Kuzey Kıbrıs ‘yerel seçimlere’ hazırlanıyor...
Hükümet üyeleri, bölgeleri ziyaret ederek parti adaylarına vatandaşlardan destek istiyor...
Ziyaret edilen bölgelerin büyük bir çoğunluğunda su sıkıntısı var...
Çöpler, çevre kirliliği, yollar ve borçlar...
Bunları bir kenara bırakalım...
Vatandaşlar, haftada bir; hatta 10 günde bir su alabildiklerini belirterek, yetkililere “bu sorunu çözün” diyor...
Yetkililer, kuraklığı mazeret olarak gösterip “bize oy verin, elimizden geleni yapacağız” karşılığını veriyor...
İşin gerçeği, 1976’dan bu yana en sönük, en keyifsiz seçim dönemini yaşıyoruz...
Vatandaşlar, yerel seçim adaylarının kapı kapı dolaşarak dağıttıkları kitapları ve broşürleri okumuyor...
Ortaya konan vaadleri de pek ciddiye almıyor...
Neden alsın?..
Musluktan su akmayınca...
Buna çare üretmeyenlerin söylediklerini niye dikkate alsın?..
Türkiye ateş üstünde
Kuzey Kıbrıs’ta bizler yerel seçimle uğraşırken, Türkiye hemen hergün bir farklı gündemle uyanıyor...
Yerel seçimler, Paralel Yapı, Paralel Devlet, Paralel Medya, Tape’ler bitti, hemen ardından Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik girişimler başladı...
Derken Soma’da maden faciası...
Onun yaraları sarılmadan, Diyarbakır’da bayrağın yere indirilmesi...
Bunu yapan gencin yanı sıra, silahlı kuvvetlere yönelik haksız eleştiriler...
Ve son olarak Musul’un, İŞİD adlı terör örgütü tarafından işgal edilmesiyle birlikte gerilimin tırmanması...
Irak ve Şam İslam Devleti anlamına gelen bu faşist terör örgütünün, El Kaide’ye bağlı olduğu biliniyor...
Kısa bir süre önce Türkiye’deki bazı medya kuruluşlarında MİT’in, bu terör örgütünü dağıttığına ilişkin haberler yayınlanmıştı...
Halbuki; İŞİD militanları dün Musul’u işgal ettikten sonra, Türk Konsolosluğu’na baskın düzenleyerek 45 kişiyi de rehin aldı...
Ülke gündemi bir anda değişiverdi...
Olayların nasıl gelişeceği, Türkiye’nin bu noktada ne yapacağı ve İŞİD’e nasıl karşılık vereceği belli değil...
Nereden bakarsak, bakalım, Türkiye oldukça kritik bir süreçten geçiyor...
Tüm bu olanlar, Büyük Ortadoğu Projesi’nin bir parçası mı?..
Yoksa hesapta olmayan gelişmeler mi?..
Kuşkusuz; Türkiye hapşurduğu zaman Zatürre olan bizler, yaşanan sıcak gelişmelerden endişeliyiz...
Kıbrıs sorununun en kritik döneminde Türkiye’nin gücünü, birlik ve beraberliğini sarsacak herhangi bir gelişmenin yaşanmamasını diliyoruz...
Aksi halde hepimiz ölüm yatağına düşeriz...