banner564

Çözüm isteniyorsa Türkiye’nin önemi bilinmeli

 İkinci Cenevre Konferansı’nın yakın bir gelecekte başlayacak olması ‘çözüm tartışmalarını’ yeniden gündeme getirdi...
 Rum lideri Anastasiadis, New York’taki uzlaşı sonrasında yeniden Türkiye’yi hedef olarak gösterip “Sözlü taahhütlerin yerine getirilmesini’ istedi...
 Bu sözlü taahhütlerin ne olduğunu bilemeyiz...
 Ancak; Türkiye’nin çözüm sürecine katkı sağladığını ve iyi niyetli olduğunu biliyoruz...
 Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başından beri ‘bir adım önde’ siyasetini sürdürdüğünü de biliyoruz...
 Öyleyse; sorunun tek muhatabı Türkiye değildir...
 Rum liderliği, olası bir çözüm durumunda Kıbrıs’ın ne kadar önemli bir ülke haline geleceğini iyice hesap etmeli ve Kıbrıslı Türkler için ‘azınlık’ düşüncelerini terk etmelidir...
 Türkiye, Kıbrıs’a sadece 40 mil uzaktadır ve çözüm olması halinde 80 milyonluk pazara mal satma şansı vardır...
 Ayrıca, doğal gaz için de Türkiye üzerinden sevkiyat tek geçerli yoldur...
 Akıllı olan ve bu gerçekler üzerinden politika yapanlar, mutlaka kazançlı çıkarlar...
 Sadece ırkçılık üzerine siyaset yapan ve hala Kıbrıslı Türkleri küçümseyerek Enosis hedefinden vazgeçmeyenler ise hüsrana uğrarlar...
 Kıbrıslı Rumlar hem 1974’te, hem de 5 yıl önce ağır darbeler yedi...
 Mallar, mülkler, bankalardaki paralar kaybedildi...
 Göçmenlik krizi yaşandı...
 Çok insan üzüntüden hayatını kaybetti...
 Öyleyse, önlerinde iki seçenek vardır...
 Ya ırkçılığa dayalı siyaseti sürdürmek ve ikinci bir hayır’a yönelmek...
 Ya da akıllı davranıp, Kıbrıslı Türklerle anlaşmaya varmak...
 İkinci kez ‘hayır’ın tercih edilmesi halinde nelerin olabileceğini bizzat Rum lideri Anastasiadis 3 yıl önce “KKTC’nin tanınmasını bu kez önleyemeyeceğiz” diyerek anlatmıştı...
 Kıbrıs sorununun uzayıp, gitmesinden usanan ülkeler, ikinci bir ‘hayır’ durumunda, resmen tanıma olmasa bile KKTC’ye yönelik ambargoları kaldırmak zorunda kalacaklar...
 Bu konuda sadece İngiltere değil, Amerika’nın ‘her türlü olasılığa karşı’ hazırlık yaptığını tahmin etmek zor değildir...

 Yunanistan kazanıyor

 Yunanistan, Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Türkiye ile ilişkilerini sona erdirmişti...
 Ulusal hava yollarının karşılıklı seferleri bile durdurulmuştu...
 İki ülke sık sık savaşın eşiğine getiriliyordu...
 Peki bundan ne kazanıldı?..
 Hiçbir şey...
 Türk ve Yunan halkı arasında düşmanlık duygularını körükleyenler ne kazandı?..
 Yine hiçbir şey...
 Kazanç yerine büyük kayıplar yaşandı...
 Ve sonunda Yunanistan ağır bir ekonomik krizin eşiğine geldi...
 Şu anda Yunan turizminde Türk turistler büyük önem taşıyor...
 Özellikle de Casino’lu Yunan otelleri Türk turistlerden büyük ilgi görüyor...
 Ekonomik krizle boğuşan ve düzlüğe çıkabilmek için uzun yıllara ihtiyaç duyan Yunanistan’ın ihracatında ilk sırayı alan Türkiye’dir...
 Ve iki ülke arasındaki ticaret, her geçen yıl Yunanistan’ın lehine gelişiyor...
 Yunanistan’dan yaklaşık 6 milyar dolarlık ithalat yapan Türkiye, buna karşın bu ülkeye 1,4 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi...
 Türkiye ile Yunanistan arasındaki ekonomik ilişkiler, Rumlar açısından da örnek teşkil etmelidir...
 Kıbrıs sorununun çözümü halinde, sıfır gümrük ile 80 milyonluk bir pazara girme şansları vardır...
 Bu şansı doğru kararlar alarak kullanmak yerine, Türkiye düşmanlığına dayalı siyaset yapmaları çok yanlıştır...
 Kazanmak istiyorlarsa fırsat vardır...
 Ve bunun son fırsat olduğu unutulmamalıdır...
YORUM EKLE

banner471

banner473