“Hayda, buda oldu” dediğimiz günlere geldik. İnanılmaz olaylar yaşıyoruz. Kriz üretim merkezi olduk. Eğer, Mecliste çoğunluğa sahip olan siyasi güç sahipleri; Anayasa, yasalar ve demokratik teamüllere saygı duymaz ve işine geldiği gibi davranırsa, o zaman toplumun bütününde kurallara ve kurallara saygı ve bağlılık sarsılır. Düşünün ki bir Meclis Başkanlığı seçimi için 18 tur oylama yapıldı. Bu 18 oylamada ise Meclis çoğunluğunu oluşturanların içinden, 18 çeşit oyun çıktı. 
İlk sahnenin sonunda 23 Evet, 25 Ret çıkması üzerine Meclis Başkanı, “ ben seçildim” diyerek tokmağı vurup oturumu kapattı. Arkasından Meclis çoğunluğunun bir bileşeni olan YDP Başkanı, “ bir oy alsa bile seçilir”  yorumu yaptı. Sonra Savcılık görüşü beklenecek dendi. Ondan sonra Savcılık görüşü geldi, bu iş olamaz dedi.  Bu defada, “ Savcılık, mahalle baskısı altında kaldı” dedi aynı insanlar. Bunu söyleyenlerde en büyük devlet hamisi kesilenler. Eğer Anayasa, Yasalar ve kurallar bütünü olan demokratik hukuk devleti değerlerine Yargı ve Savcılık,  bağlı iken ona;  “ mahalle baskısına yenildin” diye saldırırsan;  ne devlet kalır ortada, ne de kurallara saygı. 
Sonra Meclis Başkanlığı seçiminin ikinci sahnesi, farklı bir yeni baş aktörle gerçekleşti. Bu sahnede de dört tur ve her turda 4 çeşit yeni hile ortaya kondu.. Sonra CB,  Milletvekilliği yada Yerel Yönetim Seçimi olsun; iptal edilecek, yani geçersiz sayılacak üç oy kullanan çoğunluk gurubuna mensup vekilin oyunu, geçerli ilan ederek, ilk sahnenin ayni oyunu tekrar vizyona kondu. Seçildi dendi. Şimdi siz söyleyin, bir Genel Seçimde iptal edilecek oyu, halk iradesi ile seçilen Meclisin çoğunluğu, keyfi şekilde geçerli ilan ederse, kurallara  ve kurullara saygı kalır mı? 
Üstelik bu yönetememe halinin çıkış yolu olarak gösterilen Erken Seçime de karşı çıkıyorlar. Bunun içinde” memleket yangın yeri iken bu yapılamaz” diyorlar? Peki o zaman sırf bir Parti Kurultayı için bir buçuk senedir Memleketi Genel Seçim havasına niye soktunuz? Bunu ifade edenler hala billboardlarda duran UBP Başkan adaylarının afişlerine baksınlar. Kardeşim insanlar akılsız varlık değildir. 
Ayrıca Kurultay yapmışsın ve üzerinden bir buçuk ay geçmemiş, ama sen hala Kurultay hesaplaşmanı Meclis Başkanlığı üzerinden, halkın bunca derdi varken sürdürüyorsun. Sayın Ünal Üstel’e de şunu söylemek isterim. Sayın Sucuoğlu’na, “ yürü da korkma” diyenler,  son kertede ona “ baydayı “ taktı. Dolayısı ile  sana muhalif olanlardan ziyade, sana güya destek olanlara dikkat et. Üstelik unutma ki “ yakıt yok” diyen Kıb -Tek Müdürüne, “seni asarım” diye kükrediğin gibi; hadi,  Erken Seçim Tarihi için Ana Muhalefet Partisi Başkanı ile görüşeceğim de ve bak bakalım, o zaman 29 sayısını nasıl bulursun.