Uluslararası Final Üniversitesi (UFÜ) Rektörü Abdullah Öztoprak, bir defaya mahsus olmak üzere, bu yıl okula alınan tüm öğrencilerine mezun olduklarında iş garantisi verdiklerini söyledi.

HK ajansa konuşan Öztoprak, “Ülkede birçok üniversite açılıyor. O nedenle devletin hem destek vererek, hem de denetleyerek bu gibi kurumların belirli bir kalitede ve standartta olmasını sağlaması gerekir. YÖDAK güçlendirilmelidir. Gerekirse, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak bir ikinci müsteşarlık olarak Yüksek Öğrenim Müsteşarlığı kurulmalıdır” dedi.

Uluslararası Final Üniversitesi’nin kaliteli ve öğrenci odaklı eğitim iddiası ile yola çıktığını belirten Öztoprak, “Türkiye’de eğitim alanında isim yapmış Final gurubu ile ülkemizde turizm sektöründe önemli bir yere sahip DMG grubunun birlikte kurduğu Uluslararası Final Üniversitesi’nde hem kaliteli bir eğitim, hem uygulamalı eğitim, hem de mezun olunduğu zaman iş garantiniz olacak” şeklinde konuştu.

UFÜ Rektörü Abdullah Öztoprak, kendisine yöneltilen soruları şu şekilde yanıtladı:

Soru: Sizi hep DAÜ’de görmeye alıştık. Şimdi ise Vakıf üniversitesinden ayrılıp özel bir üniversiteye geldiniz. Neden Uluslararası Final?

Öztoprak: DAÜ’de artık misyonumu tamamladığıma inanıyorum. Benim esas hedefim bir müddet dinlenmekti. Ancak, arkadaşlardan teklif gelince buluşup görüştük. Kendileri ile yüksek öğretim konusundaki görüşlerimizin örtüştüğünü gördüm. Üniversite kurucu üyelerimiz kaliteye önem veriyor. Yola çıkarken amaçlarının kar olmadığını, burada iyi bir üniversite kurmak istediklerini ifade ettiler. Final gurubu, zaten eğitim alanında Türkiye’de çok deneyimli bir kurum. Bu nedenle tekliflerini kabul ettim. 

“Devlette karışanınız çok olur”

Soru: Daha çok yenisiniz  ama, bir vakıf üniversitesi ile özel üniversite arasında ne gibi farklılıklar var sizce?

Öztoprak: Bir devlet kurumunda karışanınız çok olur. Biliyorsunuz DAÜ’deki Rektörlük görevimde bu konularda birçok sorun yaşadım. Ancak burada bir uyum içerisinde işlerimizi yürütüyoruz. 

Soru: Uluslararası Final Üniversitesi’nde kalitenin önceliğiniz olduğunu söylediniz ve bunun yanında mezunlara iş güvenliği garantisi vermiştiniz. Bunu biraz açar mısınız?

Öztoprak: Öncelikle bizler, kaliteye, uluslararasılaşmaya, bir de mezunlarımızın kariyerine çok önem vereceğiz. Öncelikle uygulamalı eğitime önem vereceğiz. Bugün Avrupa’da istihdam edilebilirlik önde gelmektedir. Kısacası, işverene istihdam edebileceği yetenekte öğrenci mezun etmek ilk sırada. Seçerken ve geliştirirken işverenin görüşünü alacağız. Zaten Uluslararası Final Üniversitesi çok önemli iki sektör tarafından oluşturuldu. Bir tanesi eğitim sektörü, bir diğeri de servis sektörü. Bu ikisinin birleşmesinden oluşan bir kurum, bu gibi şeylere büyük önem verecektir. Uygulamaya ve istihdam edilir olmaya dikkat edeceğiz derken bunu nasıl yapacağımızı açıklamak isterim. Dünyaya baktığınız zaman bugün işverenlerin beklentisi de öğrencinin iletişim kurabilmesidir. Hem Türkçe, hem de İngilizce dilinde. Bu nasıl olacak. Sunum yapabileceksiniz, yazılı sunum yapabileceksiniz. Ki bunlar çok önemlidir. Biliyorsunuz, bilmek önemlidir ama bunu anlatabilmek de bir o kadar önemli. Bunlar için de kurslar açacağız. Bilgi önemli ama, bilgiyi aktarabilmek de çok önemli. 

“Bu yılki öğrencilere iş garantisi veriyoruz”

 İstihdam etme konusunda ise, bu defaya mahsus olmak üzere, bu yıl okula alınan tüm öğrencilerimize mezun olduklarında iş garantisi veriyoruz. Bence bu çok önemli bir nokta. Mezunlarımızı, kurucu iki kuruma istihdam edeceğiz. İleriki yıllarda tüm mezun öğrenciler için veremeyiz bu sözü ama, yine belli dallarda mezun istihdamı yapılacaktır. Üniversite olarak böyle bir hedefimiz var. Kariyer de bizim için çok önemli. Özel bir görevimiz de bu olacaktır. Öğrencileri hem yönlendireceğiz, hem de ileride nerelerde istihdam edildiler, onları takip edeceğiz ve istihdam edilen öğrencilerimizin eksiklikleri varsa onları saptayacağız. Kısacası tüm mezunlarımızı takip edeceğiz. 

Soru: Bu ilk yılınızda en ağırlıklı bölümleriniz hangileri. Bu konuda biraz bilgi verebilir misiniz?

Öztoprak: Üniversitemizde bu akademik yıl 3 Fakülte ve bir Yüksek Okulda öğrenci kabul ettiğimiz 7 lisans programımız var. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde İşletme ve Turizm İşletmeciliği. Mühendislik Fakültesi’nde Elektrik ve Elektronik Mühendisliği ile Bilgisayar Mühendisliği. Eğitim Fakültesi’nde de Okul Öncesi Öğretmenliği ile Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik. Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu’nda ise Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği bölümümüz var. Bir de İngilizce hazırlık okulumuz var. Mevcut fakültelerimize yeni bölümler açacağımız gibi, bunun yanında ilerleyen yıllarda yeni fakülteler de açılacak. Bir kısmı gelecek yıl olabileceği gibi, bir kısmı da daha sonra olacak. Bunlar da Sağlık Bilimleri, Hukuk, Mimarlık gibi Fakültelerdir. Hemen şunu eklemek isterim ki turizm, bizim kurucularımız için çok önemli. Üniversitemizde uygulamalı turizm programımız olacak. DMG grubunun birçok otelleri var. Oralarda öğrencilerimiz uygulamalı eğitim alacaklardır. Bu yıl sadece Kıbrıslı öğrenci ve yabancı öğrenci alıyoruz. Beklentimiz yüzün üzerinde öğrenci ile bu yıl eğitime başlamak. 

Soru: Bu yıl eğitime ne zaman başlıyorsunuz?

Öztoprak: 3 Ekim’de başlıyoruz. Bazı öğrencilerimizin ülkelerinde vize sorunu var. Onları aşmaya çalışıyorlar, az önce de dediğim gibi bizler pazartesi yüzün üzerinde öğrenci ile eğitim yılımıza başlayacağız. Konaklama konusunda bir sıkıntımız yok. 40 kişilik bir yurdumuz var, öğrencilerin bir kısmı kendileri ev kiraladılar, öğrencilerimizin büyük bir kısmı zaten Kıbrıslı. Ancak yurdumuzun dolması halinde de biz yer kiralayıp onları yerleştireceğiz. Bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşamamız söz konusu değildir.  

Devlet denetlemeli

Soru: Ülkemizde ondan fazla üniversite kuruldu. Sizce bu kadar üniversiteye ihtiyacımız var mı?

Öztoprak: Şu anda fiilen eğitim veren üniversite on civarındadır. Bunun yanında izinleri alınanlar vardır. Tabii ki bu küçük ülkede çok aşırı sayıda üniversite olması çok olumlu sonuç doğurmayabilir. Ancak bundan daha önemli olan kalitedir. O nedenle devletin hem destek vererek, hem de denetleyerek bu gibi kurumların belirli bir kalitede, standartta olmasını sağlaması lazımdır.

Yüksek Eğitim Müsteşarlığı

Soru: Bu konuda istenilen noktada mıyız? Değilsek ne yapılmalıdır.?

