Döviz yükseldikçe, iğneden, ipliğe zamlar başlıyor...
En önemlisi akaryakıt, elektrik ve GSM zamlarıdır...
Yatırıma ihtiyaç duyulan bir ülkede; elektrik ve haberleşme ücretlerinin, diğer ülkelerden daha düşük olması gerekirken, çok daha yükseklere çıkarılması kabul edilebilir bir durum değildir...
Aynı şekilde ‘döviz yükseliyor’ diyerek akaryakıt fiyatlarının artması da kabul edilemez...
Özellikle akaryakıt üzerindeki ağır vergilerden kaynaklanan bu artışların artık kaldırılamaz duruma geldiğini ‘yönetenlerin’ anlaması gerekiyor...
Ayrıca; kuzey ile güney arasındaki ticareti, kuzeyin lehine çevirebilmek için kullanılabilecek silahların en önemlisi akaryakıttır...
Maaş ödeyebilmek için sık sık zam yaparak, ülkenin pahalılaşmasına, insanların ciddi sıkıntılar yaşamasına neden olanlar, aynı zamanda güneye mal satışlarını da engelliyorlar...
Kuzeye geçen Kıbrıslı Rumların hellim veya başka gıda maddeleri almalarını Rum gümrüğü engelleyebilir...
Ancak akaryakıt alımları engellenemez...
Fiyatların düşük tutulması halinde, güneyden, kuzeye geçen araç sayısının kat kat artacağını düşünmek ve daha düşük kar, daha çok satış prensibiyle hareket etmek doğru olandır...
Ne var ki; KKTC hükümetlerinin son 42 yıldan bu yana ‘yönetme’ anlayışını değiştirmemesi nedeniyle, ele geçen fırsatların yitirildiğini görmek hepimizi üzüyor...
Önlem almak yerine ‘idare etmek’
KKTC’nin şimdiki hükümeti ile bir önceki hükümetin ‘ideolojik açıdan’ farkları vardı...
Sol kesimdeki CTP başından beri özelleştirmeye karşıydı...
UBP ile DP ise sürekli özelleştirmenin şart olduğunu söylüyordu...
Peki elektrik ve telefon bunca zamanda niye özelleştirilmedi?..
Her iki kurumun da kendi kaderine terk edilmesi, pahalı üretim ve hizmet yetersizliğinin devamına yol açtı...
Bunun sır sonucu olarak elektrikte fiyatlar artmaya devam etti...
Gereksiz istihdamlar da devam etti...
Telekomünikasyon Dairesi’nin iş yapamaz duruma gelmesi ise GSM şirketlerini daha da güçlü hale getirdi...
Rehabet unsurunu tamamen ortadan kaldırdığı için 2 tane şirket, fiyatlarla istediği gibi oynama şansı buldu...
Bunun bir sonucu olarak KKTC’de haberleşme ücretleri, hem Güney Kıbrıs’ın, hem de Türkiye ve AB ülkelerinin kat kat üzerine çıktı...
Herkes; böylesi bir ekonomik yapının sürdürülemez olduğunu söylüyor...
Bakanlara sorsanız onlar da aynısını söyleyecek...
Öyleyse değiştirin...
Hemen düzeltin...
Ama yapamazsınız...
Çünkü popülizm engeli var...
Meselenin özü budur...
Değişimden korkmadır...
