Türkiye’nin, KKTC’ye su temin projesi vesilesiyle, Doğu Akdeniz’de büyük bir deniz kuvveti geliştirmeyi planladığı, bunun için de suyu taşıyacak boru hattının güvenliğini gerekçe göstereceği iddia edildi.
Haftalık Mahi gazetesi “Türkiye, Sahillerinden İşgal Bölgelerine Kadar Yüzer Duvar Çekiyor” başlıklı haberinde, boru hattını muhtemel sabotajlara karşı Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın koruyacağını yazdı.
Gazete konuyla ilgili bilgi ve görüşlerine başvurduğu Rum askeri kaynaklarının, Doğu Akdeniz’de muhtemel Türk Deniz Kuvvetleri’nin konuşlandırılması ihtimalinden haberleri olmadığını söylemelerine karşın, böyle bir gelişmenin, “en azından münhasır ekonomik bölge (MEB) içerisinde egemenlik gösterisinde bulunulmasının olumsuz etkilerinden söz ettiklerini yazdı.
Gerek askeri, gerek siyasi analizcilerin, sözde Rum “MEB”inin tamamen korumasız olduğuna işaret ettiklerini yazan gazete, hidrokarbon aramalarının egemenlik haklarının kullanılmasıyla bağlantılı olduğunu, sınırları belirlenmemiş veya ihtilaflı deniz bölgelerinde siyasi egemenlik kullanılabileceğini veya egemenlik haklarının reddedilebileceğini belirtti. Türkiye’nin tam da bu çerçevede iyi bir örnek olduğunu, kendi egemenliğini tesis etmek veya Güney Kıbrıs’ın sözde “egemenlik haklarını” reddetme için sismolojik araştırmaları ve devlet petrol şirketini kullandığını kaydetti.
Yunanistan yardım edemiyor
Bütün bunların Yunanistan’ın ekonomik açıdan zayıf olup Rum Yönetimi’ne “savunma ve diplomasi alanlarında destek veremediği” bir zamanda gerçekleştiğine dikkat çeken gazete, Rum Yönetimi’nin İsrail’den iki adet devriye gemisi satın alma argümanının başarısızlığa uğradığını ve Güney Kıbrıs ile İsrail arasında yapılan anlaşmanın bir yıldır hayata geçirilemediğini hatırlattı ve Rum Yönetimi’nin çok yakında, yatırımcıların Doğu Akdeniz’de kuracağı tesis ve altyapıların güvenliğini sağlaması gerekeceğini yazdı.
Güncelleme Tarihi: 18 Ağustos 2014, 09:33