Cyprus Airways 68 yıllık bir şirketti...
Devlet kafasıyla yönetildiği için, kaçınılmaz olarak iflas etti...
Yıllar önce, yani kriz tam anlamıyla kapıya dayanmadan önce; bu hava yolu şirketinin ‘güçlü hissedar’ aradığı açıklanmıştı...
Tam da o dönemde Londra’da turizm fuarı vardı...
Celebrity Otel sahibi Aziz Kent (diğer adıyla John Aziz) de o sıralar fuarda bulunuyordu...
Kendisine “Cyprus Airways’i satın alma konusunda bir teklif yapmaya var mısın?” dedim...
Aziz Bey bu öneriyi çok olumlu karşılamış “O kadar param yok ama bir teklif yapalım” demişti...
Birlikte Cyprus Airways standına yürüdük...
Rum Turizm Örgütü Başkanı ve hava yolu yetkilisi bizlere kahve ikram etti...
Konuyu açtığımızda ise ikisinin de rengi değişmişti...
Ne demek oluyor bu?..
Bir Kıbrıslı Türk bizim hava yolu şirketimizi satın alacak!!!
Anında “Yönetinm kuruluna götürmeye bile gerek yok” diyerek reddettiler...
Peki neden?..
Stratejik bir kuruluş Türklerin eline geçemez de ondan!..
Öyleyse ortaklık olsun
Bundan on yıl önce Rumlara götürülen teklifin pek ciddiyeti yoktu...
Amaç sadece nabız yoklamaktı...
Ama artık Cyprus Airways yok...
KTHY’den sonra Rumların hava yolu şirketi de kapısına kilit vurmuş durumda...
Şu an için en önemli sıkıntı, borçların ödenmesiyle ilgilidir...
Yaklaşık 100 milyon Euro’nun devlete iade edilmesi gerekiyor...
Kasada boş olunca bu parayı kimin, nasıl ödeyeceği bilinmiyor...
Rum hükümeti kapanan şirketin maddi sorunlarıyla ilgilenirken, diğer yandan ‘iki toplumlu’ bir hava yolu şirketi konusunu ciddiyetle ele almalıdır...
Böylesi bir ortaklık, iki toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesi açısından çok önemlidir...
Bundan daha etkili bir yöntem düşünülemez...
İki tarafın varlıklı insanları bir araya gelerek ‘Birleşik Kıbrıs Hava Yolları’ şirketini hayata geçirebilir...
Türk tarafı hazır
Her zaman çözümden yana olan ve iki toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesini destekleyen Kıbrıslı Türkler, böylesi bir ortaklığa gerçekten sıcak bakıyor...
Ticaret Odası, İş Adamları Derneği, İş Adamları Konseyi ve Seyahat Acenteleri Birliği, iki toplumlu bir hava yolu şirketinin hem çözüme, hem de ekonomiye büyük katkı sağlayacağına inanıyor...
Tümü “Keşke bunu başarabilsek” diyor...
Ve AB yetkililerinin yanı sıra, Kıbrıs sorununun çözümüyle yakından ilgilenen ABD gibi güçlü ülkeler de Türk tarafının ‘iyi niyetli’ yaklaşımlarını yakından izliyor...
Ne var ki; Rum liderliği böylesi bir ortaklığa asla olumlu karşılık vermez...
Vermek isteyen iş adamlarına engel olur...
Kilise kılıcını çeker...
Çünkü niyet ‘iki toplumlu’ ortaklıklar ve iki toplumun da birlikte başarması değildir...
Niyet ‘Helen egemenliğinin’ tüm adaya yayılmasıdır...
1974 öncesinde olduğu gibi Andreas’ın ‘patron’, Ali’nin de ‘işçi’ olmasıdır...
Derenin altından çok suların geçtiğini hala görmez durumda olmaları gerçekten üzücüdür...
Hem kendilerine, hem de barış için çırpınan Kıbrıslı Türklere yazık ediyorlar...
Güzel bir adayı ‘kalıcı bölünmüşlüğe’ götürüyorlar...
Çok üzücü...
