banner564

Çelişkiler yumağı

   UBP iktidarı döneminde, Türkiye ile 3 yıllık bir protokol imzalandı...
   Türkiye “ben size bu desteği veriyorum, ama siz de şunları yapacaksınız” diyor...
   Neden?..
   Buradaki sorunları ortadan kaldırmak için...
   Özel girişimciliğin önünü açarak, fiyatları aşağılara çekmek için...
   Siyasilerin elindeki ‘istihdam rüşvetini’ sonlandırmak için...
   Aksi halde sorunlar katlanarak devam eder ve gün gelir ülke hizmetleri tamamen çöker...
   Güneyin bugün içinde bulunduğu durumdan çok daha kötü bir yere gelir...
   Güneyde Ekim ayı itibarıyla işsizlerin sayısı 70 binin üzerine çıktı...
   Devlet; işsizlere 6 aydan fazla maaş ödeyemiyor...
   Altı aylık süre dolduktan sonra iş bulamayanların cebine tek kuruş girmiyor...
   Parasız kalan insanlar, 1963-64 yıllarında bizlere yaşattıkları gibi ‘iaşe kuyruğuna’ giriyor...
   Ellerinde karneleri  ile yiyecek yardımı alıyor...
   Parasız insanların sayısı arttıkça, ülke genelinde lokantacı, konfeksiyoncu, hediyelik eşya satıcıları, müteahhitler, emlakçılar, yedek parça satıcılarının sıkıntısı daha da artıyor...
   İflas eden şirket sayısına hergün yenileri ekleniyor...
İbret verici bir tablo
   Rumların içinde bulunduğu duruma bakarak, Kuzey Kıbrıs’ın çok acil önlemler alması gerekiyor...
   Alabiliyor mu?..
   Kesinlikle hayır!..
   Önlem almak bir tarafa, durumu daha da kötüleştirecek adımlar atılıyor...
   Bir taraftan “biz özelleştirmeye karşıyız” deniliyor, diğer yandan ‘özerklelştireceklerini’ söyledikleri kurumlara teknolojik yatırımlar yapılmıyor...
   Telekomünikasyon Dairesine bakalım...
   Yeni açılan bir iş yerine veya yeni bir konuta telefon bağlantısı yapamıyor...
   Çürüyen hatları yenileyemiyor...
   Hızlı ve kaliteli haberleşmede başarılı olamıyor...
   Gelecek kaygısı içindeki çalışanlar ise ‘dilenip, para toplayacaklarını’ ve yatırım yapacaklarını söyleyerek kendilerini teselli etmeye çalışıyor...
   Olacak şey mi Allah aşkına?..
   Madem ki özelleştirmeyeceksin, o zaman yatırım yapıp, ölüyü dirilteceksin...
   Özelleştirme yok, yatırım da yok...
   O zaman bu ne demek oluyor?..
Sayaç alımı ve personel istihdamı
   Aynı durum Elektrik Kurumu için de geçerli...
   Bu kurumun özelleştirilmesine karşı çıkılıyor...
   Ama birikmiş borçların nasıl ödeneceğini kimse açıklamıyor...
   Siz, bu kurumu ayakta tutacaksınız diye vatandaşların mevduatları ve İhtiyat Sandığı’ndaki birikimleriyle oynuyorsunuz...   
   Yazık ve günah değil mi?..
   Ayrıca bir süre önce ‘akıllı sayaç’ meselesini ortaya attınız...
   Karşı çıkıldığı halde ihaleyi iptal edip, taksit taksit sayaç getirmeye başladınız...
   Ve bunu yaparken “personel ihtiyacı ortadan kalkacak” dediniz...
   Şimdi yüzden fazla istihdam yapıyorsunuz...
   Bu nasıl bir çelişki?..
   Bu nasıl bir anlayış?..
   Söylenenlerle, yapılanlar maalesef birbirini tutmuyor...
   Siyasi arenada ciddi çelişkiler yaşanıyor...
   Ve bu durum ‘ülke batmıştır” diyenleri haklı çıkarıyor...
YORUM EKLE

banner608

banner473