Ülkemizde sorunlara karşı müthiş bir duyarsızlık var...
Kamuda işler düzgün gitmiyor, ama kimse görmüyor...
Elektrik ücretlerinin ödenemez durumda olduğu da görülmüyor...
Birileri çıkıp, yardımcı olmak istediği zaman, teşekkür etmek ve bundan yararlanmak yerine, akıl almaz bir şekilde tepkiler başlıyor...
Bir başka örnek...
Kuzey Kıbrıs’taki kanser hastalıklarında patlama yaşanmasının nedenlerinden birinin de sulardaki kirlilik olduğunu uzmanlardan sık sık işitiyoruz...
Bırakın el, ağız yıkamasını...
Çamaşırlarınız, sebze ve meyveleriniz kirli sularla yıkanıyor...
Tarımsal ürünler, içilebilir kalitede olmayan bu sularla yetiştiriliyor ve siz bunları afiyetle yiyorsunuz...
Peki bu sorunu kim düzeltecek?..
Devletin, böylesi korkunç bir tehlike karşısında önlem alması gerekmiyor mu?..
Elbette gerekiyor...
Ama hiç kimse elini taşın altına koymak istemiyor...
Hala proje yok
Şok açıklamayı dünkü Diyalog’ta okumuşsunuzdur...
CTP Genel Sekreteri Sayın Kutlay Erk, samimi bitr itirafta bulunarak, Türkiye’den gelecek olan suyun nerede ve nasıl kullanılacağı konusunda henüz bir çalışmanın yapılmadığını açıkladı...
Suyun, kimin tarafından dağıtılacağının da bilinmediğini söyledi...
Erk, şimdiki haliyle belediyelerin su tahsilatında sıkıntı yaşandığını kabul etmekle birlikte, Türkiye’den gelecek suyu özel bir şirketin dağıtmasından yana olmadığını belirtti...
“CTP’nin tercihi belediyelerden yana olur”dedi...
Belediyelerin büyük bir kısmı, çalışanların maaşlarını ödeyemez durumda...
Belediyeler, çalışanların sosyal sigorta primlerini yatıramıyor...
Piyasaya birikmiş borçlar zamanında ödenemiyor...
Buna karşın seçim zamanlarında olmayan paraları harcıyorlar...
Susuzluk çeken ve kirli sularla yaşamak zorunda bırakılan insanlara, bu saatten sonra “kötü yolda devam” mesajı vermek ne kadar doğru?..
Yani biz Kıbrıslılar, gelişmiş Avrupa ülkelerindeki insanlardan çok daha zeki, çok daha yaratıcı mıyız?..
Neden bu ‘geri zekalı’ (!) Avrupalılar; suyu, elektriği, telefonu özel şirketlere devretmişler?..
Bunun araştırmasını neden yapmıyoruz?..
Anamur suyunun, bu yıl içinde adaya ulaşması beklendiği halde, KKTC hükümetinin hala bir plan ve program yapmadığını duymak gerçekten hepimizi üzüyor...
Ayrıca endişelerimizi artırıyor...
Türkiye 1.2 milyar TL dolayındaki proje masraflarını karşılayarak bizlere müthiş bir nimet sunuyor...
Fakat bizler; suyun nasıl ve ne şekilde dağıtılacağı konusunda karar veremiyoruz...
İşin doğrusu, devletin denetiminde, özel kuruluşların bu konuda yetkilendirilmesidir...
Aksi halde, bu kadar büyük bir projenin başarısızlıkla sonuçlanması söz konusudur...
