Kuzey Kıbrıs’ta ‘ekonomik durum’ iyi gitmiyor…
   Hemen herkes mutfaktaki yangından şikayet ediyor…
   Sebze, meyve fiyatları neredeyse güneydeki fiyatların da üzerine çıktı…
   Elektrikler hemen her gün bir başka bölgede kesiliyor…
   Önümüzdeki hafta 7 milyon 400 bin dolarlık ek borç sağlanamazsa Teknecik santrali bu kez yakıtsızlıktan stop edecek ve her yer karanlık olacak…
   Ama bu tehlikeli gidişat siyaset ustalarını pek rahatsız etmiyor…
   Her meselede olduğu gibi gözleri Ankara’ya çevirip, oradan gelecek parayı bekliyorlar…
   Para transferi geciktiği zaman ise koro halinde sesler yükseliyor:
   “Erdoğan parayı kesti…”
   Peki niye kesti?..
   Önemli olan bu değil mi?..
   Sana yol için para gönderdiğinde kılını oynatmadın…
   Sana hastane projesi gönderdi, hasıraltı ettin…
   Dağları, denizleri aşarak sana suyu getirdi…
   Sen sırtını döndün…
   Yıllardır kullandığın ve kuruttuğun kuyuların hesabını yaparak, hiç çekinmeden “kazıklanıyoruz ey insanlar” demekten çekinmedin…
   Ayağına kadar gelen nimete şükretmesini bilmedin…
   Öyleyse Erdoğan sana neden para göndersin?..
   Sen her sene hükümet değiştin…
   Böylece ekonomik protokollerin içine ettin…
   Öngörülen reformları hayata geçirmedin…
   Elektrikte kendi halkını kazıklama pahasına “Özerkleşme” diyerek yılları boşa geçirdin…
   Bugün oldu hala ne özelleştirme var ne de özerkleşme…
   Söyler misin canım kardeşim…
   Erdoğan sana niye para versin?..

Bol keseden harcarken

   Küçücük ülkede 4 bine yakın Resmi Hizmet Aracı kullanıyorsun…
   Her hükümet değişiminde 2-3 kişiyi mutlu etme adına devletin paralarını savuruyorsun…
   Resmi Hizmet Araçlarının özel işlerde kullanıldığını göremiyorsun…
   Milyonlarca lirayı bu araçlara akaryakıt alımı, ruhsat ve sigorta gideri olarak harcıyorsun…
  Sen Brunei Sultanı’nı kıskandıracak düzeyde harcama yaparken, Erdoğan sana niye para göndersin?..
  Ambargolar ve parasızlık yüzünden dış temas yapamayan gençlerimize katkıda bulunmak amacıyla Lefkoşa’da bir merkez açılması gündeme geldiği zaman eylemlere destek çıkan sen değil misin güzel arkadaş?..
   Meclis salonunda Türkiye aleyhindeki sloganlara izin veren sen değil misin?..
   Bu eylemcilerin kucağında ağlayanları bakan yaparken, nelerle karşılaşacağını hiç mi düşünmedin?..
   Bakanın makam odasında yer alan ihale tartışmalarında rüşvetlerin döndüğü ortaya çıkarken, Erdoğan sana niye para göndersin?..
   Neyse tatil gününü zehir etmeyelim…
   Bu şekilde yaşamaya devam edelim…