Rum lideri Nikos Anastasiadis, EOKA’cıların anıtlarını açmaya gittiği zaman kendini tutamıyor...
Önce ‘işgalden kurtuluş’ duası yapıyor, ardından Rum halkına kahramanlık mesajları veriyor...
Diyor ki;
• Bugüne kadar 1960 Anayasası’ndan daha iyi sonuçlar elde ettik... Helenleri rahatsız eden kısımları kaldırdık...
• Omorfo olmazsa çözüm olmaz...
• İşe yaramaz garantilerin devamını kabul etmeyiz...
• Türkiyeli öğrenci ve işçilerin ikamet kararını federal hükümet verecek...
• Dönüşümlü Başkanlık dikenli bir konu. Sona kadar askıda kalacak...
Bunlar, söylediklerinin sadece bir kısmı...
Kıbrıslı Türklerin kabul edemeyeceği her şeyi söylediği halde, toprak ve haritayı görüşmek üzere İsviçre’ye gitmeyi kabul etti...
Peki neden?..
Yine kendisi cevap veriyor:
“Türkler ilk defa kendi haritalarını masaya koyuyor. Gelinen aşamada tatmin oldum...”
Akıncı ne diyor?
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ise, her fırsatta Kıbrıslı Türklerin geçmişte yaşadıklarına atıfta bulunarak “caydırıcı bir unsurun olması önemli” diyor...
Caydırıcı unsurun Türkiye olabileceğini de çok kez söylemiş bulunuyor...
Yine Akıncı diyor ki;
*Dönüşümlü Başkanlık olmazsa olmaz...
*Adada yaşayan ve çalışma izni bulunan Türk vatandaşları gemilere doldurulup gönderilmeyecek...
*Türkiye sığınacağımız tek liman...
*Bir taraf Güzelyurt’un iadesi kırmızı çizgidir derse, öteki tarafın da ‘verilmemesi kırmızı çizgimizdir’ deme hakkı doğar...
Mesajlar zıt ama müzakereler ilerliyor
Liderlerin açıklamalarına baktığımız zaman, bazı temel konularda çok farklı düşüncelerde olduklarını görebiliyoruz...
Buna karşın, her ikisi de müzakerelerde ilerlemeden’ söz ederek, toprak ve haritayı görüşmek için bir başka ülkede 5-6 gün süreyle görüşme kararı alıyor...
Ayrıca 5’li konferansın Aralık ayında gerçekleşmesi ve çözüm çerçevesinin yıl sonuna kadar belirlenmesi üzerinde açıklamalar yapılıyor...
Gerçekten aklımız karıştı...
Kıbrıslı Türk ve Rumların beyinlerini mi test ediyorlar?..
Ne dersiniz?..
