Özel sektör çalışanlarının yıllarca çalıştıktan sonra yatırdığı primler dolayısı ile emeklilik maaşı hak ettiği, 2007 yasası sonrasında devlet çalışanlarının da emeklilik haklarının bağlandığı ve tüm toplumun geleceğinin ekonomik güvencesi olan kurum Sosyal Sigortalar Dairesi’dir. Bu kadar ciddi yükümlülüklere sahip olan kurumun mali yapısının tüm halk tarafından takibi ve yetkili merciler tarafından etkin bir şekilde yönetimi ve gözetimi tüm toplumun geleceği açısından son derece önem arz etmektedir. Buna rağmen bankacılıkta oluşturulan piyasa disiplinine ve etkin yönetişim sistemlerine henüz erişmediği gözlemlenmektedir. Bu bağlamda kuruma ait şeffafklık, saydamlık ve dönemsellik ilkesi gereği periyodik olarak hazırlanması gereken bilanço, kar-zarar ve gelir-gider tabloları düzenli yayınlanmamakta ve 3 – 4 yıl geriden gelmektedir. Keza Sayıştaylık tarafından 29 Şubat 2016 tarihinde yayınlanan Sosyal Sigorta Dairesi Mali tablolar denetimi 2012 yılını kapsamakta ancak kötüye doğru bir gidişat olduğunu yansıtmaktadır.
Sayıştay Başkanlığının denetim raporundan detaylı görülebileceği üzere Sosyal Sigortalar Dairesinin mali yapısı bozulmakta ve gelir-giderler arasındaki fark olumsuz yönde açılmaktadır. Zira dairenin toplam geliri ve gideri arasındaki farkın 2012 ve 2014 mali yıllarında negatif yönde artış göstererek olumsuz yönde ilerlediği, prim geliri ve sigorta gideri arasındaki farkının ise 4 yıllık zaman zarfında % 137,54 oranında artarak eksi 242.905.205,26 TL’ye tekabül ettiği gözlemlenmiştir. Kurumun toplam gelir-gider farkı yani net zararı ise 2014 yılı sonu itibari ile 23.775.005,13 TL’ye yükselmiş ve devlet katkısı almasının yanı sıra dış finansmana muhtaç hale gelmiştir.
Resmi gazeteden derlenen haberlere göre 2017 yılında Sosyal Sigortalar Dairesi, şubat maaşlarını ödeyebilmek için yedi ayrı bankadan aldığı borcun vadesini bir ay daha uzattı. Ayrıca iki bankadan toplam 13 milyon TL'lik yeni borçlanmaya gitti ve toplam borç 138 milyon TL oldu. Bu rakam 2014 yılı sonu itibari ile 131,5 milyon TL civarındaydı. Buna ek olarak dairenin İhtiyat sandığına yıllardan beridir 100 milyon TL borcu olduğu, buna ek olarak alacak faizlerinin çalıştırılmadığı ve konunun akıbetinin de tam olarak belli olmadığı sayıştay raporunda belirtilmiştir.
Türkiye’de bizim dairenin muadili olan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ise 2015 yılı itibari ile 63,4 milyar TL özkaynağı bulunmakta ve 13 milyar TL’lik yılsonu net geliri elde ettiği gözlemlenmektedir. Ayrıca yıl içerisinde oluşan finansman açıklarını özel banka borçları yerine bizzat hazine ve kamu bütçe transferleriyle kapatmaktadır. Böylesine sağlıklı bir mali yapıya ulaşmamız için bizim dairenin de yıllık net gelir sağlayabilecek mali politikalar üretmesi ve akabinde bankalara olan borçlarını hızla minimize etmesi elzemdir.
Dairenin hızla yükselen borç stoku ve bozulan mali yapısı karşısında tek tesellimiz borçların devlet kefaleti ile devlet garantisi altında olmasıdır. Temennimiz ve talebimiz ise pro-aktif mali politikaların üretilerek hayata geçmesi, finans sektöründeki gözetim yapısında yer alan iç kontrol, denetim ve risk yönetimi fonksiyonlarının ve modellerinin kurularak çağdaş işletme yapısının geliştirilmesidir.
Şeffaflık, saydamlık, hesap verilebilirlik, gözetim, denetim ve dönemsellik ilkelerine antat kalındığı sürece geleceğimize emin adımlarla yürüyebiliriz. Herkese iyi haftalar dilerim.