banner564

Biz haklıyız

  Akıncı-Anastasiadis görüşmelerinin ilk günlerinde nelerin yaşandığını unutmayalım...
  Anastasiadis’in şartı ‘Barbaros Hayreddin Paşa’ gemisinin Kıbrıs’tan çekilmesiydi...
  “Çekilmezse müzakereler başlamaz” diyordu...
  Türkiye; iyi niyetini göstermek için Barbaros Paşa’yı geri çekti...
  Akıncı ise müzakerelerin ilk günlerinde, çözüme kadar doğal gaz konusunda yeni sondaj çalışması yapılmamasını önerdi...
  Rum lideri “Egemenlik alanımda yaptığım işleri tartışmam” diyerek, olumlu bir öneriyi elinin tersiyle geri çevirdi...
  Yani sertlikten yana bir tavır izledi...
  Buna karşın ‘dünyalı olabilmek (!)’ adına müzakerelere devam ettik...
  Rum tarafının ‘Garantiler’ ve ‘Türk askeri’ hariç tüm isteklerini kabul ettik...
  Onlar bizim hemen hiçbir talebimizi kabul etmedi...
  “Sizi devlete ortak yapıyoruz ya, bundan daha büyük bir taviz olamaz” diyerek bizimle dalga geçtiler...
  Halbuki 1960’tan itibaren devletin ortağı değil miydik?..
  Bizleri bu devletten söküp atan kimlerdi?..
  Yine de geçmişe takılıp kalmayalım...
  Geleceğe bakalım...
  Yeniden federal devletin ortağı olacağız...
  Ama bu devlette ‘Dönüşümlü Başkanlık’ hakkımız olmayacak...
  Kararlara ‘etkin katılımı’ kabul etmiyorlar...
  Kıbrıs Türk devletçiğinde işçi olarak çalışacak olan Türk vatandaşlarının izinleri ‘federal makamlardan’ geçecek...
  O makamlarda çoğunluk Rum olacağı için nelerin yaşanabileceğini anlamak hiç de zor değildir...

Yeni sondaj girişimi
 
  Bunu da geçelim...
  Müzakerelerin ‘en sonuna’ gelindiği açıklanırken, Rum Meclisi bir anda Enosis’le ilgili karar aldı...
  Anastasiadis, bu karar yüzünden müzakere masasına dönmeyen Akıncı’yı sürekli eleştirdi...
  Doğal gaz konusunda İsrail, Yunanistan ve Mısır’la ortak anlaşmalar imzaladı...
  Yetmedi, yeni sondajlar için Total’e ve Katar şirketine izinler verildi...
  Türkiye’nin ve Akıncı’nın bu konudaki uyarıları dikkate alınmadı...
  İşte Barbaros Hayreddin Paşa gemisinin, Karpaz açıklarına gönderilmesinin nedeni budur...
  KKTC’de ister sağ, ister sol tüm kesimlerin gündeme getirmesi gereken gerçek budur...
  Barbaros Hayreddin Paşa’nın, Karpaz açıklarında sismik araştırma faaliyetleri, KKTC’nin izniyle başlatıldı...
  Rum tarafı tek yanlı egemenlik iddialarını terk etmezse, Barbaros’un etrafında çok sayıda savaş gemisini de göreceğiz...
  Böylesi bir ortamda ‘barış şarkısı’ söylemek için sahneye çıkabilecek solist bulmak hiç de kolay olmayacak...
  Başından itibaren hepimizin dilinde barış şarkıları vardı...
  Onlar bize ‘Enosis’ kararlarıyla, ELAM topuzlarıyla karşılık verdiler...
  Suçlu sandalyesine oturması gereken onlardır...
YORUM EKLE

banner608

banner474