“Bu memleket bizim” güzel slogan…

Ama memleketimize sahip çıkmasını bilemedik…

Kısa örnekleriyle dünkü yazıda bu konuyu değerlendirmiştik…

Şimdi ikinci slogana geçelim…

Özellikle mitinglerde ve protesto mesajlarında “Başka Kıbrıs yok” diyoruz…

Elbette yoktur…

Ama önemli olan bu sloganı kullanırken, vermek istediğimiz mesajdır…

“Başka Kıbrıs yok, o yüzden bu ülkeyi terk etmeyeceğiz” mi demek istiyoruz?..

Bu da güzel ve anlamlı mesaj…

Fakat bu mesajın altını doldurmak lazım…

Terk etmek istemediğimiz ülkeye ne kadar sahip çıktığımızı ve bundan sonra ne kadar sahip çıkacağımızı örnekleriyle anlatmalıyız…

Mesela; 200 bin Rum’dan kalan mülkler…

Onlar ne olacak?..

“Oldu da bitti maşallah” diyerek bugünlere geldik ama bundan sonrasında acaba ne olacak?..

Başka Kıbrıs olmadığına göre, bu Kıbrıs’ta ne kadar toprağın ‘gerçek’ sahibiyiz?..

Sahiplenmek için ne yaptık acaba?..

Kimse konuşmuyor

Bu konuya hiç kimse girmek istemiyor ne halse…

Sağcısı da, solcusu da…

İki devletli çözümcüler de, federasyoncular da toprak konusunu ağızlarına almıyorlar…

Sahibi olmadığımız toprağa sahiplenmek için önümüze konan fırsatları değerlendirmeden ve malın gerçek tapusunu almadan nasıl sahibi olacağız Kıbrıs’ın?..

Dürüst olma ve konulara daha ciddi yaklaşma zamanı gelmedi mi?..

Güneydeki cezaevinde tutuklu bulunan yabancı emlak pazarlamacıları var…

Sayıları gittikçe artıyor…

Kuzeydeki mülklerin satışını engellemek ve korku vermek amacıyla Rum meclisinden yeni yasa geçirdiler…

Yaratılan korku nedeniyle emlak sektörü dibe vurmuş vaziyette…

Çok sayıda konut alıcı bekliyor…  

Öyleyse çare üretmek lazım…

İşin özeti Taşınmaz Mal Komisyonu’nu çalıştırmalı ve Rum mülklerinin gerçek tapusunu almalıyız…

Maraş’taki mülkler

Maraş’ın bazı eski sakinleri bizlere bazı otel ve mülkleri satma başvurusu yapmıştı…

Peki sonuç?..

Sıfıra sıfır elde sıfır…

Mülkünü satmak isteyen Rumlara kaynak yetersizliği gerekçesiyle yanıt verilemedi…

Dünyanın en pahalı arabalarıyla şov yaptığımız günlerde Rum mülklerinin satışında ‘özel vergi’ yasasını niye Meclis’ten geçirmedik?..

“Başka Kıbrıs yok” diyenler, neden Meclistekileri zorlamadılar?..

Niye herkes gerçeklerden kaçıyor bu ülkede?..

Niye ‘yalan dolanla’ siyaset yapıyoruz?..

Vazgeçelim artık bu yalan dünyasından da gerçeklere dönelim…

Halkımızın geleceğini sağlama alacak fikirler üreterek herkesin desteğini alalım…

Aksi halde yalanların bedeli ağır olacak…

İyi haftalar…