İkinci gününde ise ‘köşe yazarı’ olduğu Politis gazetesini memnun etti...
Anastasiadis, Politis gazetesindeki yazısında üzerine ısrarla basarak “Her şeyden önemli olan Türk işgalinden kurtulmaktır”dedi...
Bize göre kurtarıcı olan Türk askerini, Rum lideri ‘işgal kuvveti’ olarak takdim ediyor...
Peki bundan nasıl kurtulacak?..
Onu da izah ediyor...
“İşgalden kurtulmak için federasyonu kabul etmek zorunda kaldık” diyerek bunun ‘acı bir uzlaşı’olduğunu belirtiyor...
Aslında tüm Rum liderleri bunu söylüyor...
Geçmişte Hristofyas da federasyonu “acı verici bir çözüm” olarak nitelemişti...
“Öyleyse vazgeçin bundan” diyenlere hemen Türk işgalinden söz ediyorlar...
“Ne yapalım bundan kurtulmak için mecbur kaldık” diyorlar...
Rumları; bizdeki siyasilerin dahi büyük bir çoğunluğu tanımıyor...
Eski arşivleri karıştırarak, bu ülkede yaşanan acıların nereden kaynaklandığını öğrenmeye çalışan insan sayısı çok azdır...
Halbuki; eskiye bir göz attığımızda bugün federasyon için söylenenlerin, 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken de söylendiğini görürüz...
Başpiskopos Makarios, Zürih ve Londra Anlaşmaları’na imza attıktan hemen sonra kendisini eleştirenlere “Bu anlaşma ENOSİS’e engel teşkil etmiyor” demişti...
Hiç çekinmeden, hiç kimseden korkmadan ENOSİS’ten vazgeçmeyeceklerini açıklamıştı...
Düşünebiliyor musunuz?..
Bir yandan bizimle ortaklık devleti kuruyor, diğer yandan adayı Yunanistan ile birleştirme mücadelesinden vazgeçmediklerini söylüyordu...
Nitekim; anlaşmadan 3 yıl gibi kısa bir süre sonra silahlı saldırıları başlatarak, bunu gerçekleştirmek istedi...
Ancak başaramadı...
Onlara nasıl inanacağız?
Londra ve Zürih anlaşmalarının ardından 56 yıl geçti...
Ama Rum zihniyeti değişmedi...
Anastasiadis ve diğerleri, bir yandan bizimle federasyon görüşmesi yaparken, diğer yandan bunun ‘acı verici’ olduğunu söylüyor...
Henüz kurulmamış federal bir devlet için bunu söylerken, amaçlarının Türkiye’yi buradan çıkarmak olduğunu gizleme ihtiyacı duymuyorlar...
Bizlere de açık açık şu mesajı veriyorlar:
“Sizinle inandığımız için bir federasyon kurmuyoruz... Amacımız Türk askerini adadan çıkarmaktır. Bunu başarmak için sizinle federasyon konusunda anlaşma yapmaya mecbur kaldık...”
Zoraki bir evlilik uzun ömürlü olabilir mi?..
Bir kadın kendisine acı veren bir erkekle uzun süre evli kalabilir mi?..
Rum liderliğinin ortaya koyduğu bu görüşleri hiç kimse küçümsemesin...
“Anlaşma olduktan sonra mecburen buna uyacaklar” hayaline de kapılmasın...
Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 3 yıl gibi kısa bir sürede dağıtma becerisini gösterenler, olası bir federal devleti daha da kısa bir süre içinde yok edebilirler...
Hele bizdeki bu dağınıklık devam ederse işleri çok daha kolay olur...
Akıncı izahat istemeli
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum lideri Anastasiadis ile yapacağı ilk görüşmede ‘acılı federasyon’ konusunda izahat istemeli...
Ayrıca kendisine ne tür acılardan hoşlandığını da sormalı...
Antep’ten ve Urfa’dan gelen acılardan bir hediye paketi hazırlayıp, kendisine ikram etmeli...
Bunları hele bir denesin bakalım...
Urfa’dan gelen mi yakıyor, Antep’ten gelen mi?..
İkisi de yeteri kadar acı vermiyorsa...
Müftümüz Talip Atalay ona Hindistan’dan ‘Bhut Jolokia’ getirsin...
Bakalım bu acıya nasıl dayanacak?..