Gündemimiz Azerbaycan… Türkiye dışına etkin bir şekilde açılmanın yolu gerçekten de Azerbaycan’dan geçiyor. 
Geçen yazımda, toplantı üstüne toplantı yapmak ve Azerbaycan’ın KKTC’yi tanımasını talep etmek yerine Ercan ile Bakü’yü, haftada en az iki kez, doğrudan uçuşla olmasa bile uçaklardan inmeden ve yeniden yükleme yapmadan birbirine bağlamak için çalışmak gerektiğini yazmıştım.
Turizmciler bunun için çalışıyorlar zaten. Ne olabileceği konusunda ellerinde somut veriler olduğuna da eminim… Bir uçuşun maliyeti nedir? Bizim yolcu ve yük potansiyelimiz ne olabilir? Bu durumda böyle bir operasyon için ne gibi yardımlara ihtiyaç vardır? Bu soruların yanıtlarına hakim olduklarını biliyoruz.
Yapılması gereken ilk iş, bu insanları bir masa etrafında toplamak, birleşmeleri halinde neler yapabileceklerini görmek; birleşemiyorlarsa en uygun konumda olanı böyle bir köprü oluşturmasını sağlamak üzere desteklemektir. İlgili devletler olarak KKTC, Türkiye ve Azerbaycan yetkilileri bunun üzerinde çalışmalıdırlar. Gerisi, “nutuk atmaktır”! Karın doyurmaz ve doyurmayacaktır.
Bu arada Azerbaycan gözlemlerine dayalı bir öneri daha var: Bakü’de konuşma olanağı bulduğum araştırmacı Elxan Şahinoğlu, Bakü’de “Kıbrıs Mamulleri” dükkanı veya dükkanları açmamızı önerdi. Bakü’de komşu devletlerin ürünlerini satan böyle dükkanlar varmış… Arkamdan Ukrayna, İran ve Belarus dükkanlarının görsellerini de gönderdi. Böyle bir-iki dükkanın olması halinde Kıbrıs’ın tanıtımına ve daha ileri ticari ilişkiler kurulmasına çok büyük katkıları olabileceği görüşünü paylaştı.
İsteyen Elxan’ın Facebook hesabını takip ederek ne kadar ciddi bir araştırmacı olduğunu ve görüşlerine değer verilmesi gerektiğini anlayabilir. Elxan’ın Facebook hesabını takip ederek Azerbaycan’ı çevreleyen dünyada neler olup bittiğini de anlayabilirsiniz. 
Ercan’dan Bakü’ye uçak seferleri olabilse bu dükkanları haftalık olarak beslemek de mümkün olur. İlk akla gelebilecek ürünler elbette hellim ve narenciyedir. Nitelikli süt ürünleri ve tarım ürünleri Azerbaycanlı tüketicilerin gönlünü fethedebilir. Doğrudan perakende satış olacağından fiyat tutturma sorunu da ortadan kalkar. Hem tanıtıcı etkisi olur; hem de toptan alış-verişler için ilişki kurulur.
Yoksa beklentimiz bu değil mi? Beklentimiz “siyasi tanınma” elde ederek bütün dünyaya şöyle bir ders vermek mi yoksa?

Kimimize “ufak iş” gibi görünecek ama Bakü’de “Kıbrıs Mamulleri” dükkanları açarak hem ticari potansiyelimizi, hem de varlığımızı ortaya koyabiliriz…