banner564

Böyle mi devam edeceğiz?

  Dünyada ‘Coronavirüs’ vakaları durmak bilmiyor…
  Amerika’da, İtalya’da, İngiltere ve Fransa’da binlerce kişi hayatını kaybetti…
  Türkiye’de can kaybı dün itibarıyla bin 296’ya yükseldi…
  Tüm ülkeler, virüse karşı mücadelede başarılı olabilmek için daha çok insana ulaşıyor, daha çok test yapıyor…
  Hiçbir ülke “test yapacak kit yoktur” diyerek, böylesi hayati bir sorunu basite indirgeyemez…
  Ama bizde oluyor…
  Maalesef oluyor…
  Güney Kıbrıs’ta 800 bin nüfus var ve günde bin dolayında test yapılıyor…
  Ayrıca dün itibarıyla 20 bin kişiye test uygulaması başlatıldı…
  Bunlar; dışarıda görev yapan polisler, askerler ve risk altında çalışan sağlık görevlileridir…
  Ortaya çıkacak sonuca göre bu insanlarla ilgili kararlar alınacak…
  Pozitif vaka görülmesi halinde ilgili kurumlarda daha kapsamlı taramaya gidilecek…
  Aile yakınlarına ulaşılacak ve onlara da test yapılacak…

Peki biz ne yapıyoruz?..

  Bizde Güney Kıbrıs’ın yarısı kadar insan yaşıyor…
  Fakat günde 150 veya 180 test ile sorunun üstesinden gelmeye çalışıyoruz…
  Testlerin hangi bölgelerde ve kimlere yapıldığı konusunda hiç kimse bir şey bilmiyor…
  Bu kadar büyük bir kriz ortamında “Kapalı kapılar ardında Washington” siyaseti olmamalı…
  Daha şeffaf, daha inandırıcı bir politika izlenmelidir…
  Aksi halde ilerleyen günlerde karşımıza çıkabilecek vakaların hesabını hiç kimse veremez…
  Böylesi bir durumda istifalar da işe yaramayacak…
  Halkı sakinleştirmek mümkün olmayacak…
  O yüzden vakit daha da geç olmadan; öncelikle sokakta görev yapan polislerimizi, limanlarda görevli gümrük memurlarını, sağlık ve market çalışanlarını çok hızlı bir şekilde test kapsamına almalıyız…
  İçimizin rahatlaması ve salgının önlenmesi açısından bu yönteme mutlaka başvurulmalıdır…

Fazla vaka çıkarsa ne olacak?..

  Sokağa çıkma yasağı kapsamında olmayan görevlilere test yapılması ve bir anda karşımıza çok sayıda pozitif vaka çıkması halinde ne yapacağız?..
  Sağlık bakanımız bu konuda oldukça endişeli olduğu için, test sayısını artırmamak için direniyor…
  Başbakan ve hükümet ortağı HP de bu yönteme itiraz edemiyor…
  Yıl sonundan önce seçim olduğu için, böylesi bir durumda bile ‘dengeler üzerinde’ ülke yönetiliyor…
  Halbuki; çok sayıda vaka çıkmasını beklemeden, haftalar öncesinden Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesine ilaveten yeni sağlık merkezleri belirlenmeliydi…
  İmkanımız yok mudur?..
  Bu kadar çaresiz miyiz?..
  Atıl vaziyette duran 5 bin metrekarelik fuar alanımızı en fazla bir hafta içinde karantina merkezine dönüştürebilme şansımız olduğu halde bunu niye değerlendiremiyoruz?..
  Yasa mı gerekiyor?..
  Anayasa mı engelliyor?..
  Çok üzücü bir durum… 

YORUM EKLE

banner471

banner473