Rumların gündeminde ‘hayati konular’ var...
Müzakere sürecinde, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni ‘egemen kılacak’ taktikler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyorlar...
Türkiye’nin garantörlüğünü ortadan kaldırmak için AB ve BM nezdinde girişimler yapıyorlar...
Peki bizdeki gündemde neler var?..
Bazı müdürlerin görevden alınması ve Gazimağusa’da bir çiftin ‘Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı’ açması...
KKTC sınırları içinde Kıbrıs Cumhuriyeti veya herhangi bir ülkenin bayrağını asmak suç mudur?..
Eğer suç ise mahkeme neden gereğini yapmıyor?..
Neden bu kadar basit bir dava sürekli tehir ediliyor?..
Dava tehir edildikçe, konu önceleri şova dönüşüyordu...
Belki de bu çift ile dalga geçenler oluyordu...
Ne var ki Derinya sınırında gerçekleştirilen eylemde, Başdoğrultmacı çiftinin Rum eylemcilerin arasında yer aldığı dikkatlerden kaçmadı...
Rumlar, çiftin bu eylemine destek verdi...
Eylem yerinde bulunan KKTC devletinin İçişleri ve Çevre Bakanları ise, yaşananlar karşısında tepkisiz kaldı...
Ve bu gelişmelerin hemen ardından bu kez KKTC ve TC bayrakları taşıyan gençlerin Gazimağusa’daki mahkeme önünde toplanarak karşı eylemde bulunmaları üzerine ciddi gerginlikler yaşandı...
Amaçlanan nedir?
Kıbrıs sorununun en kritik döneminde bu yaşananlar gerçekten üzücüdür...
İnsanların karşı karşıya getirilmeleri hiç de hoş değildir...
Üstelik bu insanlar ne için, hangi maksatla karşı karşıya getiriliyorlar?..
Kıbrıslı Türklerin hemen hepsinde Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği ve pasaportu olabilir...
Ancak; kimlik taşımak ile KKTC sınırları içinde Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı kullanılmasının farklı şeyler olduğunu kabul etmeliyiz...
Yine de yasalarımız buna izin veriyorsa, yapacak birşey yoktur...
O zaman mahkeme oturur ve ilgili yasaya dayanarak Başdoğrultmacı çiftine beraat verir...
Yok, yasa ceza öngörüyorsa o zaman da gereği yapılır...
Yargı sürecinin uzamasıyla, bu konuda daha çok gerginliklerin yaşanabileceği unutulmamalıdır...
Ayrıca; en milliyetçi kesimlerin bile KKTC devletinin varlığını sorgulamaya başlayacağı da unutulmamalıdır...
Kabul edelim ki; KKTC’de yaşanan bu olaylar devletin hem varlığını, hem de gücünü daha da tartışılır hale getirdi...
“Nasıl olsa birşey yapamazlar” düşüncesiyle işlenen suçlardaki artışları da görmezden gelemeyiz...
Eğer bu ülkede iki kız öğrencisi arasındaki kavgaya 22 yaşındaki genç av tüfeği ile müdahale edebilecek bir cesareti bulabiliyorsa, hepimiz düşünmeli, tartışmalı ve bazı dersler çıkarmalıyız...
Rumlar bize gülüyor
Kıbrıslı Türkleri; 1963 sonundan itibaren Kıbrıs Cumhuriyeti’nden dışlayan Rumlardır...
“Hade be Hasanlar, Hüseyinler çantalarınızı toplayıp, gidin yoksa bizimkiler sizi öldürecek” deyip, Kıbrıslı Türkleri kamu kuruluşlarından uzaklaştıran onlardır...
Eğer bu gerçekleri bilmeyenler var ise; bilenlerden öğrensinler...
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yönetiminden kovulan Kıbrıslı Türkler; bir daha Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı asmadılar...
Bu halkın, 1974 öncesinde bile kullandığı tek bayrak, Türk bayrağı idi...
Kaldı ki; 1974 sonrasında KKTC devleti kuruldu...
Kısa bir süre önce göreve başlayan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, parlamentoda görev yapan tüm milletvekilleri de KKTC’yi yüceltme yemini verdi...
Bir devletin bayrağını yere indirirseniz, onu yüceltmekten söz edemezsiniz...
Tam tersi yerin dibine gömersiniz...
Rumlar bile, içimizde yaşananları hayretle izliyorlar...
Hatta bazıları “Bunların kafasına taş değil, kaya parçası düşmüş” diyor...
Gazeteleri, kuzeyde yaşananları aktarırken ‘sahte mahkemede görüşülen’davadan söz ediyor...
Bu ifadeler bizleri rahatsız etmiyor mu?..
Devletimiz sahte, polisimiz, hükümetimiz, meclisimiz, mahkemelerimiz, her şeyimiz onlara göre sahte ise, müzakere sürecini kimlerle yürütüyorlar?..
Çözümü bekleyelim
Ayrıca çok önemli bir gerçeği daha unutuyoruz...
Dünya nezdinde Kıbrıs Cumhuriyeti’ni sahiplenen Rumların ezici bir çoğunluğu bu devletin bayrağını kullanmıyor...
Kanıt mı istiyorsunuz?..
Gidin futbol maçlarını izleyin...
Yer gök, mavi-beyaz Yunan bayrağıdır...
Adamların otellerinde plaj yatakları mavi-beyazdır...
Lokmacı kapısını geçtiğinizde ilk tavernanın giriş kapısına iyice bakınız...
Direk üstünde Yunan bayrağı vardır...
Bazı vatandaşlarımız bunları görmemiş olabilir...
Ama görenler neden suskun?..
Görenler ve bilenler, neden bilmeyenlere anlatmıyor?..
Gerçekten başımıza kaya parçası mı düştü?..
Silkinip, kendimize gelelim...
KKTC’ye veya Kıbrıs Türk yönetimine zarar verenlerin, güneyde sonsuza dek kahraman muamelesi göreceğini düşünenler yanılıyordur...
Unutmayalım ki; kendi toplumuna ve milletine zarar verenlerin, bir süre sonra karşı topluma ne tür zararlar verebileceğini düşünebilecek kadar zeki ve kültürlü yöneticileri vardır...
Uyanalım arkadaşlar...
Eğer kalıcı bir çözüm için uzlaşı sağlanır ve yeni bir ortaklık devleti kurulursa, o zaman herkes o devletin bayrağını kullanabilir...
Ancak; çözüm sağlanıncaya kadar mevcut koşullara ve devletin yasalarına göre hareket etmek zorundayız...
Bugünkü renkli yaşantımızı da KKTC devletindeki demokrasiye borçlu olduğumuzu unutmamalıyız...