KKTC’nin Anayasası’nda, yasaları ve tüzüklerinde hem yanlışlar, hem de eksikler vardır…
İngiltere gibi bir ülkede Anayasa yoktur…
Ama KKTC anasını kopya ettiği için Anayasası vardır…
Varsın olsun…
Ne var ki; dünyanın tanımadığı, ambargolardan şikayet eden küçücük bir yerde ikide bir partilerin ve sendikaların Anayasa Mahkemesi’ne koşturması anormal bir durumdur…
Siyasetin çözemediği veya kayıtsız kaldığı sorunları her fırsatta mahkemeye havale etmek doğru değildir…
Bunun son örneğini meclis Başkanlığı seçiminde görmüş olduk…
Anayasa ve bunu dikkate alınarak hazırlanan Meclis İç Tüzüğü’nde ilk 4 turda salt çoğunluğu alamayan ‘adayların’ 5’inci turda seçilmesi için ‘fazla oy’ şartı vardır…
Ama, tek adaylı seçimle ilgili net bir ifade yoktur…
Meclis’teki siyasiler bu eksikliği düzeltme yönüne gideceklerine topu savcılığa atmayı tercih etti…
Savcılık ise matematik hesabına göre karar üretip ret oylarının kabulden fazla olması nedeniyle Zorlu Töre’nin başkanlığına onay vermedi…
Mesele bu kadar basit…
Peki bundan sonrası ne olacak?..
“Görünen köy kılavuz istemez” derler…
UBP kendi içinde dağılmış vaziyettedir…
Kurultayda kazanamayan 5’li bir muhalefet grubu vardır…
Bunların en az 2 tanesi bakanlık istiyor…
Ünal Bey bunlara bakanlık verecek olursa, kurultay sürecinde kendisine yardımcı olan vekillere karşı ayıp etmiş olacak…
O yüzden 5’li muhalefet grubunun taleplerini kabul etme şansı yoktur…
Partisinin disiplin kurulunu çalıştırması halinde, koalisyon hükümeti azınlığa düşmüş olacak…
Böylesi bir durumda ‘istesek de istemesek de’ bir erken seçimin kaçınılmaz olduğunu görebilmeliyiz…
Sorunlarla boğuşan bir ülkede sık sık seçim yapmak, ülke ve halk çıkarlarıyla bağdaşmaz…
İşte gelinen noktada ‘yüce meclisin’ son 50 yılı iyi değerlendirmesi ve seçim sisteminde köklü değişimlere gitmesi şarttır…
Güney Kıbrıs’ta olduğu gibi Başkanlık sistemi doğru olandır…
Mevcut parlamentonun ezici bir çoğunluğu ise buna karşıdır…
Öyleyse; bir diğer öneri üzerinde durmalı ve karar üretmelidirler…
Vekillere bakanlık yolu kapatılmalıdır…
Yaşanan tüm kavgaların ve seçimden seçime koşmanın en önemli nedeni vekillerin bakanlık kavgasıdır…
Herkesin bildiği bu gerçek karşısında sistemi değiştirmemek, ülkeye ve halka kötülük yapmak demektir…
Bunun başka bir izahı olamaz…
Sayın Akar , Yönetilmeyen ve Ayakta Duramayan KKTC için Seçimler olmuş veya olmamış ne Yarar ki ? Kıbrıslı Türklerin bugün İhtiyacı olan Seçimler değil de ÜRETİM TURİZM YATIRIMCI ve İHRACAT değilmidir yani ? Başınıza ne gelmiş ise KKTCnin Yönetim ve Siyaset beceriksizliğinden gelmemişmidir yani ! Bugün Üretim Turizm ve Yatırımcıları yitirdiğimiz KKTCde yanısıra Sahte Diplomalarla Kalitesiz Eğitim Sektörümüzü ve TMK çalıştırmadan Bizim olmayan Rum Mülklerini Satıp Satıp şişirdiğimiz İnşaat Sektörümüzü de maalesef yerle bir ettik ! İyi ki BMGK Maraş’ı açmamıza ve yağmalamamıza izin vermiyor yoksa Maraş’ı da beceriksiz Yöneticilerimiz ile Yüzümüze Gözümüze Bulaştırıp Dünyanın istenmeyen Toplumu olmaya Hak kazanacaktık ! Gerçekçi olmalıyız Pahalılıktan girilemeyen KKTCde aylardır Et Yiyemeyen Aileler ile Tarhana ve Taze Fasulyeye ancak uzaktan bakabilen İnsanımız KKTC gibi çökertilmiş bir Ülkede öncelikle SEÇİM mi istiyor acaba ?