İsveç dünyanın en zengin ülkelerinden biridir...
  Fert başına düşen milli gelir 51 bin doların üzerinde; yani bizim 4 katımızdan da fazladır…
  Fakat ‘Coronavirüs’ zenginliğe bakmıyor ve dünyanın tüm ülkelerine zarar veriyor…
  Tüm ülkeler, böylesi bir salgın karşısında ‘dayanışmayı ve yardımlaşmayı’ ön plana çıkarıyor…
  İsveç Prensesi Sofia’nın ‘hemşire ordusuna’ katılması da anlamlı bir örnek oluşturuyor…
  Kuşkusuz bizde siyaset yapanların, bu tür konularla yakından, uzaktan ilgileri yoktur…
  Yaşadığımız ağır sağlık, ekonomik ve sosyal sorunlar karşısında, olması gerektiği gibi bir dayanışma örneği sergilenmiyor…
  Siyasetimiz kadar, insanlığımızın, kültürümüzün de sorgulandığı bir dönemden geçiyoruz…
  Bizler hala ‘yardımlaşma’ konusuna bile siyaset karıştırıyor, gönüllü insanların morallerini çökertiyor, iyi giden işleri de bozmaya çalışıyoruz…
  Dünyada benzeri olmayan bir toplum haline geldiğimizi ne yazık ki göremiyoruz…

Hiç mi becerileri yok?..

  Diyalog gazetesinde üç günden beri milletvekilleriyle yapılan özel röportajları okuyorsunuzdur…
  İktidardakiler de muhalefettekiler de ‘herhangi bir komitede’ göreve çağrılmadıklarını belirtiyor…
  Böylece tümü zamanı evde geçiriyor…
  Halbuki; sağlıktaki dağınıklığın organizasyonundan tutun, yardımların dağıtılmasına kadar çok daha güçlü bir gönüllü ordusuna ihtiyacımız vardır…
  Kadrolu hemşirelerimizin de doktorlarımızın ve polislerimizin de artık yorgun düştüğünü göremiyoruz…   
  Kapalı kapılar ardında 10 kişinin verdiği kararlarla böylesi kritik bir süreci yönetmeye çalışıyoruz ama beceremiyoruz…

İyi giden ne vardır?..

  Hiç kimse kusura bakmasın…
  Sürecin iyi yönetildiği iddiaları gerçeği yansıtmıyor…
  Herhangi bir yakınları ağır hastalık geçirip, hastane kapılarından geri çevrilmiş olsaydı durumun farkına varabilirlerdi…
  Ama böylesi bir durumla karşılaşmadıkları için vatandaşların feryatlarını duyamıyorlar…
  Pozitif vakaların azlığını öne çıkarmak suretiyle ülkenin çok iyi durumda olduğu yanılgısına kapılıyorlar…
  Halbuki; iyi olan bir şey yok…
  Çok sayıda insandan açlık mesajları geliyor…
  Kalp ve kanser hastaları evlerinde hayatlarını kaybediyor…
  Hemen her iki kişiden bir tanesinin psikolojik sorunları ağırlaşıyor…
 
Denemek zor muydu?..

  Bakanların dışında 40 tane milletvekilimiz, yüzden fazla müdür ve müsteşarımız, bir o kadar da müşavirimiz vardır…
  Tümü evlerinde yemek yapıyor, bahçe işleriyle uğraşıyor…
  Bir yerde ‘zorunlu tatil’ yapıyor…
  Halbuki; böylesi dönemler ‘kritik mevkilerde bulunanlar’ için en fazla çalışılması gereken dönemlerdir…
  Gecelerini, gündüzlerine katarak çalışmaları gerekirken; onları evlerinde tutma anlayışı bugün değilse, ileride yargılanacak, çok eleştiri alacak…
  Tarih bunu affetmeyecek…
  İyi pazarlar…

  İsveç Prensesi Sofia, başkent Stockholm'de bir hastanede hemşire olarak görev yapıyor