Kuzey Kıbrıs’ta nüfusla birlikte suç oranları da artıyor…
Suçlarla baş edebilmek için polisin ve yargının daha güçlü hale getirilmesi gerekiyor…
Polis, suç işleyenleri yakalayabilirse, son sözü yargı söyler…
Ne var ki; polisimiz canla başla çalıştığı halde artan suç olaylarına yetişmekte zorlanıyor…
Her adli yıl açılışında Yüksek Mahkeme Başkanı’nın suçlar ve eksikler konusunda yaptığı uyarılar dikkate alınmadığı için polisimizle birlikte yargı da artan davaları kısa sürede sonuçlandıramıyor…
Polisimizin personel açısından olduğu gibi, teknoloji açısından da ciddi eksikleri vardır…
Eğer siz iki deniz limanına x-ray cihazı almıyor ve çok sayıda kaçak insan, silah ve uyuşturucunun ülkeye girişine olanak tanıyorsanız; hem halkınızı tehlikeye atmış oluyorsunuz, hem de polisin işini zorlaştırıyorsunuz…
Polis haftasında yapılan açıklamalarda önemli eksiklere dikkat çekildiğini herkes biliyor…
Araçların yüzde 80’den fazlasının 10 yaşın üzerinde olduğu defalarca vurgulandığı halde, herhangi bir adımın atılmaması üzücü değil midir?..
Sorsanız “kaynak eksikliği var” denilecek…
Güler misin, ağlar mısın?..
İşin ilginç yanı ‘nüfusa göre’ en pahalı araçlar Kuzey Kıbrıs’ta kullanılıyor…
Araçların ezici bir çoğunluğu 5 yaşın altında…
Güney Kıbrıs’a göre çok daha fazla yarış arabası kullanılıyor…
Bunların isimlerini belirtmeye gerek yoktur…
Zaten herkesin gözü önünde kullanılıyor bu araçlar…
Ama burada önemli olan; kişiler en yeni, en pahalı araçları kullanırken; can ve mal güvenliğimizi emanet ettiğimiz polisin kullandığı araçların çok eski ve yetersiz olmasıdır…
Polis için yeterli kaynak ayrılamazken, örtülü ödenek dağıtan, yılda bir milyarın üzerinde ‘ek mesai’ ücreti ödeyen bir düzenden söz ediyoruz…
Bunun savunulacak bir yanı yoktur…
Böylesi bir düzenin benzeri de yoktur…
Vergi beyanında ‘zarar’ gösterip veya yılda üç beş bin lira ödeyip de 200 bin Sterlinlik araba kullananları görmezden gelen bir devlet düzeni olabilir mi?..
Burada oluyor…
Vergi tahsil edemez, kaçakları kayıt altına alamaz, lüks harcamaları durduramazsanız; önemli ihtiyaçlarınızı da gideremezsiniz…
Türkiye’nin önemi
Her fırsatta “Türkiye bize niye karışıyor” diyerek şikayet ediyoruz da, Türkiye’nin yardım etmemesi halinde halimizin ne olacağını hiç tartışmıyoruz…
Fazla derinlere girmeyelim ve sadece son olaya bakalım…
Polisin araç eksikliğini fark eden Türkiye’nin adadaki Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nun girişimleriyle ‘Güvenlik projelerine’ 77 milyondan fazla ödenek ayrıldı…
Bunun 38 milyonu polis genel müdürlüğüne tahsis edildi ve ilk etapta 10 tane yeni araç alındı…
Büyükelçi Feyzioğlu, araçların teslim töreninde konuşurken önemli bir noktaya temas etti…
Gönyeli polis karakolunun tamir edildiğini, diğerlerinin bakım ve onarımının da yapılacağını söyledi…
Düşünün, polis karakolumuzun tadilatını dahi Türkiye’ye havale etmiş durumdayız…
Ülkeyi düzlüğe çıkarmaktan söz edenler bunu iyi değerlendirmeli…
Kendi ayakları üzerinde durabilen bir ekonomi yaratılmadığı sürece; ne karakolların, ne hastanelerin, ne de okulların tamirini yapabileceğiz…
Yanlış siyasette ısrar etmenin sonuçlarını yaşıyoruz…
Öyle görülüyor ki; yaşamaya devam edeceğiz…
KKTyi kurduk kuralı Yüce meclisimiz ve Anavatan Türkiye’nin yardımları ile de Taşıma Su ile Değirmen döndürmeye çalıştık Olmadı Olmadı ! Kırk yaşında halen ayakta duramayan KKTC için Turkiye kaç yıl daha kendi vatandaşından kesip de Ayakta durabilmesi için Milyarlarını yatalak KKTCye gönderecektir acaba ? Yardimlara doymayan KKTCnin bugünkü hali için Yüce meclisimiz ne yapıyor bilen var mı ? Yaşam Standartlarının her geçen gün düştüğü ‘ İşsizlik Parasızlık ve Pahalılığın her gün arttığı Ülkemizde bugün Et ve Balık yiyemez olduk ! Yurt dışına giden Gençlerimiz geri gelmiyor kalanlar ise gelecek olmayan KKTCden Göçü düşünüyor ! Bu saatten sonra Kronikleşmiş Yaşanması zor KKTCde yüce meclisimiz ile ne mi yapabiliriz ?
‘ TOO LİTTLE TOO LATE !