Rum gazeteci, Anastasiadis’e birçok soru yöneltiyor...
Garantiler, Yönetim, mülkiyet gibi en kritik konuları irdeliyor...
Ve sıra Türkiye ile ilişkilere geliyor...
Gazeteci “Çözümden sonra hedefimiz Türkiye’nin de müttefik ülke olması mıdır?” diye soruyor...
Anastasiadis; çok kurnazca bir cevap veriyor...
“Neden olmasın?.. Çözüm çerçevesinde Kıbrıs-Türkiye ve Yunanistan arasında işbirliğini geliştirme ve bölgede barış ve güvenliğin hakim olmasına dair bir dostluk anlaşması olması da arzu edilebilir...”
Rum lideri yuvarlak sözlerle, kısa bir cevap veriyor...
Medyanın görevi elbette diğer tüm konular gibi bu konudaki görüşleri de yansıtmaktır...
Ancak; açıklamanın can alıcı noktaları, Rum halkına verilen mesajlardır...
Adam “Annan Planı’nı reddettik ama Avrupalı dostlarımızın yardımlarıyla, reddettiğimiz tüm maddeleri iyileştirdik... Hatta 1960 Anayasası’nda yine Rumlar lehinde iyileştirmeler yaptık” diyor...
Ama Kıbrıslı Türkler ve Türkiye açısından bu kadar can alıcı noktayı göremeyenler; bir anda etrafa öyle haberler yayıyorlar ki; deniz aşırı ülkelerde bunu duyanlar Kıbrıs-Yunanistan ve Türkiye arasında tüm buzların eridiğini, hatta ‘dostluk anlaşması’ imzalandığını düşünmeye başladılar...
Ama Kıbrıslı Türkler ve Türkiye açısından bu kadar can alıcı noktayı göremeyenler; bir anda etrafa öyle haberler yayıyorlar ki; deniz aşırı ülkelerde bunu duyanlar Kıbrıs-Yunanistan ve Türkiye arasında tüm buzların eridiğini, hatta ‘dostluk anlaşması’ imzalandığını düşünmeye başladılar...
Ne garip bir durum!!!
Derdi Türkiye’yi hizaya getirmek
Halbuki; Anastasiadis’in derdi Türkiye’yi etkisizleştirip, Yunanistan’ı bölgede ‘kilit noktaya’ getirmektir...
Türkiye’nin halen bölgede var olan gücünü zayıflatmak, 1960 anlaşmalarında elde ettiklerini bertaraf etmektir...
İyi niyetli olsaydı, müzakerelerin en kritik aşamasında Mısır, İsrail ve Yunanistan’la doğal gaz anlaşmaları imzalamazdı...
Daha geçtiğimiz hafta içinde Mısır Petrol Bakanı ile Rum Enerji Bakanı arasında, doğal gazın sevkiyatı konusunda anlaşma imzalandı...
Doğal gaz sevkiyatında en kısa ve en ekonomik yol Türkiye güzergahı olmasına karşın, sıvılaştırılmış gaz terminali kurarak, Yunanistan üzerinden nakledilmesi konusunda mutabık kaldılar...
Dostluk bu mudur?..
Dostluk arzu eden insan, önceliği yarım asırlık sorunun çözülmesine vermez mi?..
Dostluğa önem veren insan, Kıbrıslı Türklerin haklarına tek başına hükmeder mi?..
Bunları göremiyen bizdeki gözler, iki satırlık mesajı nasıl da ön plana çıkarabiliyorlar...
Dünyadan habersiz milyonlarca insanı aldatmak bu olsa gerek...
Gerçekten helal olsun...
Kabahat Rum'larda değil.KKTC Meclisi'nde yemin edip de Biz Kıbrıs Türk'lerine Görüşme/İhanet Masa'sına oturup ihanet edenler'de.