Siyaseten oldukça yüklü günlerden geçtiğimiz aşikar! 
Ortada hükümet krizi var, KKTC Meclisi bir süredir toplanamıyor, nisap sorunu yaşanıyor. İktidar, adı üstünde azınlık hükümeti, muhalefetin derdi ise ayıptır söylemesi, iktidar hasreti! 
Bunu kendilerine bile ifade etmekten çekiniyorlar ve Meclisi çalıştırmamanın adını hükümetin acizliğine bağlıyorlar.
“Hükümet beceriksiz” diyorlar! 
Doğrudur, hükümet aciz, hükümet uyumsuz, hükümet yamalı bohça ama ülkenin düşmüş olduğu durum muhalefeti hiç mi alakadar etmiyor?
Halkın boğazına giren lokma ile halk terbiye edilmeye mi çalışılıyor?
İşin doğrusu, “dinime söven Müslüman olsa” derler ya işte bütün mesele bu!
Her fırsat bulduğumda yazıyorum. Tüm siyasi yapılar iktidar yolunda denenmedi mi? 
Denendi! Bunların içinde vatandaşın yüzünü güldüren, ilkenin esenliği için doğru işleri hayata geçiren çıktı mı? 
Bu ülkede yaşayanlara “oh be” dedirten çıktı mı?
Gelen vurdu, giden kırdı, mal bulmuşlar gibi devletin kadrolarını şişirttikçe şişirttiler! Devletin malı deniz anlayışında bir uygulama sürdü gitti.
Bugüne kadar devleti zarara sokan, yanlış icraatlarından dolayı ceza alanını gördünüz mü? 
Görmediniz, göremeyeceksiniz! 
Farklı kulvarlarda siyaset yapsalar bile birbirlerini kollamayı ihmal etmiyorlar!
İşin doğrusu ülkede yürürlükte olan sistemin çöktüğünü kimseler kabullenmek istemiyor. Yıllardan beridir artık lime, lime olmuş sistemin üzerine yeniden duvar kaldırmaya çalışıyorlar. Büyük olasılıkla 2022 başlarında bizleri bir genel seçim bekliyor.
Yapılacak bu seçimle birlikte ilk icraat ne olacak bilir misiniz?
Bu benim adamım, şu falancanın adamı denilerek müşavir ordusuna onlarca eleman katılacak. Yeni, yeni atamalarla devlet kadroları işinin ehli olmayan kimselerle doldurulacak!
Yüzlerce insan müşavir adı altında, kimisi gerçekten işinin ehli, uzmanı kimseler siyasi hırslar uğruna boşu, boşuna oturtuluyor. 
En verimli çağlarını hiçbir iş görmeden, devletten yüklüce maaş çekerek, ya lokal ve kahvehane köşelerinde, ya da oluşturdukları kendi özel işlerinde, dershanelerde geçiriyorlar.
Getirildiği Bakanlığın konularından uzak kimselerin ise o bakanlık koltuğunda ehil olmayan çalışanların yönlendirmeleriyle doğru icraatlar yapabilmesini bekleyebilir misiniz?
Tekrar seçilebilme, seçilememe telaşı taşıyan bir bakanın tarafsız iş görebilmesini nasıl düşüne bilirsiniz?
Aynı hamam, aynı tas sürdürülecekse bu seçim niye?