KKTC’de çok nüfuslu ülkeler gibi her konuda hizmet verebilecek devlet kuruluşları vardır. Devlet kuruluşlarımız da personel sayısı ,yetişkin insan kaynağı ve iş yeri bakımından en ileri ülkelerden geri değildir. Kişi başına düşen devlet ve Belediye personeli bakımından belki de dünyada en ön sıradayız.
Tüm olumlu olanaklara rağmen, yasaların uygulanmasında büyük bir umursamazlık ve laçkalık olduğu inkar edilemeyen bir gerçektir.
Ayrıca, gerek devlet kuruluşlarının gerekse belediyelerin halkı memnun edebilecek düzeyde hizmet verdiğini kabul etmek zordur.
Bunun başlıca nedeni; ülkemizdeki popülizm ,devlet olanaklarının oy avcılığında araç olarak kullanılması ve halk dalkavukluğuna dayalı hatalı yönetim anlayışıdır.
Hatalı yönetim anlayışı sonucu, var oluş gerekçeleri hizmet etmek olan devlet kuruluşları ve Belediyeler maalesef, yandaşların ve partizanların istihdam edilebileceği yerler olarak görülüyor.
Kapağı devlete ve/veya Belediyeye atanların da görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri adeta kendi tercih ve keyiflerine bırakılmaktadır.
Sendikalardan korkulması nedeniyle devlet kuruluşları ve Belediyelerde personel amirlerden çekineceğine, amirler personelden çekinerek hareket ediyor.
Güney’de cumhurbaşkanları hakkında bile soruşturma açılabilmesine karşın, bizde görev ve yetkilerini ihmal eden ve/veya kötüye kullanan devlet ve belediyedeki herhangi bir sorumlu amir ve görevli hakkında şimdiye kadar yasal işlem yapıldığı görülmedi.
İşte bu nedenle, bozuk düzenin düzeltilmesi isteniyorsa, önce yukarıdan aşağıya, tüm atanmış ve seçilmiş yetkililerden hesap sorulmasını sağlayabilecek bir sistem oluşturulmalı;
Halktan belirli hizmetlerin yapılması gerekçesi ile alınan vergileri oy avcılığında araç olarak kullananlar, görevini kötüye kullanmaktan yargılanabilmeli;
Devlet kuruluşlarındaki yöneticilerin, siyasi tercihle atanması uygulamasından vazgeçilmeli;
Maiyetindeki görevlilerin hizmet yapmasını sağlamayan, ofislerde oyalanmasına göz yuman, yasaları uygulamayan ve çiğnenmesini umursamayan yetkililerden hesap sorulmalı;
Bilerek veya ihmal sonucu devleti ve belediyeleri maddi zarara uğratanlar hakkında yasal işlem yapılabilmeli;
Gereksiz bürokratik işlemler ile zaman kaybına, yatırımların engellenmesine ve ülkenin zarara uğratılmasına sebep olan yetkililer hakkında, yasal işlem yapılmalı;
Birkaç günde verilmesi gereken inşaat izinlerini aylarca geciktiren, başka ülkede 24 saatte kurulabilen şirket için yatırımcıları aylarca uğraştıran yetkililer, görevden affedilmeli;
Adaletin erken tecelli etmesi için yargının her türlü gereksinimleri tamamlanmalı, daha fazla kazanç elde etmek amacı ile davaların uzatılmasını engelleyici müeyyideler konulmalı;
Halen devletin hukuk danışmanı ve avukatı şeklinde görev yapan savcılığın, Türkiye’de olduğu gibi vatandaşların suç duyurusunda bulunması halinde de yasal işlem başlatabilecek şekilde hizmet vermesi sağlanmalı;
STÖ ve Sendika yöneticilerinin, kuruluş tüzüklerinde belirlenen amaçları dışında her konuda açıklama yapması ve siyasi parti başkanı gibi hareket etmesi önlenmeli;
Devleti koruyucu etkin yasal düzenlemeler yapılmalı, kimsenin ülkemiz ve halkımız aleyhinde faaliyetlerde bulunmasına ve başka ülkelerin ulusal davalarına hizmet etmesine göz yumulmamalı.