banner564

Devlet garantisi ne kadar geçerli?

  Güney Kıbrıs’ta yaşanan mali krizin nedenleri soruşturulurken, ortaya ilginç rakamlar çıktı...
  Bunlardan bir tanesi devletin kefil olduğu batık krediler...
  Tahsil edilemeyeceği bilinerek verilen kredilerin tutarı 3 milyar 100 milyon Euro...
  Bununla ilgili olarak, eski hükümetlerin sorumluları hakkında başlatılan soruşturmalar hala devam ediyor...
  Kuzeyde ise ‘devlet kefaletiyle’ alınan ve geri dönmeyen kredi tutarının birikmiş faizleriyle birlikte bir milyar 500 milyon Euro dolayında olduğu tahmin ediliyor...
  Peki bu paralar nereye gitti?..
  Batmış Kıbrıs Türk Hava Yolları’na...
  Gündemden hiç düşmeyen Elektrik Kurumu’na...
  Ve maaş ödeyemez duruma gelen Sosyal Sigortalar Kurumu’na...
  Geçmiş hükümetler, zararda olduğunu ve alınan kredileri geri ödeyemeyeceğini bile bile hava yolları şirketine kredi verilmesiyle ilgili Bakanlar Kurulu kararı aldılar...
  Aynı uygulama Elektrik Kurumu ve Sosyal Sigortalar için de söz konusu...
  Sonunda, Kooperatif Merkez Bankası’nın bilançolarında bir milyar 500 milyon Euro dolayında bir alacak oluştu...
  Şimdi yanıt arayan soru şudur:
  Bu parayı kim, nasıl ödeyecek?..
  KKTC’nin altın ve petrol rezervleri yok...
  Öyleyse güneydeki doğal gaza mı el koyacağız?.. 
 
Siz batırın, biz ödeyelim
 
  Herkes biliyor ki; tek umut Ankara’dır...
  Nasıl olsa Ankara günün birinde bunu da öder!..
  Ankara; İrsen Küçük’ün Başbakanlığı döneminde, devlet borçlarının faizleri için 300 milyonluk ek bir katkıyı kabul etmişti....
 Neden?..
  KKTC hükümetleri “Biz gereken önlemleri alıp, borcumuzu taksitlerle ödemeye başlayacağız” dediği için...
  Ama bu sözler yerine getirilmedi...
  KKTC hükümetleri, bankalara olan borcunu ödemek için herhangi bir plan ve program yapmadı...
  Ödemenin yapılabilmesi için, zarar eden kuruluşların özelleştirilmesi gerekir...
  KKTC hükümetleri, eski protokolde yer aldığı halde bugüne kadar özelleştirme konusunda adım atmadı...
  Güney Kıbrıs’ın yaşadığı ‘büyük felaket’ bizim tarafta pek umursanmadı...
  Ne hükümet kanadı, ne de muhalefet konuyu ciddiyetle gündemine almadı...
  Ekonomik kuruluşlar da seyirci pozisyonunda kaldı...
  Tüm konularda olduğu gibi, bu konuda sadece kişisel yorumlar yapıldı... 
  İşin gerçeği; bizdeki durum güneyden çok daha kötü durumdadır...
  Pamuk ipliği üzerinde yürüdüğümüzü görmezden geliyoruz...

Yeniden yapılanma
 
  Türkiye ile imzalanan yeni Mali Protokol’un en önemli kısımlarından biri Bankalar Yasası’nın yeniden düzenlenmesi ve sermayelerin ‘AB standartlarına’ getirilmesidir...
  Bir ikincisi de Kooperatif kuruluşlarının kredi ve mevduat faaliyetlerinin denetim altına alınmasıdır...
  Önümüzdeki haftalarda ne tür adımların atılacağını hep birlikte göreceğiz...
  Ancak en hassas durumda olan Kooperatif Merkez Bankası’dır...
  Bu bankanın, devletten alacakları ne olacak?..
  Ana parayı ve faizleri kim ödeyecek?..
  Plan ve programı olan açıklamalı...
YORUM EKLE

banner608

banner474