Eski Lüksemburg Başbakanı ve Euro Bölgesi Başkanı Juncker BBC'ye verdiği mülakatta, özellikle birliğin temel prensiplerinden "serbest dolaşımdan" vazgeçilemeyeceğini ve Londra'nın bu konuda kendi görüşünü dikte ettiremeyeceğini belirtti.

İngiltere Başbakanı David Cameron, AB üyesi olacak ülkelerden "kitlesel göçün" sınırlanmasına yönelik yeni kuralların belirlenmesini istiyor.

Cameron'ı eleştiren Juncker ise İngiltere'nin gelecekte yapılacak müzakerelerde bazı yetkileri Brüksel'den geri alabileceğini kabul etti. Ancak Juncker Londra'nın müzakerelerdeki başarı şansının AB'den ne istendiğine bağlı olduğunu söyledi.

AB'nin 28 üyesinde 22-25 Mayıs tarihleri arasında Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri yapılacak. Birliğin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu'nun başkanı da daha sonra yeniden seçilecek.

Jean-Claude Juncker, Hristiyan Demokratlar ve diğer bazı sağcı AP üyesi parlamenterlerin mensubu olduğu Avrupa Halk Partisi'nin başkan adayı ve seçimin favorisi olarak görülüyor.

İngiltere'nin ise "federalist" görüşleri ile bilinen Juncker'in başkanlığına pek sıcak bakmadığı biliniyor.

Cameron'dan referandum sözü

İngiltere Başbakanı David Cameron, lideri olduğu Muhafazakar Parti'nin seçimleri kazanması halinde ülkenin AB üyeliği ile ilgili olarak yeni bir anlaşmayı müzakere etme ve onu referanduma sunma sözü vermişti.

Ancak İngiltere'de gerek ana muhalefetteki İşçi Partisi, gerekse de koalisyon ortağı Liberal Demokrat bu yaklaşıma karşı. İki partinin bu konudaki yaklaşımı da aynı: İngiltere'de AB'ye yönelik bir referandum ancak Londra'dan Brüksel'e yeni yetkiler devredildiğinde yapılmalı.

Jean-Claude Juncker ise İngiltere'nin AB'de kalmasından yana olduğunun altını çiziyor. Juncker ayrıca, bazı yetkilerin yeniden ulusal parlamentolara verilmesini isteyen tek AB üyesinin İngiltere olmadığını kabul ediyor.

İngiltere, AB'nin ortak para birimi Euro'yu kullanmıyor ve birliğin ortak sınır politikasının en önemli unsuru olan Schengen Bölgesi'ne dahil değil.

AB'nin en büyük üyesi olan Almanya, birlik bünyesinde yapılacak değişikliklerin, Euro kullanmayan ülkeler için de adil olması gerektiğini vurguluyor.

Almanya ile birlikte AB'nin iki "moturundan" biri sayılan Fransa'ya göre ise AB antlaşmalarının yeniden yazılması, birliğin kısa vadedeki öncelikleri arasında değil.