Ortadoğu’da savaş var…
Binlerce insan hayatını kaybediyor ve tüm dünya bunu izlemekle yetiniyor…
Kuşkusuz; bu savaş Kıbrıs’ı da etkiliyor…
Ağrotur üssü adanın güneyinde olabilir…
Ancak; İngiliz üssünün bizzat savaşın içinde olması tüm Kıbrıs’ı ilgilendiren bir konudur…
Ne var ki; bizim ‘eşit ve egemen’ tarafta bir sessizlik var…
Hemen her konuda sesiz kalmayı icraat olarak kabul eden bir siyaset uygulanıyor…
Bırakın Ortadoğu savaşının etkilerini, son günlerde ortaya çıkan ‘mülkiyet’ sorunuyla ilgili de bir strateji belirlenmiyor…
Halbuki; bu gelişme Kıbrıslı Türkler açısından son derece önemli sorunları içeriyor…
Mesele sadece avukat Akan Kürşat’ın Roma’da tutulması meselesi değildir…
İtalyan mahkemesi, iki gün sonra Kürşat’ın Kıbrıs Cumhuriyeti’ne iadesiyle ilgili başvuruyu görüşüp karara bağlayacak…
İade kararı çıkması durumunda Rum gardiyanların yönetimindeki bu cezaevinde onu rahat bırakacaklar mı?..
Bu konuda yetkililerimiz acaba ne düşünüyor, ne tür çalışma yapıyor?..
Kimse bilmiyor…
Yaşanan sıkıntının boyutları sadece Akan Kürşat’la sınırlı değildir…
Rum arazileri üzerinde inşaat yapan müteahhitler ve bunları satan emlakçıların yanınsıra satış sözleşmesi yapan avukatlar da diken üzerinde oturuyor…
Bunların birçoğu güneye geçmekten, Avrupa’ya gitmekten korkar oldu…
Bu şekilde mi yaşanacak?..
Gelinen noktada yanıt arayan soru şudur:
“Rum mülkü kullanan, satan, satın alan, kiralayan veya kiraya veren herkes diken üzerinde mi yaşayacak?..”
Bunun yanıtını verecek olan ülkeyi yönetenlerdir…
Yüce meclisin bu konuda nasıl bir tavır alacağı da son derece önemlidir…
Netice itibarıyla 1974’te bir savaş oldu bu ülkede ve Kıbrıslı Rumlar ‘nüfus mübadelesi’ anlaşmasıyla güneye geçti…
Kıbrıslı Türkler de kuzeyde toplandı…
İki toplumun ayrı bölgelerde yaşaması nedeniyle herhangi bir çatışma olmadı…
Bu durum güvenlik açısından son derece önemlidir…
Mülkiyet konusuna gelince…
Onlar güneydeki Türk mülklerini kullanıyor, kiraya veriyor veya istimlak kararı çıkarıp devlet çıkarları için kullanıyor…
Larnaka ve Baf Havaalanlarının inşa edildiği arazilerin önemli bir kısmı Kıbrıslı Türklere aittir…
Tatlısu’da (Mari) bulunan deniz üssü ve elektrik santralleri de Türk arazileri üzerinde kuruludur…
Larnaka, Limasol ve Baf’ta değerli arazilerimiz vardır…
Ne var ki; Rum Yönetimi istimlak kararları dışında kalan Türk mülklerinin satışına izin vermiyor…
Sadece kira karşılığında kullanım hakkı veriyor…
Bizler kuzeyde bunun tam tersini yaptık…
Rum mülklerine koçan verdik…
Sonra bu mülklerin satışı gündeme geldi…
Şimdi yaşanan sıkıntıların temelinde bu yanlış uygulama vardır…
Peki bundan çıkış yolu var mıdır?..
Evet vardır…
Nasıl olacak?..
Yarın bu konuya değineceğiz…
‘ Yıllar önce Bizlere Rum Mülklerini sadece KİRALAYIN ve Rum Mülklerine KOÇAN Çıkarıp SATMAYIN diyen Değerli Hukukçularımızı maalesef bugün Çok Arayacağız !!