Halen halkımızın şikâyetçi olduğu sorunlar, sorumluların sorumlu davranmamasından kaynaklandığı görüşündeyim.
Devlet kuruluşları, yetişkin elemen, çalışma ortamları, yasal düzenlemeler bakımından birçok ülkeden çok ilerideyiz.
Buna rağmen birçok kişi devlet kuruluşlarının verimli ve halkı memnun edecek düzeyde hizmet verdiği görüşündedir.
Ülkemiz küçük ve nüfusumuz da az olduğu için sorunlarımız sokaktaki vatandaşlar tarafından bilinir.
Siyasilerin nemelazımcılığı, ilgisizliği, popülizmi bir yana bırakarak sorumluluk içinde hareket etmesi durumunda, tüm sorunların mali harcamaya gerek kalmadan ortadan kaldırılması olanaksız değildir.
Kimseyi kırmak niyetinde olmadığımı peşinen belirtmekte yarar görürüm. Ancak statükonun yani şimdiki bozuk yönetim anlayışını sürdürenlerin artık daha sorumlu davranması gerektiği görüşündeyim.
İngiliz ve Kıbrıs Cumhuriyetindeki durumu az çok bilen ve Türk yönetiminde yönetici kadrolarda görev yapan bir kişi olarak, balık baştan kokar atasözümüzde ifade edildiği üzere, sorunlar maalesef en üst makamlar bulunanların nemelazımcılığından kaynaklandığı inancındayım.
Sosyal paylaşım sayfalarında ve basında her gün halkın şikayetçi olduğu sorunlar ortaya konulmaktadır.
Fakat halkın şikâyetleri hiçbir devlet yetkilisi tarafından umursanmıyor, dikkate alınmıyor ve çözümü için de zahmete katlanılmıyor.
Hatta bakanlıkların resmi sitelerine yapılan şikâyetler bile dikkate alınmıyor ve yanıtlanmıyor.
En aşağıdan en yukarı yetkililer sorunlar karşısında ilgisizlik gösterenlerden kimse hesap sormadığı için kimse sorunları çözmek için çaba harcamak zorunda kalmıyor.
Bozuk düzenin düzeltilebilmesi için, nemelazımcı davranan görevlilerden hesap sorulmalı, sorumlu davranmayanlar hakkında da disiplin soruşturması yapılmalı.
Devlette görevli olanlar halka hizmet etmek ve sorunlarını çözmek gerekçesi ile maaş aldığına göre, sorumluluklarını yerine getirmeleri sağlanmalıdır.
KKTC’de devlete kapağı atan artık güvenli ve istikrarlı bir gelire sahip olduğu ve bulunduğu kadroda da istediği şekilde hareket edebileceği havasında hareket eder.
Bakan; Müsteşarı, Müsteşar Müdürü, Müdür Şube sorumlusunu, İdare amiri memuru, memur odacıyı kırmamak için, görev ve sorumluluklarını yerine getirip getirmemeleri ile hiç ilgilenmez. Görevini yapmayan, ihmal eden, hatalı davranan sorumluluklarını yerine getirmeyenlerden hesap sorulmaz.
Bu hatalı yönetim anlayışı sonucu, tüm devlet kuruluşlarında laçkalık yaygınlaşır ve hizmetler başarılı bir şekilde yürütülmez.
Devlet kuruluşunda görev yapanların tatmin edici düzeyde hizmet vermesi adeta herkesin kendi hür iradesine ve tercihine bırakılmıştır.
Oysa yukarıdan aşağıya doğru tüm seçilmiş ve atanmış yetkililer maiyetinde bulunan kişileri zaman zaman denetlemeli.
Bozuk düzenin düzeltilmesi için Bakanlar zaman zaman Bakanlığına bağlı kuruluşlara sürpriz ziyaretlerde bulunarak, hizmet alan vatandaşlarla temas kurmalı şikâyetlerini öğrenmeli ve çare üretmeli.
Atanmış yetkililer de maiyetlerindeki görevlileri sık sık denetlemeli ve sorumluluklarını yerine getirmelerini sağlamalı.
Böyle yapılması durumunda herkes amiri tarafından denetleneceğini bildiği için görevinde sorumlu davranmak zorunda kalacak ve bozuk düzenden kurtulacağız.
Balık baştan kokar
- 20 Kasım 2019, 09:42
- 56
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi