İnsan hangi konuyu ele alacağını şaşırıyor. Çünkü ülkemiz gündem konusunda çok bereketli. Bakın, CHP’nin CB Aday Adayını saptama eğilim yoklaması öncesi, Sayın Ekrem İmamoğlu’na önce diploma. Sonra, Yerel Seçimlerde ismi Kent Uzlaşısı olarak konan siyasi ortaklık adımına dönük, KCK ve PKK terör örgütüne destek olmak iddiası ile ona ve İBB yetkililerine tutuklama adımları gelişti. Bunlar zaten gergin olan Türkiye iç siyasetini daha da gergin ve çatışmalı bir ortama sürüklüyor. Döviz kurunun fırlaması, Kuzey Kıbrıs’ta her insanın aklını, sarsıyor. Çünkü Türkiye’deki siyasi gerilimler ve döviz kurunun yükselişi, Kuzey Kıbrıs’ı her alanda, doğrudan negatif olarak etkiliyor.
Bunlar olurken, Cenevre’de gerçekleşen 5’li zirvenin sonucu ortaya çıktı. Bu zirveye katılan İki Toplum Lideri ise zirveden kendi tezleri temelinde başarı ile döndükleri mesajı verdiler. Sayın Hristodulidis ve Sayın Tatar, Cenevre’ye tam tersi tezleri, “Kırmızı Çizgimiz“ diye takdim ederek gittiler. Sonra da zirveden çıkan sonucu ayrı ayrı, kendilerinin başarısı olarak takdim ettiler. Hâlbuki zirveden çıkan sonuç, onların ifade ettiği Kırmızı Çizgilerinin tam tersidir. Bu zirveden çıkan rengin tonu, daha ziyade çok açık pembeye yakındır. Çünkü zirveden, ‘Yeni Sınır Kapılarının açılması, Ara Bölgede Güneş Enerji Santrali, İklim ve Çevre krizleri ile ilgili Çalışma ve Gençlik’ ile ilgili adımları içeren ortak mutabakat çıktı. Bunlardan ayrı olarak tarafların, vakit tüketmek oyununa girmesini engelleyen, 2025 yılının Temmuz ayının sonunda adının, bu kez “genişletilmiş” olarak konduğu yeni bir görüşme için karar alındı. Benim dikkatimi çekti. Herhalde çoğunun da dikkatini çekmiştir. Bu “genişletilmişin” içi nasıl dolacak? Bu karar 5’li zirveden çıktığına göre, bu “genişletilmişin” içine 3 Garantörün ve AB’nin İki Toplum temsilcilerinden ayrı olarak temsilcileri, ana zirvenin formatında mı katılacak? Ayrıca Cenevre’de taraflar, BM Genel Sekreterinin kişisel temsilci atamasına da onay verdiler. Yani bundan sonraki görüşme süreçlerinde, “genişletilmiş” ifadesi, BM Genel Sekreterinin kişisel temsilcisinin de dahil olmasını mı getirecek? Bence “genişletilmiş” ifadesi ve BMGS’nin Kişisel Temsilcisine ortak onay, bir başka olumluluğu da içinde taşıyor. Yani artık BM, daha önce Sayın De Soto’nun ifadesi ile “duvardaki sinek olmak” noktasından uzaklaşarak, havada vız vız uçan arı olma konumuna mı dönüşecek?
Buraya yazdığım bugünün üç gündem başlığına bakın. Daha içine girdiğimiz kuraklığın ülkeye getireceği yeni sıkıntılara değinmedik bile. Artan pahalılığa ve KKTC İstatistik Kurumunun TL kullanılan ülkemizde, TL’nin sahibi olan Türkiye’den, Ocak ve Şubat aylarında Hayat Pahalılığını, enflasyonu %50’ye yakın daha düşük bulma veya gösterme “Ali Cengiz” oyununu dahi yazamadık. Ele alamadık. Sorarım size, kaç tane ülke veya toplum bulabilirsiniz ki bir anda böyle, “nur topu” gibi bir hayli gündemi olsun. Böylece bu Gündem Bereketi içinde de “bal yapmaz arı haline” dönüşme ihtimali olsun. Ne isterse olsun, bu gündemlere dönük ilgimizi hiçbir zaman eksiltmeyelim. Bal yapalım.
Duvardaki sinek ve odadaki arı
- 20 Mart 2025, 10:25
- 29
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi