Geçtiğimiz gün Sönmezliler Ocağının çok değerli bir misafiri vardı.
2001 yılından beri farklı konumlarda ama tümü de Kıbrıs Türkü’nün hayrına olan görevler için aramızda bulunan Türkiye’nin KKTC Büyükelçisi Sayın Ali Murat Başçeri, Pandemi nedeniyle uzun zamandır ziyaret edemediği Sönmezliler Ocağının misafiriydi.
Doğrusu bu ya, her zaman bizden biri olarak gördüğümüz, mütevazi ve samimi yaklaşımlarıyla, olaylara doğru ve sevecen bakış açılarıyla Başçeri ile sohbet büyük zevkti.
1955’lerden itibaren Kıbrıs Türkü’nün varlık mücadelesine baş koymuş, 1958’de oluşturulan TMT’nin kuruluşundan önce 1955-56’larda EOKA’nın oluşturulmasıyla birlikte, gelecekte yaşatılacak tehlikeleri sezerek “Volkan” başlığıyla örgütlü mücadelenin ilk tohumlarını atan Sönmezliler’in hayatta olan üyelerinden bir kısmının katılabildiği etkinlikte çok şey konuşuldu.
Konuşulanların hepsi de vatanın bölünmezliği, Kıbrıs’ta Türk varlığının yaşatılmasının sorunsuz çareleri üzerineydi.
Anavatan Türkiye’nin varlığının, ister politik, isterse ekonomik açıdan Kıbrıs Türkü için ne denli hayati önem taşıdığı üzerindeki ortak görüşler anlatıldı.
Sönmezliler Ocağı Başkanı Erden Esenyel, Sönmezliler in Kıbrıs Türkü’nün verdiği mücadelede üstlenmiş olduğu kritik görevlerde her zaman anlının akı ile çıktığına vurgu yaparak, oluşturulan “Özel Grup” ta görev yapan arkadaşlarının büyük çoğunluğunun Sönmezliler’den olduğunun altını çizdi. 
Ağaran saçlara, titreyen ellere, ayaklara rağmen, hayatları pahasına verdikleri mücadelenin arkasında durduklarını vurgulayan eski mücahitlerin anlattıkları karşısında Büyükelçi Ali Murat Başçeri çok duygulandı.
Başçeri konuşmalarında, Türkiye’nin her ne koşul altında olursa olsun her zaman Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğuna ve de olacağına vurgu yaparak kısa bir süre önce 20 Temmuz etkinlikleri münasebetiyle adayı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın da ısrarla belirttiği gibi Türkiye’nin ve KKTC’nin bir bütün olduğunu belirtti.
Türkiyeli- Kıbrıslı kavramının yanlış yönlere çekilmeye çalışıldığını belirten Başçeri “Farklı görüşler olabilir, farklı yaklaşımlar içine girenler çıkabilir ama unutulmasın ki dallar ayrı olsa bile kök aynı köktür” dedi.
“1571’de gelenler de Anadolu’nun bağrından çıkarak gelenlerdir, 1974 sonrasında gelenler de” diyen Büyükelçi, her koşulda Elen olduklarını ortaya koyan, bunu savunan Güney Kıbrıs’ın eğitimlerindeki temelin bunun üzerine kurulduğuna dikkat çekti. 
Başçeri bunların dikkate alınarak Kuzey Kıbrıs’ta daha dikkatli olunması gerektiğine vurdu yaptı.
Sorulan sorulara içtenlikle verdiği cevaplarla eski Mücahitlerin gönüllerinde bir kez daha yer eden Büyükelçi Başçeri’yi, en kısa zamanda yeniden aralarında görmek istediklerini belirttiler.
Ziyaret sonrası 1957’de Küçük Kaymaklı’da bomba yaparken şehit düşen şehitlerimizin anıtı önünde anı resmi alındı.