Avrupa Birliği'nin (AB) 28 liderini kurumların yeni başkanlarının belirlenmesi, birliğin 2019-2024 Stratejik Gündemi, 2021-2027 Çok Yıllı Mali Çerçeve (MFF) ve İngiltere'nin AB'den ayrılık süreci ile ekonomik ve parasal birlik gibi konuları görüşmek için bir araya getiren iki günlük zirve Brüksel'de başladı.
Liderler için en tartışmalı ve zorlu konunun AB Komisyonu Başkanının belirlenmesi olduğu düşünülüyor. Konuya ilişkin üye ülkeler arasında görüş ayrılığının bulunması, yeni başkanın bu zirve kapsamında belirlenmesini zor kılıyor.
Zirve girişinde basına açıklamalarda bulunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, ülkesinin, AB Komisyonu Başkanının seçilmesinde Avrupa Parlamentosundaki (AP) siyasi grupların liste başı adaylarını dikkate alan ''Spitzenkandidat'' sürecini benimsemeye devam ettiğini ancak bu konuda ortak bir çözüm bulunmasının önemli olduğunu söyledi.
Merkel, bu sürecin bazı ülkeler tarafından benimsenmediğine dikkati çekerek, ''Adım adım ilerleyeceğiz. AP'nin desteklemeyeceği bir öneri sunulmasını saygıdan ötürü kabul edemem.'' dedi.
Cinsiyet eşitliğine önem vermeliyiz
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB Komisyonu Başkanının bu yükü taşıyabilecek adaylar arasından seçilmesi gerektiğini belirterek, "Bu konuda cinsiyet eşitliğine de önem vermeliyiz. Parlamentonun bir aday üzerine odaklandığını görüyoruz. Fransa'nın rolü yapıcı bir çözüm bulmaya ve Avrupa için en iyi takımın ortaya çıkmasına katkı sağlamak. Tek bir isim üzerinde durmak istemiyorum." diye konuştu.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte de AB kurumları başkanlarıyla ilgili bugün net bir sonuç çıkmayacağına işaret ederek, "Üye ülkeler arasında ciddi görüş ayrılıkları var." diye konuştu.
Rutte, Ukrayna'da düşürülen Malezya Havayollarının uçağına ilişkin ise tüm AB ülkelerinin Rusya'ya karşı ortak bir açıklama yapmasını beklediğini söyledi.
İrlanda Başbakanı Leo Varadkar, AB Komisyonu Başkanı için bu akşam bir sonuç elde edilmesinin zor olduğunu belirtti.
Varadkar, "Papa'yı seçmek AB kurum başkanlarını belirlemekten daha kolay." ifadelerini kullandı.
İrlanda'nın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) egemenliğini desteklediğini kaydeden Varadkar, bu çerçevede zirve sonuç bildirgesinde "güçlü bir dilin" kullanılması gerektiğini savundu.
