Geçtiğimiz günlerde Londra’ya giden arkadaşımız anlatıyor:
   “İngiliz hükümeti, vaka sayısı arttığı için bazı ülkelere karantina şartı getirmiş. Ama turistler bu şartı konakladıkları otelde yerine getiriyor…”
   Şimdi Christmas zamanı…
   Londra’nın bir otelinde rezervasyon yaptırıyor ve bunun belgesini göstererek ülkeye giriş yapıyorsunuz…”
   Devlet sizi istediği tesise göndermiyor…
   Herhangi bir baskı kullanmıyor…
   Sadece “kuralları uygulayınız” diye uyarıyor…
   Güney Kıbrıs’taki uygulamaları tekrar tekrar anlatmaya gerek yok…
   Onlar başından beri uçuşları yasaklamadı…
   Hala 30 ülkenin vatandaşlarından PCR da istemiyorlar…
   Onlarda günlük vaka sayısı 300 civarında olduğu halde ekonomiyi kapatma yönüne gitmediler…
   Bizde ise günlük vaka sayısı çok düşük olduğu halde 2 kişinin facebook üzerinden tehdit sallaması sonucunda Sağlık Üst Kurulu ülkeyi tamamen kapatma kararı alabiliyor…
   Peki bunun sonucunda nelerin olacağını hesaplayan var mıdır?..
  “Kamuda çalışıyorum veya emekliyim; nasıl olsa devlet maaşımı ödeyecek?” diyerek, ülke ekonomisinin tamamen batmasını teşvik etmenin sonucunda bu ülkede nelerin yaşanacağını düşünen var mıdır?..
   Açık bir şekilde soruyoruz:
   Bir ay, bilemediniz iki ay sonra bu ülkede maaşların nasıl ödeneceğini bilen bir tane siyasetçi veya hesap uzmanı var mıdır?..
   Elbette yoktur…
   Yanlış hesap üzerinden ülke yönetmeye çalışanlara bir de şunu sormak lazım:
   Ekonomiyi sıfırla çarparak, salgının önüne geçileceğini mi sanıyorsunuz?..
   Tüm eğlence yerlerinde insanlar iç içe geçmiş vaziyette iken ‘kuralları uygulatma’, denetleme ve cezalandırma yöntemlerine başvurmak sizlere zor geliyor…
   Çünkü sizler de o karenin içindesiniz…
   Ülkeye girişler hariç; Coronavirüs’e karşı açıkladığınız önlemlerin hiçbiri uygulanmıyor…
   Bunları göremiyorsunuz ama ‘vaka sayısında artış olduğu’ iddiasıyla tüm sektörleri iflasa sürüklüyorsunuz…
   Öyleyse cenaze törenine de hazırlanın…