye yüz tutmuş Kaçakçılığı önlemek için dökülen Mağusa Limanı X-RAY cihazına ne gerek var ki ? Yakın Bir gelecekte İthalatımızı tam Tesisatlı olan Larnaka ve Limasol Limanlarına kaldırmayacakmıyız yani ?
Turizm ve Ekonomimiz de dahil Güney Kıbrıs’a neyimizi kaydırmaydık ki ! Yönetimi Beceremeyen Liderlerimiz ve yüce meclisimiz sayesinde Kırk yılda Kktc’yi getirdiğimiz noktaya niye üzülelim ki ! 200bin Rum’un terk etmek zorunda kaldığı Kuzey Kıbrıs’ı Vatan mı yaptık yani ? Vatanını Seven Toplum niye Dağlarını oyup Ormanlarını yakıp Doğasını yok etsin ki ? Su Göletleri Kurutulmuş Elektriği Çağ dışı Can Alan Dökülen karanlık yolları ve Doktorsuz İlaçsız Hastahanaleri ile Kktc’yi kim Vatan yaptık diyebilir ki ? Sahteliklerin , Yolsuzluk , Hırsızlık ve Şiddetin Baş Gösterdiği Ülkemizden Gençlerimizin Göçü normal değilmidir yani parmağımızın arkasına saklanmayalım Zenginlikler içinde Kurduğumuz Güzelim Ülkemizi Talan edip Batırdık güzelim Çevresini ve Denizini Kirletip girilmez hale getirdik Huyumuzun kurbanı olup Cennet gibi olan Ülkemizi yaşanamayacak hale getirdik ve Maalesef bu Ülkeyi Vatan yapamadık ,
Eskilerimizin HAYDAN GELEN HUYA GİDER diye bir sözü vardı !! This is TRNC