Yıllardır hep aynı filmi izlemekten ben sıkıldım, siz sıkılmadınız mı?
O kadar sıkıldım ki seçim konusunda tek bir satır bile yazmamak kararlılığındaydım ama olmuyor.
Vatandaşı aptal yerine koyan o denli uygulamalar oluyor ki insanın isyan edesi geliyor.
Bazı dönemlerde kıyısında, köşesinde şahsımın da görüntülerinin bulunduğu bu filim bana göre artık çok eskidi.
Acaba yenisini vizyona sokmak gibi bir düşünce ne zaman peydahlanacak?
Elli yıl öncesinden başlayan süreçlerde gerçekleştirilen seçimlerdeki söylemler günümüzde yine değişmedi, hep aynı hikaye.
Adaylığını açıklayan hiçbir muhteremle alıp veremediğim yok. İddialı olanların hemen hemen hepsi ile geçmişte güzel anılarım var.
Hele farklı politik görüşlere sahip olmamıza rağmen Sayın Akıncı’yla hiçbir sorunum yok. O benim dip komşum sayılır, saygım sonsuz.
Yaşananlara bakıyorum da trajikomik yaklaşımların sergilendiği eski bir filmi izler gibiyim.
Benimsemediğiniz görüş ve uygulamaların sahibi olan hasım konumundaki adayın kaybedebilmesinin anahtarı ellerinde olmasına rağmen bazı adaylar hırslarının esaretinde ahkam kesiyorlar!
Benzer görüş ve düşünceye sahip vatandaşlarla adeta alay ediyorlar, ninnilerle uyutmaya çalışıyorlar.
Niçin? Siyasi ihtiraslarını tatmin etmek için!
Kazanamayacağı ta uzaklardan ayan beyan ortada olmasına rağmen birkaç aylığına bile olsa kendini o koltukta oturur sanmak için!
Her biri ayrı tellerden ama aynı makamlarda müzik icra etmeye çalışıyorlar.
Bildiğim bir şey var, geçmişte aynı hırsların esiri olanlar hep kaybetti, bu maya hiç tutmadı, yine tutmayacak!
Kıbrıs davası diyorlar, teslimiyet içeren anlaşmalara asla razı olamayız diyorlar, anavatana bağlılıktan söz ediyorlar.
Hele “Garantörlüklerden asla vazgeçmeyiz” diyorlar ya kan beynime çıkıyor!
Bütün bunların yaşanmasını gerçekten istemiyorsan sorarım, neden adaysın?
Seçilme şansı tek adaya karşı tek adayla çıkılırsa vardır! Aksi takdirde parçalanan oylar karşı adayın şansıdır.
Bu ilkokul çocuklarının bile tahmin edebileceği bir sondur!
Anketler ardı ardına yapılmaya başlandı. Anket dilini bilenler sonucu muhakkak okumuştur.
Makas daraldı diyorlar, halbuki makası daraltanlar yine kendileridir.
“Hatice değil, netice” diye bir sözümüz var. Seçim bir şans oyunu değil ki! Satranç gibi, hesap, kitap işi.
İkinci tura ümit bağlayanlar, öfke seli içinde birinci turda dağılan oyların yeniden bir bütün olmasını nasıl bekleyebilir?
İlk turda boyunun ölçüsünü alanların gözleri her zaman ne milli davayı görmüştür, ne garantileri aklına getirmiştir. Dağılan oyları bir araya getirebilmek öylesine zordur ki.
Öyle ki sandığa gitmek bitmek bile düşünülmeye bilinir.
Ben bunu bilir bunu konuşurum:
Gerçek anlamda davaya ve adadaki Türk varlığının tehlikelerden uzak devamına inanlar, asimile olmaktan uzak anlaşmaların hayalini kuranlar, bir anlamda sırf uzlaşıyor gözükmek adına topu çizgide sürmenin tehlikesine inananlar bugün bu seçimi zora sokanlardır!
İnanmayanlar eski filmleri arşivlerden çıkarıp bakabilir!
Aynı filmi izlemek!
- 04 Eylül 2020, 10:04
- 90
YORUM EKLE
Yorumunuz Onaylanmak Üzere Gönderildi