Bunca hay huyun içinde çok önemli bir olay gerçekleşti. Meclisten oy birliği ile kamu çalışan ve emeklilerine verilmesi gereken HP ödeneğinin üç ay ertelenmesini içeren yasa geçti. Bu hükümetin kendi temelini kendi eli ile ciddi şekilde sarstığı bir zamanda gerçekleşti. Peki, olay muhalefetin açmazı mı? Yoksa hükümetin kendi kendini inkârı mı? Bu gerçekten ciddiyetle ele alınması gerekir. 
Bir kere HP kesintisi ile ilgili olarak hükümet; ilk başta yine o “Hikmet-i Hükümet” tavrı ile çok yanlış bir adım atmıştı. Yasa Gücünde Kararnameyle, 1 Ocak itibarı ile Genel Bütçeden maaş alanlarla, emeklilerin, yasal ve Anayasal temelden doğan, Hayat Pahalılığı (HP) ödeneklerinin 3 ay süre ile durdurulmasına karar vermişti. Bu çok yanlıştı. Çünkü bunu Yasa Gücünde Kararname ile yapmak, yasaya ve Anayasaya aykırı idi. Bunun için yasa gerekiyordu. Bunu Muhalefet eleştirdi. Tutulan yolun doğru olmadığını ve bunun için yasa gerektiğini ifade ettiler. Bu arada Kamu- İş yargıya başvurdu.
Bunun üzerine hükümet geri adım attı ve bunu yasa tasarısı olarak Meclise sundu. Burada ikinci önemli adım gerçekleşti. İlgili komitede CTP’nin girişimi ile konunun esası ela alındı. Çünkü ilgili YGK ve yasa tasarısında konu ile ilgili ciddi iki belirsiz nokta vardı. Bunlardan biri kamu çalışanlarından yapılacak kesintinin nasıl değerlendirileceğiyle ilgili idi. Belirsiz ve muğlak bir ifade vardı. Muhalefet geçen yıl kamu görevlendirilen yapılan % 20 kesintinin çarçur edilmesi gerçeğine dayanarak bunu söz konusu yasada somutlaştırdı. Yasaya açık madde girdi. HP kesintisinin özel sektör çalışanlarının desteklendiği İstihdamı Destekleme Fonuna ve salgınla mücadeleye aktarılması madde olarak kondu. 
Diğer nokta ise şu oldu; kamu çalışanları ile emeklilerinden yapılan kesintinin iadesi belirsizdi. KGK’de ve tasarıda iade ile ilgili olarak, “Bütçe olanakları el verdiğince makul süre içinde iade edilecek” deniyordu. Bu konu da Meclisin ilgili komitesinde somut bir hale getirildi. İadenin 31 Aralık 2021 tarihine kadar ödenmesi kuralı kondu. Yani kesintinin somut olarak pandemi nedeni ile zorluk içinde olan özel sektör çalışanları ile esnafa gitmesi kesinliği kondu. Ayrıca iade de belirsizlikten çıktı. 
Böylece geçen yıl kamu görevlileri ile emeklilerden 3 ay süre ile yapılan %20 kesintinin başına gelen ortadan kalktı. Geri ödenmesi için de 31 Aralık 2021 tarihine kadar kuralı kondu.
Bu yalnız maddi olarak değerli değildir. Bunun ciddi bir manevi yanı da var. Çünkü devlet harçlarına enflasyona bağlı zam kararı alan hükümet ve Başbakan; bunu kamu çalışanlarına HP artışı yapma meselesine bağlamıştı. Böylece özel sektör kamu sektörü kavgasını kışkırtarak, böl yönet taktiğine girmişti. Muhalefetin girişimleriyle bu kesintinin oy birliği ile gerçekleşmesi ile dayanışma ruhu beslendi ve böl- yönet oyunu da bozuldu. Yani toplumsal manevi zenginlik, dayanışma beslendi.
 Bu bunca zamandır kendi dar siyasi çıkarları için kriz masası kurulmasını reddeden. Ortak payda bulunmasını engelleyen hatta “gölge etmesin” deyip muhalefetin varlığını dahi yok sayan bir anlayışa karşın, Mecliste bulunan muhalefetin tüm topluma yaşattığı bir güzellik oldu. Bu nedenle CTP, HP ve TDP’ye toplumsal dayanışmaya yol açtıkları için teşekkür etmek gerekir. 
Bu yaşanan olumluluğu unutmamak gerekir. Bilinsin ki çeşitlilik, çok renklilik; tek düzelikten, tek sesçilikten, teklikten; daha ahlaki ve verimlidir. Çünkü çeşitlilik yalnız farklılıkların ve değişik siyasi görüş ve renklerin yol açtığı coşku ve heyecanı getirmez. Aynı zamanda, en zor zamanda ve her anda, toplumsal ortak payda ve çıkarda buluşmaya yol açar, uyum ahlakını, sevgisini ve toplumsal dayanışmayı da besler.