Öztoprak: Bence değiliz. YÖDAK’ın güçlendirilmesi, yetkilendirilmesi gerekiyor bu gibi konularda. Gerekirse belki de, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak bir ikinci müsteşarlık olarak Yüksek Öğrenim Müsteşarlığı kurulabilir. Kurumların sorunları ile ilgilenip, kontrol sağlanabilir. Çünkü bu ülkede eğitim sektörü önemli bir noktaya geldi. Ekonomik olarak da ülkeye büyük bir katkısı var sektörün.

Uluslararası standartları yakalamak 

Soru: Uluslararasılaşma derken az önce neyi kastettiniz?

Öztoprak: Uluslararası üniversitelerle işbirliği yapmamız gerekiyor. Öğrenci değişimine gitmemiz lazım ki, biz bunların çalışmalarına şimdiden başladık. Uluslararası seviyede olmamızı tespit etmek için akreditasyonlara gitmemiz gerekir. Daha yeniyiz ama bu konuda önemli adımlar attık, çalışmalar başlattık. Programlarımıza bu safhada bazı kurumlar akredite verebilir veya ön akredite. En önemli konulardan birisi de budur uluslararasılaşmada. Ancak biz çok yönlü bir uluslararasılaşmadan bahsediyoruz. “Her taraftan öğrenci getirdim” deyip de uluslararası olamazsanız.

Öğrenci odaklı eğitim

Soru: Ülkede bu kadar üniversite varken öğrenciler neden Uluslararası Final Üniversitesi’ni tercih etsin. Sizin farkınız nedir?

Öztoprak: Kaliteli eğitim. Bunu söyleyince de tabii ki öncelikle kaliteli hocaların olması gerekiyor. Deneyimli destek elemanınız olacak. Bir de kaliteye inanan bir felsefeniz olacak. Bizim bir politikamız da, burada kar amacı güdülmeyeceğinden öğrenci ücretlerini makul seviyede tutacağız. Öğrenciler için bu çok önemli. Kaliteli öğrenciler çekmek için burslu öğrenciler alacağız ki almaktayız şu anda. Öğrencilerin sorunlarıyla ilgileneceğiz. Küçük bir üniversiteyiz ve çok büyümeyeceğiz. Tabii ki büyüyeceğiz ancak devasa bir üniversite olmayı planlamadık. Belki 7-8 bin olabiliriz ama yavaş yavaş büyüyerek  öğrenci sorunlarıyla ilgilenen bir üniversite olacağız. Bizim felsefemiz öğrenciye yakın bir yönetim olmak. Dış ülkelerden gelen öğrencilerle bire bir ilgileneceğiz. Farklı bir felsefemiz olacak.  Ben rektör olarak da öğrencilerle ilgilenmeyi vaat ediyorum. Üniversiteler eğitim verir, araştırma yapar, yayın yapar ancak bunun yanında bir de topluma hizmet verir. Biz bu üç konuya da önem verecek bir üniversite olacağız. Daha çok yeni bir üniversite olmamıza rağmen, araştırmaya teşvik için, ilk aldığımız kararlardan bir tanesi “yayınların ödüllendirilmesidir.” Ülkedeki tüm planlamalar istatistiki verilere göre yapılır, bu konu çok önemli. Ancak ne yazık ki bizim ülkemizdeki en büyük eksiklik istatistiki veriler. 

 Çocuklarınızı meslek seçimine zorlamayın

Soru: Son olarak şunu sormak istiyorum. Öğrencilere öneriniz nedir, bir üniversite seçerken nelere dikkat etmeleri gerekiyor? 

Öztoprak: Bizim toplumlarda, özellikle Ortadoğu ülkelerinde, genellikle aileler çocuklarını yönlendiriyor. Bence bu çok büyük bir yanlıştır. Veliler çocuklarını zorlamamalı bölüm seçerken. Yönlendirebilirler tabii ki ama, zorlama olmamalıdır. “Mutlu olmak” illa ki anne-babanın istediği konuda başarılı olmak değildir. Öğrenci kendi istekleri doğrultusunda eğitim almalıdır. Kısacası burada öğrencilerden çok velilere seslenmek istiyorum ben. Lütfen çocuklarınızı meslek seçiminde zorlamayın.