banner564

Elektrik kabusu devam edecek

   Küçük ülkemizin ciddi sorunları vardır…
   En başta elektrik sorunu…
   Elektrik Kurumu’na ait Teknecik santralinde bulunan jeneratörlerin büyük bir kısmının bakım ve onarımlarının yapılmadığı en yetkili ağızlar tarafından ifade ediliyor…
   Ayrıca yedek parça sorunundan söz ediliyor…
   Burada ciddi ihmaller söz konusudur…
   Hem “kendi kurumumuzu yaşatacağız” diyorsunuz, hem de kuruma ait jeneratörlerin bakımını yaptırmıyorsunuz…
  Hal böyle olunca jeneratörler sık sık devre dışı kalıyor ve elektrik kesintileri gündeme geliyor…
   Barış Harekatı’ndan bu yana 50 yıl geçtiği halde Kuzey Kıbrıs’ta elektrik sorunu olması, siyasal iflasın bir sonucudur…
   Kim ne derse desin, uzun yılların ihmalinde sorumluluk siyasetindir…
  Kuşkusuz; çalışanların bağlı olduğu sendikalarla yaşanan krizler de başarısızlığı tetikleyicidir…
   Elektrik üretiminin artırılması noktasında da ciddi sorunların olması daha vahim bir durumdur…
   Bizzat Ulaştırma Bakanı’nın dün meclis kürsüsünden söylediğine göre; Kuzey Kıbrıs’a elektrik satan Aksa’nın üretimi artırmak için getirdiği jeneratörlerin devreye girmesi zaman alacak…
   Buna neden olarak da iletişim hatlarının yetersizliği gösteriliyor…
   Yani siz elektrik üretimini artırsanız da bunu ülke geneline dağıtamıyorsunuz…
   Elektrik ileti hatlarının büyük bir kısmı çürüdüğü ve sık sık arıza yaptığı için onların da yenilenmesi gerekiyor…
   Trafoların yetersizliği ayrı bir sorun…
   Güneş enerjisine dayalı üretim isterseniz, şebeke buna da izin vermiyor…
   İşte size her adımda bir sorun…
   Ne yaparsanız yapın bu sorunu kısa sürede çözmeniz mümkün değildir…
   Anamur suyu dağları ve denizleri aşarak adaya ulaştığı zaman, ülke genelindeki boruların önemli bir kısmı patlak vaziyetteydi…
   Barajdan akıtılan suyun önemli bir kısmı belediyelerin depolarına ulaşamıyordu…
   Bu sorun hala tam anlamıyla çözülmüş değildir…
   Bugün benzeri bir durum elektrikte yaşanıyor…
   Ne yaparsanız yapın bu sorunu kolay kolay aşamıyorsunuz…
   Tüzükler, yasalar, saçma sapan fikirler yüzünden ülkenin en acil ihtiyacı karşılanamıyor…
   Bazı kesimler “bu günler iyi günlerimizdir” diyor…
   Peki neden?..
   Teknecik’teki jeneratörlerin bir süre sonra çalışmayacak duruma gelmesiyle birlikte elektrik kesintileri saatlik değil; günlük, hatta haftalık olacak…
   Bu şartlar altında bırakın ekonomik kalkınmayı, insanca yaşamı sürdürmek dahi mümkün değildir…
   Yazıklar olsun…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 6 ay Önce

Ne demek ki KKTC de İnsanca yaşamak Mümkün değildir ? KKTC İHYA olmayacak mı yani !
Yüce meclisimiz ve Tecrübeli Yöneticilerimizin izinde Milli gelirimiz 25 bin Dolar olmayacak da ne olacak yani ? KKTCyi Akdeniz’in incisi bir Turizm merkezi Ülke yapmayacağız mı ? Bizleri yönetenlerin Bir SİNGAPUR olacağız Sözleri yalan mı yani ? Elektriksiz ve Susuz KKTCden Hani Güney Kıbrıs’a SU ve İsrail’e Elektrik satacaktık ! bunlar da KKTC yalanı olur mu hiç ? Mavi Girne Milli Havayolumuzun Seferlerine Başlayıp Ülkemize Turist yağdıracak günleri halen dört gözle bekliyoruz ! İzdiham yaşanan Güney Kıbrıs ile Üç yeni Kapı daha açıp Arastayı ve Ülkemizi Turist doldurmayacakmıyız Sözleri de mi yalandır ? Eğitim merkezi diye Dünyaya ilan ettiğimiz KKTCde sahte Diplomaların dağıtılması mümkün olabilir mi hiç ! Muhteşem Külliyemizde Dünya Liderlerimi Kırmızı kilimle ağırlayıp KKTCyi tanıtmayacakmıyız yani ? yüce meclisimiz ile KKTCde kim demiş ki Altyapı yetersizliğinden Dışkılarımızı Çevremize döküyoruz diye Turizm Ülkemiz KKTCde bu mümkün olabilir mi ? Güney Kıbrıs’a 4 Milyon TURİST geliyormuş Telaşlanmaya ne gerek var ki Nijeryalilar da dahil Afrika’nın Nüfusu Bir milyarın üzerinde onlara Hotellerimizde Yatak mı yetiştirebiliriz !
FOR ever TRNC

Öz
Öz - 6 ay Önce

Adamın tek oyuncağı evi. Biriktirdiği para ile arsa almış üzerine kendi evini yapmıştı. İğneden ipliğe, her şeyi özenle yapmıştı. İzolasyonu, ısıtması, soğutması, mutfağı, haşerelerden korunması, elektrik ve su kesilmelerine karşı tedbirleri, kısacası kendine, her şeyi düşünerek gıpta edilecek bir ev yapmıştı. Bahçesi çok güzeldi. Hayatta en büyük mutluluğu bahçesinde çabalamalarla geçirmesi idi. Evi için her gün yapacak bir iş bulabiliyor, bundan mutlu oluyordu. Oturduğu yerde ‘Filanın Evi’ diye evini örnek göstermesi, göğsünü kabartıyordu.’ Benim evim’ diyordu. Güzel şeye sahip olmanın mutluluğu.
Kıbrıs da cennetten parça bir ada. Bu adaya sahip olmak tüm Kıbrıslıların en büyük mutluluğu. Ama kuzeydeki devlet oluşumuna, topraklara, evlere karşı bir sahiplik duygusu yok. Dışardan aktarılan nüfusun zaten böyle bir duygusu yoktu.Yani kuzeyde her ne kadar yüksek sesle söylenirse söylensin, hiç kimsenin evine olan sahiplik duygusu, devlet oluşumuna, Rumlardan kalan toprak ve evlere, dışardan empoze edilen yönetime yoktur. Evine sahip çıktığı kadar, yurduna sahip çıkmıyor. Hele evine baktığı, koruyup kolladığı kadar, bakmıyor. Bu yüzden en önemli tesisleri yok olmuş veya olmakta. Trafiği berbat. Altyapısı bitmiş. Ülke çöp ve kanalizasyon artıkları ile dolu. Cennetten parça ülkeye karşı işlenen suçların cezası yok. Başsız korunmasız bir ülke. Dağları oyuluyor, ormanları yanıyor, kimsenin umurunda bile olmuyor. Maalesef artan nüfus ile ülke dokusu, ülkenin yabancısı olmuş.Kimsenin de umurunda değil.

banner608

banner473