banner564

Dünya savaşı konuşurken, Kıbrıs barışa gidebilir mi? (2)

   Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayanların hemen hepsi Avrupalı yaşam istiyor ama bunun gereklerini yerine getirmekten kaçınıyor…

   Avrupalı yaşam istiyorsanız, hani gezi için gittiğinizde hayran kaldığınız Larnaka, Limasol ve diğer bölgelerde yabancılara ait alış-veriş merkezlerinin benzerini kendi bölgenizde yapmak isteyenlere saldırmayacaksınız…

   Kıbrıs’ta çözüm olması ve Avrupa Birliği kuralları adanın tümünde uygulanması halinde zaten buna izin verilmeyecek…

   Limanların özelleştirilmesine ‘peşkeş’ diyerek saldıramayacaksınız…

  Toplu taşımacılığın Çinli şirkete verilmesi karşısında protesto eylemi yapamayacaksınız…

   Hatta marketler zincirine bir Alman şirketinin katılmasına “yok oluyoruz” sloganıyla karşı çıkamayacaksınız…

   Bakın güneye…

   Orada ünlü Alman marketler zinciri Lidl vardır…

   İsteyen oradan alış-veriş yapıyor, isteyen Athanidis’ten, ya da Alpha Mega’dan…

   Avrupa işte budur…

   Hem Avrupalı olmak isteyeceksiniz, hem de “benden başkasına bu ülkede izin yok” diyeceksiniz…

   Bu zihniyetle sadece hava alırsınız…

   Kaldı ki; havamız da kirlendi…

Peki bu çözüm olacak mı?..

   Son haftalarda hemen herkes 3’üncü dünya savaşından söz ediyor…

   Özellikle Rusya-Ukrayna gerilimi nedeniyle yeni bir savaş korkusu dünyayı etkisi altına alıyor…

   Böylesi bir dönemde Kıbrıs sorununun önemsenmeyeceğini düşünenler vardır…

   Ama bir de bunun tersini düşünelim…

   Çözümsüzlüğün devamı halinde neler olabilir?..

   Son 60 yılda büyük acılar yaşamış olan Kıbrıs halkı, yeni bir krizi kaldırabilir mi?..

   Güney Kıbrıs’ta iki hafta kadar önce yapılan bir kamuoyu araştırmasında halkın yüzde 80’den fazlası “Kıbrıs sorununun çözümü için askeri seçeneğe’ “hayır” dedi…

   Kıbrıs’ın kuzeyindeki düşüncenin bundan farklı olmadığını biliyoruz…

   Savaş; kan ve gözyaşı demektir…

   Kimse böylesi bir felaketle yüzleşmek istemez…

   Öyleyse; 3’üncü dünya savaşının konuşulduğu bir dönemde, Kıbrıslıların ‘siyasi eşitlik’ çerçevesinde barışa gitmesi çok daha anlamlı ve önemlidir…

   Her iki tarafın da bunu iyice düşünmesi ve alışılmış politikalara ‘olumlu görüşlerin’ eklemesi gerekiyor…

   Karşılıklı geçişleri kolaylaştırmak için yeni kapıların açılmasıyla olumlu bir adım atabiliriz…

   İki veya 4 yeni kapı açmakla kaybedeceğimiz bir şey yoktur…

   Çarşı güneye mi kayar?..

   Kendi çarşınızı ‘düzeltirseniz’ bunu tersi de olabilir…

   Bir yıl öncesine kadar öyle değil miydi?..

   Marketleri Rumlar bastı diye şikayetçi olanlar vardı…

   Şimdi aynı kesim çarşının güneye kaymasından yakınıyor…

   Müthiş bir çelişki değil midir bu?..

   Halka ‘öcü korkusu’ vereceğinize, kendi evinizi düzeltmeye bakınız…

   Eviniz her taraftan akıttığı halde bunu göremiyorsanız, kapı açmasanız da zarar görürsünüz…

   İyi haftalar… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 gün Önce

Ülkemizin Güney Kıbrıs gibi gelişmesini Avrupalı bir Ülke olmasını KKTC düzeninizde gerçekten isteyenimiz mi var ? Hızlı Yaşa Genç Öl misali Dünya’nın en Özgür Ülkesi KKTCde İsteyen İstediğini niye Yapmasın ki ? Avrupa’nın ve Güneyin Trafik ve Çevre Kuralları ile neden Yollarda Trafikte ve Çevremizde yaptıklarımız ile kısıtlamalara gidilip Cezalandırılalım ki ! Gerçekçi olmalıyız 41 yıldır Seçilenlerimiz ve Seçenlerimiz ile KKTC düzeninden gerçekten Şikayet edenimiz mi var yani ? Sendikalar Ekonomik Örgütler veya Bu Memleket Bizim diyenler mi KKTC düzeninden Şikayetçidir acaba ? Küçücük Ülkemizde İnceldiği yerde Kopsun diyenlerimiz haksız mı yani , Batmış ve Batırılmış KKTCde bugün Türkiye’ye Avuç Açıp dilenebiliriz ‘ Yetmeyen yardımlarla ise yarınlarda AB ve BM’ye Avuç açıp dinlenmemizi kim önleyebilir ki ? Tanımayan ve Dünyadan Kopmuş KKTCde şikayet etsek de Gerçekten Mutlu olmayanımız var mı acaba ! Yardımlar Ülkesi KKTCde ne Güneyle Yeni Kapılar açamak ne Birleşmek ne Avrupa olmak ve ne de Tanınmak istiyoruz Mevcut KKTC düzeni ile Dünya bizleri İstemese de Mutlu Ülkemizde Biz Bize Yetmiyormuyuz Yani ? FOR ever TRNC !

banner471

banner473