Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Karpaz yarım adasına Bal Ormanı projesi gerçekleştiriyor bir süreden bu yana.  Bu proje sayesinde çevredeki bitki ve ağaç türlerini incelemeye alındı.

Yapılan proje Kıbrıs halkı için olduğu kadar aynı zamanda bölge halkı içinde çok önemli. Zira hem üretime yönelik hem markalaşmaya yönelik bir adım atılacak. Bu yapılırken de bölgenin ekolojik dengesi korunacak.

GAÜ’nün adı bu gibi onca proje ve açılım ile anılmaz iken son günlerde maaş ödemeleri ile ilgili anılmaya çalışması çok manidar!

Girne’ye hastane, Lefkoşa’ya modern bilişim merkezi, Türkiye’de üniversiteleşme çalışmaları ve daha onca yerde milyar dolarlık yatırımlar devam ederken maaşlarla ilgili haberler üzerinden GAÜ gibi bir markanın yıpratılmaya çalışmasını hayretle izliyoruz.

Toparlanıyoruz Hareketinin de “Bilgi” almak için başvurması yapılmak istenen yıpratma operasyonun son halkası. 

Var mı böyle bir düzen?

Bende gidip bugün iş adamı Tolga Atakan’ın şirketlerinin durumunu sorsam? Ve bir başkasının banka bilgilerini istesem.  

Eğer gerçekten usulsüz bir durum var ise her çalışan hukuk önünde hakkını arayabilir. Bunda bir engel yok. Ama birileri durumu vazife edinip bunu yapmaya kalkarsa iş o zaman başka bir boyuta geçer.

Her önüne gelen bir başkasının borcunu alacağını sorgularsa piyasada kaos olur. Küçük ekonomilerde dedikodu piyasaları çok hızlı etkiler. Hatırlayalım bankalar krizini. Krizde olmayan bazı banklar bile sırf dedikodu yüzünden batma noktasına gelmişti.

Kısacası Toparlanıyoruz Hareketi ve benzer kişilerin GAÜ’deki personel maaşları yüzünden kurumu itibarsızlaştırmaya çalışması, bunu kendilerine vazife olarak görmesi kabul edilebilir bir durum değildir.

Eğer kendilerine durumdan vazife çıkarmak istiyorlarsa GAÜ’nün Karpaz’daki bal ormanı projesini vazife edinsinler. Yarın ormanlar oluşunca ve ballarda dolmaya başlayınca oraya bir ayı gerekebilir.  Ayı bulsunlar o ormanlara. 

Denizin ortasında market mi?

Göcek’te yüzlerce güzel koydan bir tanesindeyiz. Etrafımızda ultra lüks yatlar var. Ve bir tanesi de tam karşıdan gelmekte. Acaba bu kadar lüks ve büyük yat kimin?

Tam bu sorunun cevabını düşünürken gördüğüme inanamadım. Zira karşıdan gelen yatın üstünde MİGROS yazıyordu. Evet, Göcek’te yüzlerce koy var. Ve her koyda demirli onca yat. Bu yatlara hizmet götürmek için Migros yat satın almış ve yarı süpermarkete dönüştürmüş.

İşte girişimcilik bu! Olması gereken bu!

Akdeniz’de her yıl bir MİLYON’dan fazla yelkenli ve yat bağlanabilecek bir marina arıyor. Ve her yat ve tekne bağlı olduğu yere onca para ödüyor. Yanında alış-veriş ve yaptığı harcamalarda cabası.

Belki bir gün bizimde koylarımızda marinalar inşa edilir ve belki bir gün bizim koylarımızda da yüzerken SİSMAR yazan tekneler görürüz? 

Belli mi olur?

MESAJLAR

Mustafa AKINCI: Tüm KKTC vatandaşlarının yeni oluşacak devletin vatandaşı olması için masaya ağırlığınızı koymuşsunuz. Sizden önce masaya oturanların elinde listeler vardı oysa ki.

Serdar DENKTAŞ: Dün en tatlı sürprizi torun yapmış size. Bu arada akşama kadar gelen telefon ve SMS’lerden hayli mutlu olmuşsunuz. 

Fikri ATAOĞLU: Dayıcım, senin de doğum günün kutlu ve mutlu olsun. İlk kutlayan Gazimağusa Belediye Başkanı İsmail Arter olmuş. Yemek ısmarlamış doğum gününüz şerefinize. 

Tufan ERHÜRMAN: Girne Limanı’nda ki meşhur caretta ile sizde tanışmışsınız. Belki şimdi sizin sayenizde basının da ilgisini çeker ve limanın tanıtımı olur böylelikle. 

Birikim ÖZGÜR: Avrupa Şampiyonası organizasyonu bittiğine göre akşamları atık ne izleyeceksiniz evde. Yoksa yaz dizilerine mi başlasak? 

İsmet YAZICI: Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu’na doğum gününde Sarı-Lacivert kravatla giderek pek memnun etmişsiniz. 

Serhat AKPINAR: Gülüp geçin bu acımasız eleştirilere. Zira çıktığınız yolda çamur atmak isteyenler elbet olacak. Tarih bunun örnekleri ile doludur.

Tolga ATAKAN: Özel sektörde iş yapan bir iş adamı olarak Toparlanıyoruz Hareketinin GAÜ ile ilgili girişimini nasıl değerlendiriyorsunuz. Lütfen bize de  anlatır mısınız.

Ata ATUN:  Pek muhterem amcanız Dr. Ali Atun beyefendi hakkın rahmetine kavuşmuş. Merhuma Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun. 

Sezgin MADENCİOĞLU: Paşam doğum günün kutlu olsun. Yurt dışında olduğumuz için bizzat kutlayamadık, artık buradan idare edeceksin veya dönüşümüzü bekleyeceksin. 

Erdoğan ŞANLIDAĞ: İncir sezonu başladı mı? Eğer başladı ise bizim incirleri bir zahmet Lefkoşa’ya gönderin. Kul hakkı denenen bir şey var değil mi? 

Vamık VOLKAN: Öyle bir iddia attınız ki ortaya epey bir süre tartışılacak gibi. Geçmişte de benzer şeyleri işitmiştik ama ilk kez bu kadar kesin ve bir rakamla bunu açıklayan siz oldunuz. 

Mesut GÜNSEV: 20 Temmuz geliyor ve bir Şafak Nöbeti daha sizi bekliyor. Bu arada hazırlıklar nasıl gidiyor? İlgilenebildiniz mi? 

Kadri FELLAHOĞLU:  Dün iki oğlunuzu da yanınıza alıp bu yıl içinde ikinci kez kan bağışında bulunmuşsunuz.  Artık bir sonraki yeni yıldan hemen sonra. Tebrik ediyoruz. 

Ramazan ÖZÇELİK: Bir dönem sizin de yöneticiliğini yaptığınız  ETİ demirbaşları satılığa çıkıyormuş. Ne kadar acı değil mi?  Oysa güzel işler de yapılmalıydı oralarda. 

GÜNÜN SÖZÜ

“Basın Günü'müz kutlu olsun meslektaşlar... Unutmayın ki siyasiler seçmene ulaşmak için yine bizim ensemize basacaklar. Bunu herkes aklında tutsun. Lazım edecek...”

Sami Özuslu