Cildin yaşlanması, hayat boyu süren yavaş ama devamlı bir süreçtir. Cildin tüm onarım, yenilenme ve hücre üretiminin yavaşladığı bir dönem sonucudur. Bu yavaşlamaya vücudun tüm organları ve dokuları da dahildir. Bu değişim 20 yaş civarında başlar fakat ilk belirtileri 40 yaşına kadar görülmeyebilir. Bu durum genetik yapıya, doğumdan itibaren sahip olunan cilt tipine, organizmanın genel durumuna bağlı olarak değişiklik gösterir. Kırışıklıklar çok erken ve yoğun bir şekilde görülebilir.
Yirmi yaşında sonra cildin dokusunun dolgunluğunda meydana gelen değişiklikler, ilk önce ağız ve göz çevresinde ince kırışıklar oluşmasına neden olur. Otuz yaş civarı göz kapaklarında sarkma, alında yatay çizgilerin oluştuğu ve cilt dolgunluğunun biraz daha azaldığı dönemdir. Bu süreç 70 yaşına kadar kırışıklıkların tam oluşumu ile gelişimini tamamlayan bir süreçtir.
Epidermisin yaşlanması doğrudan dermisin yaşlanması ile bağlantılıdır. Temelde yaşlanma yavaş hücre yenilenmesine bağlı olarak dermisin normal fonksiyonlarını tam olarak oluşturamaz hala gelmesinden kaynaklanmaktadır.
Cilt yaşlanması
Yüz derisi vücudun diğer bölgelerindeki derilere göre daha çok yıpranır. Bunun sebebi cildimize davranış şeklimizdir.
İki çeşit yaşlanma vardır. İç ve dış yaşlanma. İçerden (asıl) yaşlanma zamanın geçmesiyle oluşan yaşlanmadır. Dış (dış, foto) yaşlanma; güneş ışığı, hava kirliliği ve sert temizleyicilerle kaba muamelenin, yanlış kozmetiklerin ve hastalıkların yol açtığı yaşlanmadır.
İçerden ve dışardan yaşlanma arasındaki farkı anlamak için yüzümüz dışında bir yerlerdeki örneğin; kalçamızdaki cilde bakmamız yeterlidir. Dış yaşlanmanın ana suçlusu güneşin etkisine aşırı maruz kalmadır. Genellikle açıkta kalan cilt güneşe maruz kalmayan deriye göre daha kırışık, lekeli ve gevşektir.
Yaşla birlikte vücudun kendini yenileme yeteneğinin oldukça yavaşlaması dış hasarı da artırır. Genç yaşlarda hücrelerimiz hasarlara karşı kendini mükemmel bir şekilde onarırken, yaşlanmayla birlikte hücrelerin onarım yeteneği de yavaşlar.
Yüzün yaşlanmasında zaman çizelgesi
Yaşlılık belirtileri yukarıda da belirttiğimiz gibi kişiden kişiye değişir, ancak her 10 yılın kendine ait karakteristik özellikleri vardır.
13- 19 yaş arası
• Ergenlikteki gibi hormon üretiminde artış olur, yağ bezleri genişler ve çok fazla miktarda yağ üretir.
• Ciltte aşırı yağlanmaya bağlı olarak siyah noktalar, akne gibi cilt kusurları görülebilir.
• Deri gergin, sağlıklı ve pürüzsüzdür.
• Çizgi ve kırışıklıklar yoktur.
20- 30 yaş arası (gençlik çağları)
• Cilt gergin ve canlıdır.
• Yaşlanmanın ufak izleri bu dönem sonunda görülmeye başlar, alt derideki esnek lifler bozulmaya başlar.
• Göz çevresinde ince çizgiler görülür.
30- 40 yaş arası (etkilenme yılları)
• Derideki asıl yaşlanmanın görüldüğü yıllardır.
• Göz çevresinde kırışıklıklar görülür.
• Kaş çatma gibi yüz ifade çizgileri belirginleşir.
• Cildin rengi ve yapısı bu dönemde bozulmaya başlar.
40- 50 yaş arası ( orta yaşlar)
• İnce ve hassas ciltlerde çatlamış kılcal damarlar görülür.
• Esneklik özelliği azalmaya devam eder, ciltte torbalı bir görünüm oluşur.
• Kollajen miktarı azalır, esnek lifler bozulmaya başlar ve sonucunda ciltte sarkmalar ve yatay çizgiler oluşur.
• Menopoz görülmesine bağlı olarak hormonal dengesizlik sonucunda cilt problemleri görülebilir. Geniş gözenekler en yaygın özelliktir.
50- 60 yaş arası (gerileme yılları )
• Sert ince ve kâğıdımsı bir görüntüye sahiptir.
• Çok derin olmamakla birlikte çizgi ve kırışıklıklar cildin her yerinde görülür.
• Elastik ve kollajen sürekli bozulmasına bağlı olarak cilt çok gevşektir.
• Çenede yatay çizgiler görülür.
• Deri çöker, muhtemelen çift gerdan oluşur.
• Göz altları torbalanır.
• Ciltte kuruluk yaygın bir özelliktir.
• Bayanlarda yüz derisinde tüylenme görülebilir.
60-sonrası
• Sebum salgısında azalmayla birlikte deride kuruluk görülür.
• Yağ dokusundaki azalmaya paralel olarak cilt daha da incelir.
• Yaşlılık lekeleri görülür.
• Ciltteki çizgi ve kırışıklıklar artar.
• Yavaş kan dolaşımı nedeniyle cilt rengi solgunlaşır ve cilde dokunulduğunda soğuk olabilir.
• Gözlerin çevresindeki bölge koyu renk ve şişkindir.
Cildin yaşlanmasına neden olan iç ve dış faktörler
Dış faktörler
• Güneş ışınları, sahne ışıkları, spotlar v.b.
• Sıcaklık değişimleri, rüzgâr, hava şartları v.b.
• Havasız yerlerde çalışma, sigara dumanı v.b.
• Kalorifer, soğutma tertibatı v.b.
İç faktörler
• Metabolik faktörler; iyi çalışmayan metabolizma, bağırsak tembelliği, hücre yenilenmesinin yavaşlaması v.b.
• Genetik faktörler.
Hormonal faktörler
• Düzensiz beslenme…