Bunca siyasi ve ekonomik sorun içinde Covid-19 vaka sayılarındaki artışı uyaran olmalı. Bu yalnız sağlık için değil ama turizmin ve eğitimin önünü açmamız için de çok önemli.
Eğer yaz aylarında artan vaka sayılarındaki artışı dizginleyemezsek, Sonbahar ve Kış aylarında çok ciddi sonuçlarla hatta kapanma tehlikesi ile yüz yüze gelebiliriz ki bunu kaldırmak artık çok zor.
Bu nedenle toplumsal ortak duyarlılık çok önemlidir. Evet hükümet edenler, doğru dürüst bir aşılama programı sunamadılar. PCR ve aşı kampanyalarında inanılmaz kuyruklar ve karmaşa oldu.
Dolayısı ile bu aşamada aşı çok önemli. Fakat buna dönük doğru dürüst bir kampanya ve organizasyon yok. Üstelik dünyada aşıya dönük akıl dışı bir kampanya var. Haberlerden ve internetten bunların tümüne açığız. Toplumun belli bir kesiminin bundan etkilenmemesi mümkün değil. Bu nedenle aşılanmanın devlet baskısı ile yasal zorunluluk haline gelmesini savunanlar var.
Aşılamanın devlet baskısı ve gücü ile yapılmasına birey olarak karşıyım. Evet bireysel özgürlük önemlidir… Biri aşı olmak istemiyorsa bu onun hakkı.
 Ama bu bireysel hak kadar önemli olan bir başka gerçek daha var. Toplumsal sağlık. Ayrıca aşı olmayı,  bireysel ve toplumsal sağlık için, ön yargıları ve aşıyı reddedenlerin, risk diye ele aldıklarını es geçerek aşı olanların da hakkı var. Onların hakkı da aşı olmayı reddedenlerle aynı ortamı paylaşmamaktır. 
Bu nedenle sosyal tüm alanlarda aşı olanlarla, olmayanların ayrılması gerekir. Tıpkı kapalı alanlarda sigara içme yasağı gibi. Bu yüzden devlet aşı kartı ile kapalı tüm alanlara girişi düzenlemelidir. Öyle ilk yapılan gibi PCR testi talebi gibi değil. Elbette ki aşı olmayanları marketlerden alışverişten uzak tutmayalım. Aşı olmak istemeyenlere, alışverişlerini kapalı alanlara girmeden siparişlerini alarak yerine getirecek düzenlemeler gerçekleşsin. Çünkü kendi bireysel sağlığı ile birlikte toplumsal sağlık için aşı olan insanlara da saygı gerekir.
Bakın Covid-19 sürecinde toplumsal dayanışma çerçevesinde büyük başarılar gösterdik. Ama yönetenlerin küçük siyasi hesapları ve son zamanlarda başka hesaplarla gündeme getirilen, “hainlik” edebiyatları ile o toplumsal dayanışma temelini harcadık.
Aşı olanla, olmayanların farkını ortaya koyamazsak, insanlar neden aşı olsun? Tekrar yazayım. Eylül’de okullar açılacak. Üniversitelerin yüz yüze eğitime girmesi çok önemli. Bu yüzden aşılanma ve Eğitim alanlarında dersliklerin, sınıfların, amfilerin havalandırması çok önemli. Bunu da acilen bir toplumsal seferberliğe döndürmek gerekir. Bireysel ve toplumsal sağlık için aşı ol, olmayı teşvik et.