Yaklaşık bir milyon kişinin öldüğü İran-Irak savaşını anımsayalım...
Savaş 1986 yılında alevlenmişti...
Ve Bağdat’ta görev yapan yabancı Büyükelçilik görevlileri, uçak seferlerinin durması nedeniyle, savaşın içinde kalmıştı...
Dönemin Avusturya Cumhurbaşkanı Kurt Waldheim, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ile telefon görüşmesi yaparak, kendi vatandaşlarını ülke dışına çıkarmak için özel izin almayı başarmıştı...
“Cumhurbaşkanı olarak bunu yapmak göreviydi” diyeceksiniz...
Doğrudur...
Ama Waldheim, Avusturya Hava Yolları’na ait özel bir uçakla bizzat Bağdat’a gitmiş ve kendi vatandaşlarını aldıktan sonra ülkesine geri dönmüştü...
Bunun anlamı nedir?..
İnsana verilen değer...
Toplamda 7, ya da 9 kişinin canını kurtarmıştı...
İnsan hayatı ne kadar önemli?
Bir de Türkiye’ye ve Kuzey Kıbrıs’a bakın...
Bırakın, başka bir ülkede yaşayan vatandaşları kurtarmayı...
Kendi ülkemizde yaşayanları kurtaramıyoruz...
Türkiye’de geçtiğimiz yıl içinde 374 binden fazla trafik kazası meydana geldi...
Bir yılda 3 bin 659 kişi hayatını kaybetti, 224 bin kişi de yaralandı...
Türk ordusu, Kıbrıs Harekatı sırasında dahi bu kadar kayıp vermedi...
Küçük bir adada ise, geçtiğimiz yıl meydana gelen kazalarında 49 kişi hayatını kaybetti...
Yeni yılın ilk ayında ölümlü trafik kazaları hız kesmedi...
Sadece son bir haftada 60 kaza meydana geldi, 4 kişi hayatını kaybetti...
Ne tür önlemler alınıyor?..
İnsanoğlu, yaşanan bu kadar acıdan sonra devletin ilgili birimlerinin ne tür önlemler aldığını sorgulamaya başlar...
Kuzey Kıbrıs’ta yolların durumunda iyileşme yok, daha da kötüleşme var...
Trafik ikaz levhaları yenilenmiş değil...
Yol kenarlarında, çemberlerde ve ara refüjlerde trafik ikaz çizgileri tamamen yok olmuş...
Trafik kontrollerinde gözle görülür bir artış yok...
Kontrol olmayınca, araç sürücülerinin cep telefonu ile konuşmaları, daha da kötüsü mesajlaşmaları tüm hızıyla devam ediyor...
Kırmızı ışıkta duran yok...
Polisin bu konuda bir günlük denetim yapması yeterli değildir...
Bunun sürekli yapılması gerekiyor...
Caydırıcılık için, kırmızıda geçenlere ağır cezalar verilmeli, hatta teşhir edilmelidir...
Uzun ince bir yol
Kabul etmeliyiz ki; insana verilen değer açısından, Avrupa’nın çok gerisindeyiz...
Hastanelerimiz kötü ve yetersiz...
Yollarımız tehlikeli...
Kamu hizmetlerimiz verimsiz...
Siyasetimiz yerlerde sürünüyor...
Hizmet anlayışımız kişilere yönelik...
Kalkınma amaçlı plan ve programlarımız yok...
Gıda denetimleri yetersiz...
Nereden bakarsak bakalım Avrupalı olmayı hak etmiyoruz...
Önümüzde daha çok uzun bir yol vardır...
Suçu başkalarında değil, kendimizde aramalıyız...
cratosslot giriş - betebet giriş - kaçak bahis siteleri - deneme bonusu veren siteler - deneme bonusu