banner564

Bunlar neden oluyor?

  İşe girmek için aylarca, yıllarca çaba harcayan, araya torpilli kişileri koyarak başarıya ulaşan genç öğretmenler, bir süre sonra ‘görevlendirme talimatlarına’ başkaldırmaya başlıyor...
  İkamet yeri Lefkoşa’da, Girne veya Güzelyurt’ta olanlar; Karpaz bölgesine gitmek istemiyor...
  Oradaki çocukların eğitimsiz kalması pahasına, görevlendirme talimatlarına “hayır” yanıtı veriyor...
  Ve Eğitim Bakanlığı bu konuda herhangi bir önlem alamıyor?..
  Peki neden?..
  Elbette particilik meselesinden...
  Araya delegeler, vekiller, hatta bakanlar girince, hiçbir şey yapılamıyor...
  Yargının başındaki kişi “Bu kadar davanın altından kalkamıyoruz” diyerek yardım istiyor...
  Hükümet üyeleri önce söz veriyor, sonra verilen sözleri unutuyor...
  Günlük işlerle uğraşırken, yargının hiçbir sorunu çözümlenmiyor...
  Böylesi bir durum adaletin tecellisini geciktiriyor...
  Ama hiç kimse de bu gecikmeden veya vatandaşların mağduriyetinden rahatsızlık duymuyor...
  Peki neden?..
  Yine kötü siyaset yüzünden...
  Son günlerde polislere yönelik saldırılarda artış var...
  Asayişi sağlamak amacıyla kontrol yapan polislere yumruk atılıyor, demir çubuklarla vuruluyor...
  Sonrasında bunu yapanlar mahkemeye çıkarılıyor ve teminatla, hatta sadece kefaletle serbest bırakılıyor...
  Görev esnasında çenesi kırılan, dudakları yırtılan polisler acı içinde kıvranırken, buna neden olanlar ‘ileride yargılanmak üzere’ evine gönderiliyor...
  Yargılama ne zaman olacak?..
  Belki 2, belki 5 yıl sonra...
  Traji, komik bir durum değil mi?..
  
Yap da korkma
 
  Devlet Hastanesi’nde çalışan hemşire, ameliyathaneye cep telefonuyla giriyor...
  Kimse bunu kontrol etmiyor...
  İnsanların yaşam mücadelesi verdiği bir yerde hemşirenin cep telefonu kullanmasına izin verilebilir mi?..
  KKTC’de veriliyor...
  Herhalde bunu önleyecek bir yasa, ya da bir tüzük veya yönetmelik bulunmuyor...
  Hemşire ameliyathaneye cep telefonuyla bir güzel giriyor...
  Sonrasında, doktorun konuşmalarını kaydediyor...
  “Hadi bakalım, madem öyle işte böyle” diyerek, doktoru baskı altına alacağını hesap ediyor...
  Bu sırada kalp hastası ameliyat masasında uyuyor...
  Dışarıdaki ailesi, içeride olanlardan habersiz, büyük bir heyecan içinde sonucu bekliyor...
  Peki bunlar neden oluyor?..
  Sistemsizlikten, adam kayırmacılıktan, iflas etmiş siyasetin yarattığı koşullardan dolayı...

Sorma gir hanı
 
 Adam uyuşturucuyu valizine, çantasına, ceketine, hatta makadına yerleştirip, Girne’ye hareket ediyor...
 Gemi limana vardıktan sonra, uyuşturucu kontrolü yapabilecek herhangi bir cihazın bulunmadığını ezbere biliyor...
 Tek korkusu Cindy veya diğer narkotik köpek...
 Onlar da bir gün Ercan’a, bir gün Gazimağusa’ya derken yorgun düşüyor ve çoğu zaman Girne limanı ihmal ediliyor...
 Peki Girne limanı gibi stratejik bir yer elektronik cihazlarla donatılamaz mı?..
 Uyuşturucuyu, silah ve kesici aletleri ülkeye sokmak isteyenleri ele verecek bir sistem satın alınamaz mı?..
 Devletin parası mı yok?..
 Yoksa çeteler mi engelliyor?..
YORUM EKLE

banner608

banner473