banner564

Biz yakalım onlar söndürsün

   Tepebaşı’nda ormanlık araziyi ateşe verenler hala ortaya çıkarılmadı…
   İkinci dalgada ormanlık alana ateş atan kişi ile Cihangir’de ekinleri ateşe veren kişi yakalanmış olmakla birlikte ilk adımı atanlar hala ortaya çıkarılmadı…
   O günden sonra Kıbrıs’ın kuzeyinde çok sayıda yangın meydana geldi…
   Tepebaşı ve Aplıç’taki yangınlar güneyden gelen uçak ve helikopterlerin yardımıyla söndürüldü…
   Barış Harekatı’ndan bu yana, son 45 yılda ‘yangına müdahale’ konusunda Rumlardan ilk kez yardım istemesi önemlidir…
   Ve ilginç olan şu ki; bunun arkası kesilmiyor…
   Bu kez Alevkayası’nda meydana gelen yangın için ‘Rumlardan yardım istemek’ ön plana çıkarıldı…
   “Mersin’den helikopter gelinceye kadar, Larnaka’dan uçak gelmesi daha uygun” denildi…
   Böylesi bir yardımlaşma önemli mi?..
   Elbette önemli…
   Eski katı kurallarımızı ortadan kaldırırken, Rum tarafının bizlere neden yardım yaptığını da iyice tahlil etmeliyiz…
   Mesele “siz yakın, biz söndürelim” meselesi değildir…
   Bunun güneydeki değerlendirmesi “ülkemizi koruma seferberliği” olarak adlandırılabilir…
   Çünkü 7’den 70’e tüm Rumlarda ‘geri dönüş’ isteği ve inancı vardır…
   Yakın dostluk kurduklarınıza sorabilirsiniz…
   “O günü ben göremesem de çocuklarımız veya torunlarımız görecek” diyorlar…
   Her ne şartlarda olursa olsun herkes bir gün mutlaka evine ve köyüne dönmek istiyor…
   O yüzden de yangın olduğu zaman uçaklarını kaldırıyor ve imdadımıza yetişiyorlar…

Kameralar çalıştırılmalı

   Geldiğimiz noktada “Biz yakalım, onlar söndürsün” mantığını bir kenara bırakmalı ve işin özüne inmeliyiz…
   Ormanlarımız niçin yanıyor??..
   Bu kötülüğü bizlere kimler yapıyor?..
   Kötülük yapanları ortaya çıkarabilmek için ormanlık alanlara Avrupa Birliği tarafından yerleştirilen kameralar niçin çalıştırılmıyor?..
   Bu kadar başarısız, bu kadar ilgisiz, bu kadar sorumsuz olabilir miyiz?..
   Nedir bu içine düştüğümüz durum?..
   Neden böyle olduk?..
   Neden ülkemize sahip çıkamıyoruz?..
   Gün gele ne hallere düşeceğimizi hesap edemez duruma gelmişsek…
   Vay halimize vay…
   Bu arada Rumların yangın uçakları güneyden kuzeye ‘Coronavirüs’ taşıyor mu acaba?..
   Büyük bir merak konusu oldu…
   Sınır kapılarının açılması konusunda adım atmakta zorlanan hükümetin, yangın uçakları konusundaki cesareti ‘dikkat çekici’ değil mi?..
   Neyse bu konuyu dürtmeyelim…
   Uçaklar havadan aşağıya Coronavirüs değil su atıyor…
   Ciğerimizdeki ateşi söndürüyor…
   Hepsi bu kadar… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
jale
jale - 5 yıl Önce

güneydeki işçilerin haline çare bulmayan çaktımalmaz hükümet binlerce insanı toplayıp ilkokullardan liselere kadar diploma gecesi düzenliyor bu ne kepazelik

jale
jale - 5 yıl Önce

işine geldi mi show gelmedi mi sağlık yönünden sakıncalı deyip işin içinden çıkıyor.binlerce insanı okullara niye topluyor madem nene dede anne baba çocuklar.... bu ne sakıncalı değil mi

banner608

banner473