banner564

Bolu Kartalkaya yangını faciası ve kaybettiğimiz canlar

Türkiye’nin en önde gelen kayak merkezlerinden birisi: Bolu Kartalkaya…
Sınıf olarak daha üst gelirlilerin kış turizmi kapsamında kayak yaptığı önemli bir turizm destinasyonu. Bembeyaz bulutları kucaklayan uçsuz bucaksız pamuk gibi karlar adeta simsiyah kapkara cehenneme dönüştü. Onlarca can, ana baba kuzuları melek olup bu diyardan göçtüler. Aşırı para kazanma hırsı ve ihmalkarlıklar zinciri; cehennemi andıran alev toplarıyla 78 kişinin ölümüne (36 çocuk), onlarca kişinin yaralanmasına, milyonlarca kişinin ise bağrını kor gibi yanmasına sebep oldu.
Neredeyse Kıbrıs’ın üç katı daha fazla yangınlardan dolayı Alevlere teslim olan Los Angeles ve Kaliforniya yangınları bu kadar ölümlü can almadı…

Büyük ihmalkarlıklar zinciri

Öylesine fark edilmeyen bilinçli ve bilinçsizce yapılan ihmalkarlıklar ve akıl tutulmaları yaşandı ki öncelikle böyle bir kayak merkezinde yangın istasyonunun olmaması en büyük ihmalkarlık olayıdır.
Oraya konuşlandırılacak iki tam teşekküllü yangın aracı bu yangın felaketini doğru zamanda müdahale ve minimum zararla atlatılabilirdi. Düşünün ki 36 km uzaklığa en yakın yangın istasyonunun müdahalesi neredeyse iş işten geçtikten sonra canlar öldükten sonra hiçbir işe yaramadı.
Birçok insan, çoluk çocuk, anne baba, aileler yanarak ya da dumandan zehirlenerek can verdiler. Otelin öyle anlaşılıyor ki; dördüncü kat mutfak alanında çıkan yangın, orada çalışanlarla birlikte yangın merdivenindeki yasaya göre ki kapısının herhangi bir yangına karşı korunaklı olması gerekiyor, ne yazık ki tüm yangın merdiveni dumanla dolmasını ve işlevsiz kalmasına vesile oldu.
İtfaiyenin raporunda özetle;
Odaların içerisinde yağmurlama sistemi, kapılarda kaçış panoları ve alarm sistemi olmadığı gibi (bazı kaynaklara göre vardı da çalışmadı) denetimsizlik sonucu koridorlarda yangın tüpleri bulunmadı, ayrıca ısıya duyarlılığı alarm sistemleri kesinlikle otelde yoktu ve bulunmadı. Tahliye çıkışları uygun değil, ışıklı yönlendirme levhaları eksik, binada acil aydınlatma yok, elektrik tesisatı uygunluğu eksik, söndürme gereçleri talimatları eksik, algılama sistemleri paratoner ve duman kontrolörü yok. Havuz, SPA bölgesi ve restoran odasının açıldığı, acil çıkış kapıları da yangın mevzuatına uygun değil” diye sıralanmıştı.
Odabaşı maliyetinin 7000 TL civarında olan ve böylesi 161 odalı yani 325 yataklı bir tesisin bu derece insan hayatını hiçe sayar derecede bir, bir buçuk milyon TL maksimum yapılacak harcama ile yangın tertibatının otelde olmayışı, otel sahiplerinin ve yönetiminin ihmali, denetimden kaynaklı eksiklikler ise öncelikle belediyenin sorumluluğunda. Ayrıca otele gidip bu olumsuzlukları yerinde denetlemeyen ilgili paydaşlarındır. CNN canlı yayın programına çıkan Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy “İl Özel İdaresinin, uygunlukları tamamsa iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verdiğini kaydeden Ersoy, "Bu bize gelince süreç başlıyor. Bakanlık işletmeye kontrolör gönderiyor. Kontrolörümüz nelere bakıyor? Turizmle ilgili süreçleri denetliyor. İş yeri açma ruhsatını görünce bizim için işlem tamam anlamına geliyor. Ana kuralımız bu. Bakanlık kontrolleri, tesisin niteliklerinin, standartlarının sınıflandırmasını yapıyor. Yıldızını, niteliğini denetliyor. Oda sayılarının yeterli olmasına bakıyoruz. Yatak kapasitesine bakıyoruz, minimum ve maksimum olarak. Tatil köyü, apart, pansiyon var tabii. Hepsi otel olarak olmuyor. Biz nitelik ve sınıflandırmasıyla ilgili denetimleri yapıyor ve sonra belgeyi veriyoruz." ifadelerini kullandı.”
Bu işin içerisinde üç buçuk yıl zaman geçiren bir kişi olarak aslında bakanlık yetkililerinin bu turizm amaçlı verilen işletme belgelerinin belediyeler tarafından doğru verilip verilmediğine de bakmak gerektiğini belirtmem lazım. Sayın Bakanın açıklamaları gösteriyor bakanlıkça bunlar ikinci defa denetlenmiyor. Bu da açıkçası mevzuat gereği yanlıştır ve böyle sorunlara yol açmaktadır.

Kıbrıs’ta oteller nasıl denetleniyor?

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ortaya koyduğumuz kontrol mekanizması Türkiye’dekinden çok daha ileri ve doğru bir sistemde yapılıyor açıkçası. Kıbrıs’ta yerel yönetimler ve kaymakamlık özellikle yangın tertibatına karşı otellere gelip denetlemektedir. Bunların dışında;
Turizm Müsteşarının başta olduğu Turizm Bakanlığı Encümeni var. Bunun içerisinde Bakanlıktan Planlama Dairesi Müdürü ve bir Memur, KITOB üyesi, KITSAB Üyesi ve KKTC Sağlık Bakanlığına bağlı bir üye ile 6 kişilik bir ekip var. Bu ekip daha önceden alınan tüm belgeleri ve otelin tüm ısıtma, soğutma, kazan dairesi, itfaiye ünitelerini otelin teknik müdürü ayrıca baş aşçı ile tüm departman müdürleri ile birlikte yerinde incelenerek notlar alınıyor. Otelin her şeyi odalarından tutun da tüm ama tüm fasiliteler yerinde inceleniyor, kullanılan malzemeler, uygunlukları, standart kaliteleri raporlanıyor. Sonradan teknik eksiklikler çıkarılıyor, raporlar otele tekrardan resmi bir şekilde geri gönderiliyor. Daha sonra ikinci bir ziyaret ile verilen raporların düzeltmeleri kontrol ediliyor. En son aşamada Turizm Bakanlığı tarafından puantaj sistemine göre de otelin kaç yıldız alacağı ile turistik işletme belgesi veriliyor.

YORUM EKLE
YORUMLAR
NM BosStanci
NM BosStanci - 2 gün Önce

Eline saglik Esenyel hocam guzel bir yorum tam duymak istedigim gibi.. :)

banner471

banner474