Katar Emiri Tamim bin Hamad es-Sani kısa bir süre önce Güney Kıbrıs’ı ziyaret ederek, Rum Yönetimiyle birçok alanda işbirliği anlaşması imzaladı…
Rum lideri Hristodulidis, Larnaka Liman ve marina projesiyle ilgili Rum şirketin sözleşmesini iptal ederek, Emir’e yatırım daveti yaptı…
Emir; doğal kaynaklar, teknoloji, turizm ve ulaşım konularında yatırım mesajı verince onu kırmızı halılarla karşılayıp, öyle uğurladılar…
Bu halı bizdeki yöneticilerin Trabzon veya Isparta’ya giderken uçağın kapısına kadar dayadıkları halıya benzemiyor…
Milyarlarca Euro’luk yatırımı selamlama amaçlıdır…
Neyse; aradan 20 gün geçtikten sonra Katar’ın, Güney Kıbrıs’a yönelik yatırımları bir CHP milletvekili tarafından gündeme getirildi…
Bunu haber alan bizdeki kahramanlar sosyal medyada sallamaya başladı…
Türkiye’nin en yakın dostu bunu nasıl yaparmış…
Rumlara bu kadar yatırım yaparken, Türk tarafına neden yatırım yapmıyormuş…
Böyle dostluk mu olurmuş…
Vay vay vay…
Bir kez daha tekrarlayalım:
Vay vay vay…
Ya kuzeye gelseydi ona ne yapardınız düşünün bakalım…
Memleket topraklarının Araplara peşkeş çekildiğini söyleyerek dört bir koldan saldırıya geçmez miydiniz?..
Katar Emirini bırakalım…
Dünya turizminin ikincisi olan Türk işadamı Marina ve turistik tesis projesiyle geldi…
Ona saldırmayan kalmadı…
Asil Nadir, tüm riskleri göze alıp Jasmine Court’a büyük yatırımlar yaparak oteli açtığı ilk gün, İngiliz turist kafilesini otel önünde grevle karşılayıp, binaya sokturmadınız…
Suudi Arabistan Prensi Faysal, savaşta bombalandığı için yarısı yıkılan Zefiros otelini kiralayamaya veya satın almaya gelmişti…
“Otelimizi Araplara peşkeş çekiliyor” diyerek, adamın başvurusunu gündeme dahi almadınız…
Sonra Merit Grubu adaya geldi…
Önce Crystal otel, ardından Royal, Premium ve Dimond…
Milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdi…
Rum Dışişleri eski bakanlarından merhum Nikos Rolandis, Royal oteli ziyaret ettikten sonra Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk’la tanışmak istemişti…
Görüştükleri zaman “ülkeme böyle muhteşem bir tesis kazandırdığınız için sizi kutluyorum, teşekkür ederim” demişti…
Merit yatırımlarından sonra Alsancak, Lapta, Karşıyaka’da müthiş bir canlılık başladı; bölge esnafı para kazanmaya başladı…
Belediyenin gelirleri arttı…
Mükafat olarak; oteller yolundaki ‘Merit Yolu’ levhasını söktüler…
O dönemde KKTC’deki yetkililerden bir tanesi dahi kılını oynatmadı…
Çok sayıda ‘yetkili’ milyarlık yatırımları yerinde görmek istemedi…
Öyle ya ‘siyasi kariyeri’ zarar görürdü arkadaşların…
Vah da ne vah
1996 yılında, dönemin Türkiye Büyükelçisi Aydan Karahan adaya kalıcı bir eser bırakmak için kolları sıvayıp, Yeşilırmak’ta baraj projesini büyük bir heyecanla tamamlamış, kaynağını da Ankara’dan sağlamıştı…
İş makinaları bölgeye yaklaştığı zaman, çok sayıda insan kepçelerin geçeceği yol üzerinde yatmış “bizi çiğneyip geçersiniz” demişti…
Adamları resmen kovdular…
Aradan yıllar geçtikten sonra, dağları, denizleri aşarak Anamur suyunu adaya getirdiler…
Hatırlayın o günleri, bazı belediyeler buna karşı çıkmış “istemeyiz” demişti…
Sonrasında 2 lira 30 kuruşa aldıkları suyu 15 liraya satıp, daha fazla istihdam yapmaya başladılar…
Halbuki; suyun olmadığı bir yerde hayat olamaz…
Son günlerde Meksika halkının yağmur duasına çıktığını, bu konuda ABD ile yaşanan gerilimleri takip eden herhangi bir KKTC yetkilisi var mıdır?..
Su savaşları kapıya dayandı ama, KKTC’dekiler son 50 yılın verimsiz, batak siyasetiyle gün doldurmaya çalışıyor…
Yaşanan bunca rezil durumu bir anda unutup, Katar Emiri’nin güneydeki yatırımlarından rahatsızlık duyulması gerçekten çok garip bir durum…
Türk dostu nasıl olur da güneye yatırım yaparmış!!!
Vay vay vay…
Buraya gelseydi adamı linç etmez miydiniz…
Topraklarımızın Araplara peşkeş çekildiğini söyleyerek koro halinde saldırmaz mıydınız…
Vay be…
Elli yıldan beri devam eden bu oyuncuğun sonundayız arkadaşlar…
Peşkeşler, sahte diplomalar, sahte makamlar, sahte ana edebiyatı son bulacak…
Sadece bir ‘tık’ kaldı…
Dünya Görüşlü Değerli İş adamlarından Sayın Besim Tibuk KKTCnin Bu Hale geleceğini Şayet bilmiş olsaydı Yatırımlarını bu Ülkeye yaparmıydi yani ? Sayın Besim Tibuk milyonlarca Dolarlık Yatırımlarını KKTCye değil de Başka bir TURİZM Ülkesine yapmış olsaydı Bugünkü gibi Yönetilemeyen KKTCden nasıl Giderim mi Düşünecekti yani ? Yılların Kötü Siyaseti ile Elektriksizlik Susuzluk yaşayan Yolları ve Çevresi dökülen Pahalılık Sahtekarlık ve Yolsuzluktan Girilemeyen KKTCnin ne gibi Bir TURİZM geleceği olabilir ki !
Bugün Turkiyeli Turistin Destenasyonu Yunan Adalarına çevrilmiş durumda iken Dökülen ve Geleni bin Pişman eden KKTCye Savaştan Kaçıp gelenler ve Afrikalılar hariç ‘ Yatırımcılar da dahil kim gelmek istesin ki ? Muazzam Asıl Nadir yatırımlarının Kıymetini bilmeyip her gün Sokaklara dökülüp grev ve Protestolarla yitirdik ‘ Ülkemize Yatırım için gelenleri istemeyip Kazıklayıp geri gönderdik ! Yatırım için Dünyanın En Riskli Ülkelerinden KKTCye gelen Yatırımcıları Kırmızı Kilimle Karşılamak var iken onları maalesef bir Falakaya Koymdık kalmadı ! Gelmesinler Canım Biz Bize yetmezmiyiz yani diyenlerimiz KTHY de Batırdıktan sonra KKTCye gelenlerden Değerli yatırımcı Sayın Besim Tibuk ve KKTCye atılan milyonlarca Dolar mı ne olacak ? Onu da Bakanlar patlaması yaşayan Yüce meclisimize değil ‘ Falcı Elmaziye Hanıma sormamız gerekmiyor mu yani !!