Ülkemizdeki çevre kirliliği vatandaşlarımız yanında ülkemizi ziyaret eden yabancıların da tepkisine yol açacak derecede ciddi boyutlardadır.
Fakat herkesin sık sık gündeme taşımasına rağmen, soruna doğru teşhis konulmadığı için, yıllardan beri çözümlenemedi . Çözüm için önce soruna doğru teşhis konulması gerekir.
Son çeyrek asırdan beri yaşanan deneyimlerden;  sorunun, slogan, gösteri amaçlı temizlik kampanyaları ve bilinçlendirme faaliyetleri ile çözümlenemeyeceği kanıtlanmıştır.
Buna rağmen hala daha çeşitli sloganlarla ve gösterişli- masraflı, etkinliklerle sorunun çözümünde ısrar edilmektedir.
Oysa, sorunun çözümü hükümetlerin köklü kararlar ve önlemler alması, caydırıcı yasalar çıkarması ve sürekli denetimler yaptırması ile mümkündür.
Yerleşim yerlerinde hava kirliliğine sebep olan eksoz gazları kirliliğini önlemek, devletin ilgili kuruluşunun denetimleri ile mümkündür ;
Elektrik santralinden çıkan zararlı gazlarla insanlarımızın zehirlemesinin önlenmesi, vatandaşların iradesinde değildir;
Biricik Beşparmak dağımızdaki taş ocaklarının sebep olduğu toz ve gürültü kirliliğinin önlenmesi, hükümetlere bağlıdır;
 Kapalı alanların sigara dumanı ile kirletilmesinin önlenmesi, hükümetlerin sorumluluğundadır;
Yaz aylarında törenlerden kaynaklanan gürültü kirliliği, hükümetlerin yaptıracağı denetimlerle  önlenebilir;
Yollarda ve yerleşim yerlerindeki kuru ot kirliliği, yasaya rağmen ilgili devlet kuruluşları ile belediyelerin ihmali sonucudur;
Piknik alanlarının kullananlar tarafından sorumsuzca kirletilmesi, ilgili belediyelerin gereken denetim ve gözetimi yapmamasının sonucudur;
Lefkoşa halkına yaşamı zehir eden dereye kanalizasyon sularının boşaltılmasının sorumlusu, Belediyedir;
Bölgedeki köylerde yaşayan vatandaşlarımız yanında Ercan uçak alanına gelen yabancıları da rahatsız eden Haspolattaki pis koku sorununun çözümü, Lefkoşa belediyesinin elindedir;
Yollara sürücülerin çöp atmasını caydırıcı yasalar ve sıkı denetimlerle önlemek, hükümetlerin yetkisindedir;
Yerleşim yerlerindeki hayvan barınaklarını kırsal alanlara taşınmasını sağlamak, hükümetin yapabileceği bir görevdir;
Anız yakılması sonucu havamızın  duman ile kirletilmesini önlemek, hükümetlerin görevidir;
Ülkemizdeki bitki örtüsünü artırarak havadaki toz kirliliğini önlemek, hükümetlerin elindedir;
Etkili yasalar ve sıkı denetimlerle, vatandaşların duyarlı ve bilinçli davranarak çevreyi kirletmemesini sağlamak, hükümetlerin yetkisindedir. 
Yerleşim yerlerinin kirletilmemesini sağlamak ve temizlemek, sırf temizlik gerekçesi ile vergi alan belediyelerin görevidir.
Görüldüğü gibi çevre kirliliğinin sorumlusu vatandaşlar değildir. Sorunu çözmek yetkisi vatandaşların elinde değildir. 
Bu nedenle çevre kirliliğinden kurtarılmamız için, belediyeler ile hükümetlerin görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir.