Şam’ı garip bir şekilde ele geçiren Colani liderliğindeki HTŞ, egemenlik kuramadığını, insanları sokak ortasında öldürerek gösteriyor. Suriye’de iç savaş yeniden başladı diyebiliriz.
Colani, Suriye’nin egemeni değildir: Kuzey-Doğu Suriye’deki Kürtler silahlarını bırakıp teslim olmadılar. Güney’de Şam ile Lübnan arasındaki Dürziler güvenliklerini İsrail’e teslim ettiler. Sahil şeridindeki Aleviler ise Colani’nin gazabına uğradılar; ya silahlanacaklar ya da İsrail ile anlaşacaklar.
Bu arada olanlar Colani’ye destek verenlere olacak. Onlar kendilerinin de Colani gibi olma potansiyeli taşıdıklarını bütün dünyaya gösteriyorlar.
İnsanlar sokak ortasında acımasızca öldürüldüğüne göre Colani gibilerin insan haklarından nasibini almadıkları çok açıktır. İnsan haklarını esas almayan hiçbir rejim sürdürülebilir değildir. Eninde sonunda kanlı bir şekilde çökmeye mahkumdur. Yazık ki bu arada yüzbinlerce insanın yaşamının ellerinden alınması söz konusu olacaktır.
Colani gibiler, bu dünyada daha iyi yaşamak için değil, varsaydıkları öteki dünyada başköşeye kurulmak için savaşıyorlar. Bu dünyada onları durduracak veya davranışlarını şekillendirecek hiçbir engel tanımazlar. Mağlubiyeti kabul etmeleri de söz konusu değildir zaten. Cihat yaparken ölmek arzusundadırlar. Kontrol edilmeleri mümkün olmayacaktır.
Konuya sadece bu açıdan bakmak, “Colani’ye destek olmanın ve veya hoşgörü göstermenin bir insanlık suçu olduğunu” anlamak için yeterlidir. Colani’ye hoşgörü göstermek bizim kim olduğumuzu da belirler.
Benzer bir durum Hamas gibi örgütler için de geçerlidir aslında… Kim ki dini inançları uğruna insan öldürür, ona yapılacak tek muamele “katil” muamelesidir. Dini inançlarını, başkalarının yaşamsal haklarını çiğneyerek uygulamaya kalkışanlara hoşgörü gösteren kişiler aslında kendileri de işlenen suçların ortağıdır. Bu suçları hoşgörü ile karşılayan devletler, kendilerini bu suçların ortağı olarak bulacaklardır.
Sonuç olarak şunu görmek ve söylemek gerekir: İnanışları uğruna insan öldürmeyi kabullenen insanların yönettiği herhangi bir siyasi hareket veya devletten kimseye yarar gelmez. Bu hareketleri “ehlileştirebileceğini” düşünenler de ham bir hayal gördüklerini eninde sonunda anlayacaklardır. Zaten bunun yanlışlığını kanıtlamaya yetecek kadar örnek yaşanmış, milyonlarca insan kurban edilmiştir.
Hal böyleyken, Avrupa Birliği’nin Colani’yi Brüksel’e davet ettiğini duymak, Avrupa değerlerinin de sonunun geldiğinin habercisi olmaktan başka bir anlam taşımamaktadır.
Colani çeteleri, evleri basıp insan öldürüyor ama dünya bunu görmezden gelerek kendisi ile iş tutmaya devam ediyor. Değerler sistemi çökmüştür ve bunun bedelini hepimiz ödeyeceğiz.
Eşeğe semer vursan, eşek yine esektir. Teroriste kravat taksan, terörist yine teroristtir..!