Betorder New Roman";color:#333333;mso-fareast-language:TR">Suriye Ordusu’nda 13 yıl askeri polis olarak görev yapan bir kişi, çalışma arkadaşlarıyla birlikte ülkede yaşanan iç savaş boyunca, rejime bağlı askeri hastanelere getirilen cesetlerin fotoğraflarını çekmekle görevlendirildi. Hastaneye getirilenlerin tamamı gözaltında işkence, elle boğma ve aç bırakılarak öldürülen Suriyeli muhaliflerden oluşuyordu. Cesetlerin yüz ve bedenlerine elle yazılan şifreli notları da gösteren fotoğraflar, Suriye ordusu içinde sistematik olarak verilen öldürme emirlerinin yerine getirildiğine dair belge olarak kabul edildi. Arkadaşlarıyla birlikte iki yılda 55 bin kare fotoğraf çeken askeri polis, iki yıl boyunca çektiği fotoğrafları düzenli olarak bir flaş belleğe kaydetti ve gizlice muhaliflere iletti.
Fotoğraflardan sonra komisyon kuruldu
Savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlar konusunda söz sahibi uluslararası hukukçular ile adli tıp ve adli fotoğraflar konusunda uzman kişilerden oluşan bir komisyon kuruldu. Komisyonda, Yugoslavya eski Devlet Başkanı Miloseviç’i yargılayan mahkemenin başsavcısı Sir Geoffrey Nice, Liberya eski Devlet Başkanı Charles Taylor’un tutuklanmasını sağlayan Sir Desmond de Silva ve aynı davanın iddianamesini hazırlayan Pr. David M. Crane yer aldı. İngiltere’de bir laboratuvarda incelenen materyallerin tümünün müdahale edilmeyen gerçek fotoğraflar olduğu tespit edildi.
Sistematik işkence
Fotoğraftaki kişilerin, sistematik işkenceye tabi tutulduğu, kurbanlara elleri ve ayakları bağlıyken işkence yapıldığı, tel, ip ve araçların triger kayışlarına benzer bir cisimle boğulduğu inceleme sonunda tespit edildi. Dikkat çeken bir diğer önemli tespit de açlığın bir işkence yöntemi olarak kullanılması oldu. Komisyon, bu yöntemlerle öldürülen kişi sayısının yaklaşık 11 bin olduğunu tahmininde bulundu. Fotoğrafları çeken “Sezar” kod adlı kişiyi dinleyen Komisyon, tüm bulguların savaş suçları için kurulacak mahkeme tarafından kabul edilebilir “açık deliller” olduğuna karar verdi. Bu delillerin Eset rejimine karşı, “insanlığa karşı suç” ve “savaş suçları” için açılacak davalarda “güçlü deliller” olduğuna karar veren Soruşturma Komisyonu, çalışmalarını bir rapor haline getirdi.
Güncelleme Tarihi: 22 Ocak 2014, 00:43