İnsanlar ‘zor günlerde’ dayanışmayı ve yardımlaşmayı ön plana çıkarmak zorundadır…
   Dayanışma ve yardımlaşma olduğu zaman sıkıntıları daha kısa sürede ve daha kolay atlatırsınız…
   Ne var ki; Coronavirüs salgınının başlamasından bu yana, önemli mevkilerde bulunanlar; önemli işletmelerin ve kurumların sahipleriyle, yöneticileriyle ciddi bir dayanışma içine girmediler…
   Tam tersi bazı kurumların gönüllü yardım önerilerini ellerinin tersiyle geri çevirdiler…
   İçinde bulundukları ‘baskı ortamında’ halkın sağlığını ve devletin geleceğini düşünmediler…
   Yapabildikleri tek şey; sürekli karar değişikliği ile ülkeyi ciddi bir felaketin eşiğine getirmek oldu…
   Uçuşlar kısıtlandı, ülkeye giriş-çıkış yapan yolcu sayısı azaldı, fakat Coronavirüs salgınında artışlar yaşanmaya başladı…
   Bunun nedenlerini araştırmak ve önlem almak yerine; ülkeye girişleri tamamen yok etme adına yeni kararlar alındı…
   Varsın alınsın…
   Bu sayede çok sayıda iş yerinin kapanması, ya da binlerce insanın işsiz kalması bir tarafa; hasta olanların nerede, nasıl tedavi edilecekleri konusunda benzeri görülmemiş bir dağınıklık ortaya çıktı…
   Sağlık alanında hizmet verenler yorgun düştü…
   Ambulanslar yetersiz kaldı…
   Hastanelerde yatak sıkıntısı başladı…
   Yazık ve günah değil mi?..

Bu inadın nedeni nedir?

   Aylardan beri hükümete karantina hastanesi olarak önerilen yerlere dikkat çekmekte fayda vardır…
   Bunların en önemlisi atıl vaziyetteki fuar alanıdır…
   Çok geniş bir arazi üzerinde çok sayıda bina vardır…
   Tümü klimalıdır…
   Elektrik ve su sorunu yoktur…
   Basit bir planlama ile hasta odaları hazırlanabilir, cihazlar yerleştirilir ve burası pandemi hastanesi olarak kullanılabilirdi…
   Hükümet; bu yapıcı öneriyi neden dikkate almadı?..
   Pandemi hastanesi neden ihmal edildi?..
   Bir ikinci önemli öneri Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Besim Tibuk’tan geldi…
   Besim Bey, 45 yatak odalı Afrodit otelini Pandemi hastanesi olarak bir yıllığına, tek kuruş talep etmeden devletin hizmetine sunmayı önerdi…
   Aradan bir ayı aşkın zaman geçtiği halde bu öneriye de olumlu yanıt gelmedi…
   Şimdi, Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin pozitif vakalarla boğuşmasının ana nedeni; yapıcı önerilerin dikkate alınmamasıdır…
  Böylesi kriz döneminde hükümetin hala, ülkenin önde gelen kurum ve kuruluş temsilcileriyle bir dayanışma ortamı yaratmaması ve “ben bilirim, ben yaparım” havasında olması çok üzücüdür…
   Bundan sonra yaşanacakların yegane sorumlusu ise ‘Ben bilirim’ havasında olanlardır…
   Sadece ekonomik açıdan değil, sağlık açısından da son derece endişeliyiz…
   Tanrı bizleri korusun…