banner564

Biden, Hristodulidis ve Meclis 

Egemen söylemin, “yok hükmünde” diye ifade ettiği “Kıbrıs Cumhuriyeti” Cumhurbaşkanı Sayın Hristodulidis, ABD Başkanı Sayın Biden ile görüşüyor. Hal bu iken biz ne ile meşgul oluyoruz? Kendi iç çelişkisini dahi çözümleyemeyen hükümetin;  oldubitti ile hukuk ve demokratik tüm geleneklerin dışında, Meclis Başkanlığını, gasp etmesi ile uğraşıyoruz. Şimdi de toplumsal muhalefeti, “ya bu darbemi kabulleneceksin, ya da ben, sayısal çoğunluğuma dayanarak, Meclis Başkan Yardımcılığını da kendimden seçeceğim” diye tehdit ederek, yol alacağını zan ediyor.
Bunlar tarihimizden de ders almadılar. Çünkü bu kötü senaryolu filmi, 1990’da yaşamıştık. 1990 seçimleri öncesi, Meclisteki çoğunluk sayılarına dayanarak Mecliste Seçim Yasasını değiştirmişler. Birinci gelen partiye avanta milletvekili çıkarma imkanı veren, değişikliği yapmışlardı. Seçimi kazanırsak, bu yasayı değiştirerek erken seçim yapıp, bu demokrasi gaspını engelleyeceğiz hedefi ile seçime giren toplumsal muhalefeti engellemek için de akla hayale gelmeyen baskılar ve müdahaleler yaptılar. Çift maaş dağıtmaktan tutun, asker, polis baskısı; tek kanallı TRT’ni, BRTK yanında seçime yaptığı müdahaleler. Türkiye iktidarının seçime dönük akıl almaz müdahalesi, her şey yapıldı. Sonuçta Meclise 35’e sandalye ile bu darbeci zihniyet hakim oldu. Bunun üzerine Toplumsal muhalefet,  CTP ve TKP’ nin seçilen milletvekilleri, yemin etmediler. Yeniden Erken Seçim talep ettiler. Güç sarhoşluğunun doruklarında uçan UBP iktidarı bunu fırsat saydı. CTP, TKP milletvekillerini Meclisten attı. Arkasından da boşalan yerler için Ara Seçim yaptı. Böylece 50 kişilik KKTC Meclisinde, 45 kişilik bir çoğunluğa sahip oldular. İlk övündükleri konu, “ KKTC Bütçesini 5 saatte geçirdik” oldu. 5 saatte geçirdiler, ama bu darbe; 25 senedir artarak devam eden ciddi bir politik kayba sebep oldu.. Çünkü toplum, bu darbe ile uğraşırken; 1990’da Sayın Vasiliu, Kıbrıs Cumhuriyetinin AB üyeliği için başvuru yapmıştı. Buna ne sağ, nede sol odaklanamadı. Sol zaten darbeye odaklanmıştı. Arkasından da müdahale ile oluşan 45 sandalyeli darbe çoğunluğunda, Denktaş- Eroğlu çelişkisi hat sayfaya çıktı. Arkasından da UBP bölündü. DP doğdu. Yani soldan ayrı olarak Sağda, darbe neticesinde bölündü. Yani toplum olarak Kıbrıs sorunundaki çok yeni gelişmelere odaklanamadık. Bunun ayırdına ne zaman vardık? 
Türkiye ve UBP iktidarı, Türkiye’nin AB Gümrük Birliğine girmek için, “Kıbrıs Cumhuriyetinin, üyelik için, “AB ile Hükümetler Arası görüşmesine” sessizliği ile onay vermesi nedeni ile o konu olgunlaşınca bunun ayırdına vardık.  Bundan 5 yıl sonra ise, Türkiye’nin AB Aday üyeliğini, ama çözüm olmadan da Kıbrıs Cumhuriyetinin, AB üyesi olabilir kuralını, 1960 Antlaşmaları tersine içeren, 1999 AB Helsinki Zirve kararının, Türkiye’nin kabulü ve Denktaş- UBP iktidarının sessiz onayı gerçekleşti. O günden beri, resmi jargonun “ Yok Hükmünde” diye ifade ettiği, KC;  tek başına AB üyeliğine ulaştı. Bütün bunlar, kör olası hakimiyet hırsları için demokrasiyi,  hukuk düzenini, 1990 sivil darbesi nedeni yok etmekle gelişti. Çünkü toplumsal ortak aklı ve duyarlılığı, bu hukuk dışı darbe yok etti.
Şimdi bunlardan ders almadan, aynı kör olası erk hırsı için, 2024’te bu kez de Meclis Başkanlığı darbesi ile uğraşmak zorunda kalıyoruz. Benzer şekilde de muhalefeti Meclis Başkan Yardımcılığını da gasp etmekle tehdit ediyorlar. Bu halde hali ile muhalefet bu darbeye karşı odaklandı. CB Tatar ve UBP, DP, YDP hükümeti yani sağda, darbeyi akıl ve hukuksallıktan uzak savunmaya odaklandı. Halk ise enflasyonun ezip geçtiği yaşam standardının derdi ile boğuluyor. Hali ile Sayın Hristodulidis’in ABD Başkanı ile görüşmesine, üstelikte ABD’de seçime 5 kala ki önemlidir. Çünkü seçim sonrası, kim gelirse gelsin bu; “ alınmış olan, kalınmış olacak”. Bu nedenle bir toplum; kör olası erk veya maddi çıkar için hukuksallığın ve demokratikliğin dışına çıkan darbelerle karşılaşırsa; ne ulusal ve toplumsal bir sorununu, nede ekonomik ve demokratik bir derdini çözemez. Meclis Başkanlığı darbesini 2024’te yapanlar, 1990 Darbesinden sonra yaşananları unuttu. Aynı yanlış tekrarlanırsa, sonuç daha kötü olur.  

YORUM EKLE

banner608

banner474